Bebeğini besleyen şu kadına bir bak pis, iğrenç, bir kafe köşesinde. | Open Subtitles | انظر إلى هذه المرأة التي تطعم طفلها، بهذا اللحم الدهني الرخيص المقرف |
İnsanların artıklarını temizlemenin ne iğrenç bir şey olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل لديكم أدنى فكرة أنه من المقرف التنظيف بعد أناس أخرين؟ |
- Ne? Şu pis, kanlı kovadan iğrenç kokulu balık pisliklerini temizler misin? | Open Subtitles | هلا قمت بتنظيف أمعاء السمك الهلامي البخاري من ذلك الدلو المقرف الدموي ؟ |
Evet, ama kolu berbat durumda. Yani, final takımına girecek mi bilmiyorum. | Open Subtitles | نعم، ولكن اما انه الجزء المقرف من الفريق او انه سيجعلنا نخسر |
Amerika'ya taşınıp da silah almamak, tam da Boklu Jimmy'nin yapacağı şey. | Open Subtitles | فقط مثل المقرف جيمي انتقل الى امريكا ولا يملك سلاح. |
Hastalandıktan birkaç gün sonra dışkınız artık tahmin ettiğimiz kadar iğrenç bir görünüme sahip değildir, | TED | و بعد عدة أيام من العدوى سوف تنتهى إلى اخراج براز ليس بالكم المقرف الذى من الممكن أن نتصوره |
Hadi ama, bu iğrenç dünyadaki tek arkadaşım o. | Open Subtitles | هيا, هي الصديقة الوحيدة التي .لدي في هذا العالم المقرف |
O kötü adam, pis, iğrenç. | Open Subtitles | هذا الرجل المقرف الشرير القذر الشرير القذر |
Bu iğrenç betimlemenin kusuruna bakma. | Open Subtitles | إن كان بامكانكِ المغفرة على التشبية المقرف |
"Sonu kötü mü sanıyorsun? Şu ıslak, iğrenç, çiğnenmiş yere bir bak. | Open Subtitles | تعتقد أن ذلك سيئاً، انظر إلى هذا العقب الرطب المقرف |
- Hâlâ o eski iğrenç terliklerle yatak odasında dolaştığında rahatsız olurum. | Open Subtitles | لا زلت أواجه صعوبة في النظر إلى ذلك الشبشب المقرف الذي تتجول به. |
Bilmiyorum. İnsanların bunun kendilerini ilgilendirdiğini düşünmeleri iğrenç. | Open Subtitles | لا أعلم، إنه من المقرف أن يعتقد الناس أنه من خصوصياتهم. |
Bu hayvan yüzlü iğrenç yaratık cehennemde yanıyor ama gizliden gizliye cennetin özlemini çekiyor. | Open Subtitles | هذا الوحش المقرف الذي يحترق في الجرس لكنه في السر يشتاق للسماء سراً ، سراً |
Biliyor musun, bazı insanlar seni bitmek bilmeyen cinsel tacizin yüzünden iğrenç yaşlı bir adam diye çağırıyorlar. | Open Subtitles | أتعرف أن بعض الناس يدعونك بالرجل العجوز المقرف لمضايقتك الجنسية المستمرة |
Biliyor musun, bazı insanlar seni bitmek bilmeyen cinsel tacizin yüzünden iğrenç yaşlı bir adam diye çağırıyorlar. | Open Subtitles | أتعرف أن بعض الناس يدعونك بالرجل العجوز المقرف لمضايقتك الجنسية المستمرة |
Ama işinin sırf benim sorumlusu olduğum bir şey yüzünden riske girmesi berbat. | Open Subtitles | لكن من المقرف أن تخاطر بعملك بسبب شيء أنا مسؤولة عنه لا استطيع العيش بذلك |
Buradaki tek igrenç kisi üvey annen. mide bulandiriyor. | Open Subtitles | الشخص الوحيد المقرف هنا هو زوجة أبيك إنها حمقاء |
Galiba artık buraya ait değilim, tıpkı kendi boktan gezegenime ait olmadığım gibi. | Open Subtitles | لكن أعتقد أني لم أعد أنتمي لهذا المكان أكثر من انتمائي لكوكبنا المقرف |
Gelecek nesillerin bir kısmı geçtiğimiz otuz yıl boyunca gazeteler, kitapçıklar ve mektuplarda şahsıma yapılan çirkin saldırıların kanıtlarını görmek isteyebilir. | Open Subtitles | البعض من أجيالي القادمة قد تتمنى برهان سوء الأستخدام المقرف سواء في الصحف أو الكراريس أو رسائل السنوات الـ 30 الماضية |
- Groundhog Day gibi yani? | Open Subtitles | -مثل فيلم "اليوم المقرف " -أجل . |
Bu sefil ve kokuşmuş dünyadaki tüm iyi şeylere sahip. | Open Subtitles | هل كل شيء جيد في هذا العالم المقرف البائس ألا توافقني ؟ |
Kahrolası davranışlarını da hiç beğenmedim... | Open Subtitles | أنا لا أحبّ وجهك المقرف أنا لا أحبّ تصرّفك المقرف |
En kötüsü ne biliyor musun? | Open Subtitles | و لم أعدها بعد ذلك أتعلم ما المقرف |
Asıl iğrençlik ölen bir adama yalan söylemektir. | Open Subtitles | سأخبرك ما هو الشيء المقرف حقاً! الكذب على إنسان يموت |