Sizden birkaç görev yerine getirmenizi isteyeceğim ve çalışan hafızanızı teste sokacağız. | TED | ساطلب منكن ان تقوموا ببعض المهمات, و سنأخذ ذاكرتكم العاملة في جولة. |
" Ve herhangi bir görev için mekanizmayı temizleyen ikinci anahtardır." | Open Subtitles | المفتاح الثانى لتفعيل الآلية لباقى المهمات |
Bu tür görevler için forma girmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تكون مستعداً لهذا النوع من المهمات. |
Başka iş yok,gizemli paket te yok ihanet te yok. | Open Subtitles | لامزيد من المهمات لامزيد من الطرود الغامضة لامزيد من الخدع |
Senden istediği her türlü ıvır zıvır işi yapacak mısın? | Open Subtitles | تقوم بكلّ تلك المهمات الصغيرة والأعمال الرتيبية التي تطلبها منك |
Birkaç hafta daha eğitimdeyim... sonra deniz kuvvetleri beni göreve gönderecek. | Open Subtitles | لدي فقط بضعة أسابيع للجلسات التدريبية ثم ستأخذني الهئية لبعض المهمات |
Diğer görev noktaları geri dön şifresini alarak üsse dönmüşlerdir. | Open Subtitles | من قبل قوات العدو جميع المهمات الآخرى تم إعلامها برمز الإستدعاء |
Diğer görev noktaları geri dön şifresini alarak üsse dönmüşlerdir. | Open Subtitles | من قبل قوات العدو جميع المهمات الآخرى تم إعلامها برمز الإستدعاء |
NASA görev Kontrol ekibiyle birlikte, bilimsel bir olayı kutlamak için, Pasadena'dayım. | Open Subtitles | قام بالترجمة عمر فهمي شتات أنا هنا في باسادينا مع فريق مراقبة المهمات في ناسا في الوقت الذي يحتفلون بانجاز علمي |
Eğer teorisi doğruysa, görev sayısına sınır getirilecek. | Open Subtitles | إذا صحت نظريته ، سيتم الحد من عدد المهمات |
Zaten Teal'c çoğu zaman görevler yüzünden dünyada olmuyor. | Open Subtitles | وتيلك كان غائبا في المهمات أغلب الأوقات على أية حال |
Onbu üstüme kenetlendiğinden beri, sadece saçma sapan görevler alıyorum. | Open Subtitles | منذ أن تسلق أنبو إلى ظهري وأنا لا أحصل إلا على المهمات الفردية |
Size diyorum bak bu içinde bulunduğum en deli iş. | Open Subtitles | يجب ان أخبركم هذه أكثر المهمات التي عملت بها جنوناً |
Sonuçta fiziksel olarak yapmanız gerekiyorsa, oraya ulaşmak çok zor bir iş. | TED | لذلك القيام بهذه المهمات بدنياً يعتبر صعب للغاية |
İşi örtülü operasyonları gerçekleştirip isimlerin sızmamasını sağlamaktı. | Open Subtitles | عمله كان تطبيق المهمات السريه بدون تسريب المعلومات |
-Okul çok sıkıcı -Ayrıca düşünüyorum da belki... -Evde eğitim görebilirim, böylece görevden göreve görürüm sizi | Open Subtitles | لَرُبَّمَا يُمكنُني أَنْ اتعلّمَ في المنزل الآن بهذه الطريقة يمكني متابعة المهمات |
Yani, sen pilotsun ve bu görevleri uzun zamandır yapıyorsun, yani ben... | Open Subtitles | أعني، أنك الطيار وكنت تقوم بهده المهمات لوقت طويل اذن فأنني سوف |
Senin ayak işlerini yaparak para kazanamam. | Open Subtitles | أنا لا تجعل أي أموال تشغيل المهمات بالنسبة لك. |
Görünüşe göre, Özel harekat askerleri en azından misyonları gereği cep telefonları taşıyamıyorlar. | Open Subtitles | على مايبدو، جنود العمليات الخاصة ،لايحملون هواتف نقالة على الأقل ليس في المهمات |
Tüm gezegenler arası görevlerde ve Mars karantinası bu gece bitiyor. | Open Subtitles | على كل المهمات البين كوكبية وينتهي هذا الحجر المريخى الصحي الليلة |
Ekibimizin tamamı, bir çok madalya sahibi Özel operasyon veteranlarından oluşmaktadır. | Open Subtitles | كل عضو في فريقنا هو محارب قديم مكرم في المهمات الخاصة |
Yapmam gereken işler var. Saat beş gibi gelip geri alırım. Mümkün mü? | TED | شكراً جزيلاً لدي بعض المهمات لعملها . لذا سأعود لاستلامهم في حوال الخامسة ، أذا كان هذا ممكن معك |
Çünkü, Mars'a insan göndermeden önce pek çok robotik görevi yapacağız ve bu robotları göndereceğiz. | TED | حسناً ، لأننا سنرسل قريباً مهماتٍ آلية بالكامل إلى المريخ متطورةُ أكثر من المهمات البشرية. |
Böylece görevlerin planlanması ve uygulanmasında aktif rol olabilecek. | Open Subtitles | وبهذه الطريقه, يمكنه المشاركه بنشاط اكبر فى تخطيط وتنفيذ المهمات. |
Ama nasıl bir gizli görevde işe yaramaz bir kağıt parçasıyla uğraşılır? | Open Subtitles | لكن أي نوع من أسرار المهمات الحكومية تستطيع صحفية مخترقة أن تجدها؟ |
Soylu şövalyelerinin tenezzül etmediği pis işlerini yapan kuklalar haline mi geleceğiz? | Open Subtitles | هل غدينا دماه الآن؟ نتولى كل المهمات القذره نيابة عن فرسانه النبلاء؟ |