"الممتلئ" - Traduction Arabe en Turc

    • dolu
        
    Tabii bunlar konuyla ilgili değil, çünkü ilerlemenin gerçekleşip gerçekleşmediği sorusu inançla alakalı değil, iyimser bir tutum takınıp bardağın dolu yarısını görmek de değil. TED ولكن كل هذا لا معنى له، ما إذا كان قد تم إحراز تقدم ليس مسألة عقيدة أو نظرة تفاؤلية أو النظر إلى نصف الكوب الممتلئ.
    Sen de o bardağın yarısı boş, yarısı dolu zırvacılarındansın, değilmi? Open Subtitles انت من اولائك الذين يرون نصف الكأس الممتلئ اليس كذلك ؟
    Ve bu nedenle güneş ışığı ve çiçeklerle dolu olan benim binamda bizler umuda ve insan olasılıklarına inanırız. TED ولذك في مبناي، الممتلئ بضوء الشمس والازهار، نؤمن بالامل وامكانيات الانسان.
    Werner onu, dünyadaki kıtlık ve açlığa dair, belge ve fotoğraflarla dolu, hükümet arşivine götürüyor. Open Subtitles قام فيرنر بأخذها الى الأرشيف الحكومي الممتلئ بالوثائق و الصور التي توثق المجاعات في كافة أنحاء العالم
    Teğmen, o helikopter neden hedeflerle değil de mültecilerle dolu? Open Subtitles ملازم, لماذا تلك الطّائرة الممتلئ من اللّاجئون و لايوجد احد من مسؤيلتك ؟
    Beni zorla sümüğüyle dolu bir peçeteye baktırttı. Open Subtitles و لكنها تظل تجعلني أنظر المنديل الممتلئ بمخاطها
    Ama dediğim gibi, bardağa her zaman yarısı dolu bakmak isterim. Open Subtitles لكن، كما كنت أقول، أحبّ النظر إلى نصف الكوب الممتلئ.
    Bardağın dolu tarafını görenlerdensin. Open Subtitles حسنا , الست من نوع النصف الممتلئ من الكأس
    Bardağın dolu tarafına bakan bir kadınım ben bu yüzden kızımın başarısızlığını kendi başarısızlığım gibi görmüyorum. Open Subtitles أنا من نوع البنات التي تنظر لنصف الكأس الممتلئ, لذا أنا لاأنظر إلى فشل إبنتي كأنه فشلي.
    Yok, bardağın dolu tarafından bakıp öldürmediğini varsayacağım. Open Subtitles حسنا سأنظر للنصف الممتلئ من الكوب وسأقول لو أنهم ليسوا موتى
    Billy bardağın dolu tarafını görüyor. Open Subtitles الأن، "بيلي" ينظر إلي النصف الممتلئ من الكوب.
    Hayata bakıyorum ve bardağın dolu tarafını görüyorum. Open Subtitles أنظر إلىالحياه وأرى نصف الكأس الممتلئ
    Hayata bakıyorum ve bardağın dolu tarafını görüyorum. Open Subtitles أنظر إلىالحياه وأرى نصف الكأس الممتلئ
    Bense yarısı dolu görmeyi tercih ederim. Open Subtitles أمّا أنا، أحبّ النظر إلى النصف الممتلئ.
    Bardağın dolu tarafını gören birisin. Open Subtitles أنت شخص ترى النصف الممتلئ من الكوب.
    "Yalnızca gerçek aşkla dolu bir kalp geçebilir." Open Subtitles "وحده القلب الممتلئ بحبّ حقيقيّ يستطيع العبور"
    - EIi haklıydı. - dolu bir tüp ile iyi yol alınır. Open Subtitles - تخطو خطى كبيرة بالخزان الممتلئ
    dolu olan sadece bu. Open Subtitles هذا الوحيد الممتلئ
    - Burası 1940'ların eşyalarıyla dolu Alaaddin'in mağarası gibi. Open Subtitles -و كأنه كهف (علاء الدين) الممتلئ بالأشياء القديمة
    Bardağın dolu tarafını görmeye çalışıyorum. Open Subtitles احاول لارى نصف الكأس الممتلئ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus