"المهذب" - Traduction Arabe en Turc

    • kibar
        
    • centilmen
        
    • nazik
        
    • akıllı-uslu
        
    • beyefendi
        
    dürüst, saygılı, kibar, yakışıklı bir bey olarak diyor ki ahlaklı olduğuna da kefil olurum... Open Subtitles المهذب الطيب الوسيم و اننى ألقبه بالفاضل
    Kaba konuşmak Tanrı'ya karşı değil, kibar topluma karşı bir günahtır. Open Subtitles السوقيّة ليست ذنب ضدّ الرب، لكنها ضدّ المجتمع المهذب.
    geçirdiğimiz onca zamandan sonra,yapılması gereken kibar bir teklif olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles بدى لي أن هذا هو الفعل المهذب لفعله , بعد فترة طويلة معاً , لكنها
    Biliyor musun, gerçek bir centilmen gelmeden önce bağırsaklarını boşaltırdı. Open Subtitles أتعلم أن الرجل المهذب كان ليقضي حاجته قبل أن يأتي
    Sen centilmen bey, bir hanımefendinin yalnız dans etmesine izin vermeyeceksin değil mi? Open Subtitles وأنت أيها الشاب المهذب لن تترك الآنسة ترقص لوحدها، أليس كذلك ؟
    Bu doğruyu yanlışı ayırt edemeyen cahil birisi için nazik bir dildir. Open Subtitles وهل الكلام المهذب يكون مع بائع جوال، لايستطيع التفرقة بين الصواب والخطأ.
    Ve Jeremy ile Juliet, akıllı-uslu ikizler. Open Subtitles حسناً؟ وجيرمي و جولييت .. التوأم المهذب -
    Ashley, tam bir küçük beyefendi. Lütfen devam edin, Bayan Butler. Open Subtitles مثل السيد المهذب آشلي إستمري يا سيدة بتلر
    Yapılacak en kibar şey onları bulmamız. Open Subtitles الشيء المهذب الوحيد الذي علينا فعله هو إيجادهم
    Doğru duygu ve düşüncelerin kibar bir şekilde karşılıklı değiş tokuşudur. Open Subtitles إنها عن التبادل المهذب للأرآء الصحيحة و المشاعر.
    Bir hanımı bekletmek hiç kibar bir davranış değildir Art. Open Subtitles ليس من المهذب أن تبقىتنتظرُإمراةٌبهذهالطريقه.
    Daha sonra kibar olan adam internette canlı bir video yayını gösterdi. Open Subtitles ثم الشخص المهذب قام باخراج لاب توب مع بث حى لفيديو
    Sana öyle söylememin sebebi kibar toplumun doğası olarak öyle bir ilişkiye girmeye çalışmana üzülmemdi. Open Subtitles وقلت ما قلته لأنه يؤلمني أن أراك تحاولين التناسب مع أي شخص ببساطه لأن هذا هو الوضع الافتراضي للمجتمع المهذب.
    Sıkıntın çok farkındayım ama normali ve kibar şekli beni içeri çay için davet etmen olur. Open Subtitles وأعلم بأنك تمر بالكثير ولكن الشيء الطبيعي والشيء المهذب سيكون ان تطلب مني ان ادخل لتناول كوب من الشاي
    Kadınlar olarak, bizler pasif ve kibar olmaya şartlandırılıyoruz ve sesimizi yükseltmemeye, ama bazen şartları zorlaman gerekir. Open Subtitles بصفتنا نساء، فإننا مكيفون على السلوك المهذب والضمنية وعدم رفع أصواتنا، لكن يتعين عليك أحياناً شق طريقك
    Bir ay ve sadece bu şartlar altında, kibar tarafım etkili olacaktır. Open Subtitles شهر واحد وتحت الظروف الراهنة... سنتبع الأسلوب المهذب
    Daha çok centilmen bir misafirdi. Open Subtitles كان أشبه بالزائر المهذب. -ما سبب رؤيتك لها؟
    daha çok bir centilmen gibi davranmasını öğrenecek. Open Subtitles عليه أن يتعلم التصرف مثل الرجل المهذب
    -Evet, insanları azarlayan bir centilmen. Open Subtitles -نعم, المهذب الذي يتسلط على الناس
    Yani, nazik bir insan nasıl olur da herhangi bir duygusal veya fiziksel bir acıya sebebiyet vermek ister. Open Subtitles أقصد.. من هو الإنسان المهذب الذي يسبّب أي نوع من الألم النفسي أو الجسدي
    Ve Jeremy ile Juliet, akıllı-uslu ikizler. Aman Tanrım! Open Subtitles و جيرمي و جولييت التوأم المهذب يا الهي -
    Bekâr bir beyefendi kendini oyalamak zorunda. Open Subtitles السيد المهذب وغير متزوج لابد أن يسلي نفسه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus