Bir dakika! Hareketlerin neşesi yükseliyor. Dans aşkı, karşı koymak imkânsız. | Open Subtitles | لحظة ، استمتاعي بهذا يزداد حُبي للرقص ، يصعب عليّ المقاومة |
Ve Nazilerdeki bu bireysel yozlaşma 1943 sonbaharında Yahudilerin karşı koymasına zemin hazırladı. | Open Subtitles | وقد كان فساد نازييين فرديين الذي مكّن اليهود من المقاومة في خريف 1943 |
Haritayı vereceğini söyleyerek, direnişin lideri ile gizli bir buluşma ayarlıyor. | Open Subtitles | قامت بتدبير اجتماع سري مع زعيم المقاومة باخباره أنها ستسلمه الخريطة |
onun hizmetli arıları programın bir parçası halindeler. Bugünlerde, araştırmacılar, bazı arıların maytlarla mücadele edebilme yeteneğine doğaları gereği sahip olduklarını keşfetti böylece bir dizi mayt-karşıtı arı üretebilmek için yola koyuldular. | TED | وقد اكتشف العلماء أن بعض النحلات لديها قدرة طبيعية على مكافحة العت لذا فقد شرعوا بتربية نوع من النحلات المقاومة للعت |
Karşılaştığımız direnç ve muhalefet dikkatimizi dağıtmamalı tam tersine bizi daha fazla motive etmeli. | TED | يجب أن لا نشتت انتباهنا عن المقاومة والمعارضة، ولكن لابد أن يدفعنا هذا أكثر. |
Yurt genelinde direnişi destekleyen Kyoto'nun altı büyük ailesinin lider şahsiyetisin. | Open Subtitles | الشخص الأهم في عائلات كيوتو الستة الرئيسية التي تدعم المقاومة الوطنية |
Ayrıca insanlar direnişe katılmanın sonuçlarını gördüklerinde bunu yapmadan önce iki kez düşünecekler. | Open Subtitles | وحينَ يرى العامة عواقِبَ المشاركة في المقاومة سيعيدونَ التفكير قبل أن يورطوا أنفُسَهُم. |
Ben dönene kadar Direnmeyi sürdürün, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | إبقٍ المقاومة قائمة حتى أعود أهذا واضح ؟ |
Eğer bu sosisliler kadar güzel kokan parfüm yapsalardı kimse karşı koyamazdı. | Open Subtitles | إذا أمكنهم صنع طر رائحته مثل هذه النقانق لا أحد يستطيع المقاومة |
Hele tomatilloya saldırışın vardı ya. Buna kim karşı koyabilir? | Open Subtitles | والطريقة التي هاجمتي صانع الكيك من سيكون قادرا على المقاومة |
Sıradan insanların karşı koyma iradesinin dirilmesinin bir sembolüdür o. | Open Subtitles | أعتقد بأنّها عودة رمزية لإرادة الشخص العادي من أجل المقاومة. |
İngilizlere karşı direnişin yardımına koşmaya... mecbur olduğu bir adam. | Open Subtitles | ظهور رجل المقاومة ضد البريطانيون تشعر بأنها مضطرة للتجمع حوله |
onlar ayaklanmaya karşı direnişin baş organizatörleriydiler. | TED | و قد كانوا ضمن المنظمين الأساسيين لحركة المقاومة ضد ذلك الإنقلاب |
Yine de,bu durum silahlı mücadele ve silahsız politikalarla alakalı. | TED | إن المقاومة المسلحة والسياسة غير المسلحة على ارتباط وثيق. |
Boşuna mücadele etme. Pussfeller timsahlarla güreşir. | Open Subtitles | لا فائدة من المقاومة يكافح باسفيللر التماسيح |
Bunu çözmek istedik, çünkü eğer bunu çözebilirsek hücrelerin direnç kazanmasının önüne geçebilecektik. | TED | وأردنا أن نكتشف ذلك لأننا إن اكتشفناه .قد نتمكن من منع حدوث هذه المقاومة في أي وقت |
Propaganda sadece gazeteden ibaret değil. Mesele, siviller arasındaki direnişi yüreklendirmek. | Open Subtitles | الإعلانات أكثر من مجرد جريدة إنها بخصوص شجاعة المقاومة عبر المواطنين |
Ayrıca insanlar direnişe katılmanın sonuçlarını gördüklerinde bunu yapmadan önce iki kez düşünecekler. | Open Subtitles | وحينَ يرى العامة عواقِبَ المشاركة في المقاومة سيعيدونَ التفكير قبل أن يورطوا أنفُسَهُم. |
Kes Direnmeyi! Desteğe ihtiyacımız var! | Open Subtitles | توقف عن المقاومة نحتاج للدعم هنا |
Dün gece söyledim ya, bunlar Direnişçiler için şifreli mesaj. | Open Subtitles | كما أخبرتك من قبل هذه رسائل بالشفرة إلى رجال المقاومة |
Gilda'nın direnişle bağlantı konusunda net bir fikri yoktu. | Open Subtitles | ليس لدي أي فكرة عن تورط غيلدا في المقاومة |
Domuzdaki antibiyotiğe dirençli salmonella ve nihai ürün arasında yüksek bir bağlantı vardı. | TED | وكان هناك ارتباط وثيق بين السالمونيلا المقاومة للمضادات الحيوية في الخنزير. والمنتج النهائي. |
Ve yarım milyondan fazla, çoğu direnişçi, Fransız erkeği ve kadını. | Open Subtitles | وأكثر من نصف مليون فرنسى وفرنسية أكثرهم لقى حتفه فى صفوف المقاومة |
Yani şiddet içermeyen direniş, mücadeleyi yürütmekte daha etkili ve yapıcı bir yöntemdi. | TED | بمعنى آخر، فإن المقاومة غير المسلحة تعدّ طريقة أكثر فعالية وبناءة لخوض الصراع. |
Çocukların kulaklarını örtün ve köpeğe karşılık veremeyeceği kadar ilaç verin. | Open Subtitles | لذا سدوا آذان الأطفال وأعطوا الكلب المخدرات بحيث لا يستطيع المقاومة |
Çünkü, Direnmek veya köleliğe dönmek arasında karar vermem gerekirse özgür ölmeyi seçiyorum. | Open Subtitles | إن خيّرت بين المقاومة ..أو العودة إلى العبودية |
Bulacak Rezistans Parçası'nı Yeraltındaki gizli sığınağını | Open Subtitles | سيجد قطعة المقاومة المفقودة من .مكانها الخفي تحت الأرض |