"المنقذون" - Traduction Arabe en Turc

• Kurtarıcılar
• Kurtarılan

İnanmamızı istedikleri Kurtarıcılar mı yoksa erken karar verme telaşından dolayı tehlikede miyiz?
هل هم المنقذون الذين جعلونا نظنهم؟ أم هل نحن في خطر الحكم غير العقلاني؟

Kurtarıcılar babalarınızı öldürdü. Ağabeylerinizi, kocalarınızı, oğullarınızı. Ve siz onlardan kaçtınız.
المنقذون قتلوا آباءكن وإخوتكن وأزواجكن وأبنائكن، وهربتن منهم.

- Hayır. Kurtarıcılar babalarınızı öldürdü. Ağabeylerinizi, kocalarınızı, oğullarınızı.
المنقذون قتلوا آباءكن وإخوتكن وأزواجكن وأبنائكن، وهربتن منهم.

Kurtarıcılar, onların yanındayken silah taşımamam gerektiğini anlayacak kadar akıllı.
(المنقذون) أذكياء كفاية ليحرصوا على عدم حملي سلاح في حضرتهم.

Kurtarıcılar babalarını, oğullarını ve erkek kardeşlerini öldürmüş.
المنقذون قلتوا آباءهم وأبناءهن وإخوتهن.

Kurtarıcılar korkutucu insanlar ama o şerefsizler senin eline su dökemez.
(المنقذون) مرعبون، لكن أولئك السفلة نكرة حيالك.

Ama ya Kurtarıcılar o silahları bulurlarsa?
لكن ماذا إذا وجد (المنقذون) تلك الأسلحة؟

Kurtarıcılar elimizdeki tüm silahlarımızı istedi. Envanterde iki eksik çıktı.
(المنقذون) أرادوا كل أسلحتنا، وكان ثمّة اثنان ينقصان المخزون.

Kurtarıcılar gider gitmez kötü bir şey olmadan önce onları kapı dışarı edeceğiz artık.
فورما يغادر (المنقذون) سنطردهما قبلما تحدث مصيبة حقيقيّة.

Kurtarıcılar dış dünyaya gidip ölülerle savaştı ve çok sağlam malzemelerle geri döndü.
خرج (المنقذون) للعالم وقاتلوا الموتى وعادوا بغنائم ممتازة.

Kurtarıcılar dış dünyaya gidip ölülerle savaştı ve çok sağlam malzemelerle geri döndü.
{\pos(190,220)}خرج (المنقذون) للعالم وقاتلوا الموتى وعادوا بغنائم ممتازة.

Kurtarıcılar, Ezekiel'ın gücünü anladı ama Ezekiel savaşmak istemedi.
أدرك (المنقذون) قدرات (إيزيكيل). (إيزيكيل) أبى القتال، فأبرمنا صفقةً.

Asıl sorunumuz olan Kurtarıcılar'ı halletmezsek bunların hiçbir önemi yok.
لا فائدة لكل ذلك ما لم نبدأ استئصال مشكلتنا الحقيقيّة، (المنقذون).

Dostlarımızdan bazıları iyi yürekli insanlar Kurtarıcılar tarafından acımasızca öldürüldü.
العديد من قومنا، قوم صالحون، قتلهم (المنقذون) بوحشية.

Biri yolu kapatmış. Kurtarıcılar yapmış olmalı.
ثمّة أحد يحاول سدّ الطريق، حتمًا هم (المنقذون).

Kalanları bulan Kurtarıcılar'ı sinirlendirmemiz gerek.
(المنقذون) الذين سيكتشفون بقاياهم، نودّهم أن يغضبوا.

İsimleri Kurtarıcılar. Canımız onların elinde asıl.
يُدعَون (المنقذون)، وإنهم يملكون حيواتنا.

Kurtarılan UFO'yu kafanıza göre başka bir yere taşıdığınızdan haberimiz var.
سمعنا أنت تصرّفت بشكل إنفرادي... وحرّك المنقذون يو. إف.