"الموعد الأول" - Traduction Arabe en Turc

    • İlk randevuda
        
    • İlk buluşma
        
    • İlk buluşmada
        
    • İlk randevu
        
    • Birincisinde
        
    • İlk buluşmalar
        
    • ilk randevuya
        
    • ilk randevuyu
        
    • ilk randevumuzda
        
    Ben de genellikle ilk randevuda bunu yapmam. Open Subtitles لستُ معتاداً على فعل ذلك في الموعد الأول أيضاً
    İlk randevuda genelde bu mevzular konuşulmaz ama sende bir şey var, Linden. Open Subtitles إنّه لا توجد به أجواء الموعد الأول "لكن هناك شيء فيكِ يا "ليندن
    Bu akşam için üzgünüm. Çok iyi bir ilk buluşma değildi. Open Subtitles أسف بشأن الليلة أعرف أنه لم يكن الموعد الأول المثالى
    Dokuzuncu kuralın, bir kıza ilk buluşmada kilosunu sormamak olduğunu sanmıştım. Open Subtitles لأني على ما أذكر أن قانون 9 هو أن لا تسأل الفتاة عن وزنها في الموعد الأول
    İlk randevu için istiridye fazla mı olur? Open Subtitles أتعتقدين أن المحار هو كثير على الموعد الأول
    Birincisinde genellikle seks oluyor ama tekrar görüşmek istediğim hoş kadınlar çok önyargılı davranıp ortadan kayboluyorlar. Open Subtitles لأن الموعد الأول غالباً ما ينتهي بالجنس ولكن المرأة الرائعة، التي أرغب في رؤيتها مجدداً دائماً ما تفترض أوتوماتيكاً أنني مضيت قدماً ونسيتها
    İlk buluşmalar iyidir bu arada. Open Subtitles الموعد الأول دائماَ الأفضل
    Bilirsiniz, bazıları ilk randevuda teklif eder. Open Subtitles كما تعلم ، بعض الرجال . يتقدمون في الموعد الأول
    Normalde herkese ilk randevuda göğsümün içini göstermem. Open Subtitles ليس كل شخص استطاع القاء نظرة على ثديي من الموعد الأول
    Randevulaşan insanları görmeyi severim. Bir çifte baktığınızda, onların ilk randevuda olduğunu anlarsınız. Open Subtitles أحب مشاهدة أناس يتواعدون خاصة إذا علمت بأنه الموعد الأول
    İlk randevuda yapılacak her şeyi söyledim galiba. Open Subtitles أظنني مررتُ على كل شيء يمكن أن أقوم به، في الموعد الأول
    İlk buluşma acemiliğinin gerginliğini atlatmak için yeniyetme gençlerin arasında olmaktan daha iyi ne olabilir? Open Subtitles أعني ,ماهي أفضل طريقة للتخلص من إرتباك و توتر الموعد الأول أكثر من التواجد مع حشد من المراهقين
    İlk buluşma ilk adım olabilir. Open Subtitles كما تعليمن الموعد الأول قد يكون الخطوة الأولى
    İlk buluşma facia olsa bile ikinci şansı vereceğim. Open Subtitles حتى لو كان الموعد الأول فظيع، سأمنح الأمر فرصة آخرى.
    Gerçekten bütün baskıyı alır. Özelliklede ilk buluşmada. Open Subtitles ذلك يرفع عني الضغوطات، ولا سيما في الموعد الأول
    Söylemiştim, ilk buluşmada olmaz diye. Open Subtitles حسناً, لقد أخبرتك, لا أفعل ذلك في الموعد الأول
    İlk buluşmada hiç kimseyle yatmadım. Open Subtitles هذه واحدة , لم انام مع اي شخص من الموعد الأول ابداً
    İlk randevu için çok fazla olmayacaksa seni eve annemle tanışmaya götürmeyi düşünüyordum. Open Subtitles كنت أفكر إذا لم يكن كثيراً الطلب منك في الموعد الأول - أن آخذك للمنزل لمقابلة والدتي
    İkinci bir randevunun olmayacağı anlaşıldığı zaman ilk randevu'da bütün gücünle çabaladığın an gibi. Open Subtitles إنه أشبه بتمريرة ( هيل ميري ) في الموعد الأول عندما تدركَ أنه لن يكونَ هناكَ موعدٌ ثانٍ
    İlk buluşmalar en önemli kısımdır. Open Subtitles الموعد الأول هو أفضل جزء, تعرفين{\pos(192,210)}
    Her zaman ilk randevuya bir şans ver, bfakat ikincisine daha çok. Open Subtitles أعطي دائما الموعد الأول فرصة لكن الثاني .. طلقة من بعيد
    Sanırım bu ilk randevuyu asla unutmayacağız. Open Subtitles أعتقد بأننا لن ننسى هذا الموعد الأول أبداً.
    Aslında ilk randevumuzda bu kadar istekli görünmek istemiyorum. Open Subtitles إلا أني لا أود أن أبدو متسرعة من الموعد الأول

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus