"الملطخة بالدماء" - Traduction Arabe en Turc

    • kanlı
        
    Yani, kamera ve kanlı elbiseler ondaydı. Open Subtitles كان لديه كاميراتها و ثيابها الملطخة بالدماء
    Babamın kanlı giysileri yakmasını izledin. Open Subtitles لقد كنت هناك لقد شاهدت والدي يحرق الملابس الملطخة بالدماء
    Çünkü polis tarayıcısına göre kanlı kapüşonluyu o pisliği yakaladıklarında üzerinde bulmuşlar. Open Subtitles لأنه وفقاً لجهاز استقبال إشارات الشرطة، قد عثروا على السترة الملطخة بالدماء حينما أمسكوا بالحقير.
    Üzerinde bulunan kanlı kapüşonludan bahsetmeye gerek bile yok. Open Subtitles ناهيك عن السترة الملطخة بالدماء التي عُثر عليها بحيازته.
    Karısını öldürüyor, cesedini havuza atıyor ve kanlı kıyafetlerini çıkarıp, arabasının bagajına koyuyor. Open Subtitles و نزع ملابسه الملطخة بالدماء و وضعها في السيارة
    Karısını öldürüyor, cesedini havuza atıyor ve kanlı kıyafetlerini çıkarıp, arabasının bagajına koyuyor. Open Subtitles و نزع ملابسه الملطخة بالدماء و وضعها في السيارة
    Bahçede kanlı giysilerini yaktın mı? Open Subtitles هل قمت بحرق ملابسك الملطخة بالدماء في ساحة المنزل ؟
    kanlı cüzdan sadece onun kanaması olduğu zaman üstünde olduğunu gösterir. Open Subtitles لا يقصد بالمحفظة الملطخة بالدماء إلا أنها كانت مع الضحية وقت احتضاره
    kanlı kıyafetlerinden kurtulmak zorundaydı? Ama nerede? Open Subtitles إذاً فقد طمر ملابسه الملطخة بالدماء لكن أين؟
    Peki bu ayak izleri neyin nesi? Üstelik kanlı? Open Subtitles ما حول هذه الأثاء الملطخة بالدماء ؟
    Tüm hayatım boyunca tek yaptığım şey, onu besleyen savaşlarına ve kanlı parasına karşı çıkmak oldu. Open Subtitles طوال حياتى كل شئ فعلته كان كلمة "تبا لك " لحروبه والنقود الملطخة بالدماء من تجارة السلاح
    Ama DNA testi yaptığım kanlı brovnide THC seviyesi izin verilenden çok daha yüksekti. Open Subtitles رغم ذلك، فإن الكعكة الملطخة بالدماء التي فحصتها لأجل الحصول على حمض نووي، احتوت على مستوى أعلى بكثير من رباعي هيدرو كانابينول من المسموح به
    Lee Moran'in arabasında buldukları kanlı kapüşonlu Lee Moran'in değildi. Open Subtitles السترة الملطخة بالدماء التي عثروا عليها داخل سيارة (لي موران)، لم تكن خاصته.
    Şunu bil, Duggan, ağız kokunu yüzümde ve kanlı ellerini vücudumda hissettiğim her an, bu anı düşündüm. Open Subtitles فلتعرف هذا، (دوغان) كل لحظة شعرت بها برائحة نفسِك الكريهة على وجهي أصابعك الملطخة بالدماء تتحسس جسدي،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus