"الموعد المحدد" - Traduction Arabe en Turc

    • zamanında
        
    • vaktinde
        
    • programa uygun
        
    Sonra saray zamanında yetişmez ben de timsahlara yemek olurum Open Subtitles ثمّ لاينتهي القصر في الموعد المحدد وأنا سأكون غذاءا للتماسيح
    Tamam, demek ki kontrollü sürücü, ve kredi borçlarını zamanında ödüyor. Open Subtitles حسناً، فهي قائدة آمنة وهي تدفع بطاقاتها التأمينية في الموعد المحدد.
    Teslim tarihinden sekiz saat önce, dört mimar binayı tam zamanında teslim etmeye çalışırlar, değil mi? TED كما تعلمون ، ثماني ساعات قبل الموعد المحدد ، اربعة معماريين يحاولون انجاز هذا المبنى في الوقت المحدد، أليس كذلك؟
    Sen 10 millik gökdelenler inşa ediyor olacaksın, asla vaktinde inmeyi başaramazsın. Open Subtitles خينئذ ستكون تبنى ناطحات سحاب بارتفاع 10 أميال لن تتمكن أبداً من النزول فى الموعد المحدد
    Asla bir randevuyu kaçırmazdı. Her zaman vaktinde gelirdi. Open Subtitles لم يتخلف عن موعده مطلقاً دائماً يتواجد في الموعد المحدد
    Yarınki ameliyatınız tam vaktinde gerçekleşecektir. Open Subtitles إجراء العملية لا زال في الموعد المحدد غداً، تأكدي من الحضور
    Paris'te her şeyi gördük, ve programa uygun gidiyoruz. Open Subtitles لقد رأينا كل شيء في باريس، ونحن في الموعد المحدد.
    Çocukların alınma saatinde bütün gün onlarla birlikte olan öğretmenler sizin çocukları gelip zamanında almanızı isterler. TED في وقت الانصراف، المدرسون الذين قضوا مع أطفالك طيلة اليوم، يريدونك أن تكون هناك في الموعد المحدد لتتسلم أطفالك.
    Bunu hak eden bir eş olsaydım, zamanında hazır olurdum. Open Subtitles إذا كنت حقاً أستحق سأكون متأهبة فى الموعد المحدد
    zamanında ödeme yapılmıyormuş ve paranın hepsi ödenmiyormuş. Open Subtitles فالناس لم تعد تدفع فى الموعد المحدد وعندما يدفعون فهم لا يدفعون المبلغ كاملاً
    İkimizin de hizmet ettiği harika kadının onuru için, bunları zamanında teslim ettiğinden emin olmalısın. Open Subtitles على شرف السيدة العظيمة التى نقوم بخدمتها نحن الاثنين يجب ان تتأكد ان يحصلا عليهما فى الموعد المحدد
    İnsanlar zamanında ödeme yapmıyormuş, düşük miktarlar ödemeye başlamışlar. Open Subtitles فالناس لم تعد تدفع فى الموعد المحدد وعندما يدفعون فهم لا يدفعون المبلغ كاملاً
    Francis, onun zamanında konserde olmasını sağla. Open Subtitles و أنت يا فرانسيس تأكد بأنه سيكون في حفلاته عند الموعد المحدد
    Eğer baban zamanında gelirse, onunla trene bineceksin. Open Subtitles لو وصل والدك فى الموعد المحدد فسيصعد كلاكما الى القطار
    Ama hiç değilse o kirayı vaktinde ödemeyi biliyor. Tıpkı bir yetişkin gibi. Open Subtitles كيف يكتب شيك الأيجار في الموعد المحدد , كشخصٍ بالغ
    O vaktinde geldi ama sen biraz geciktin. Open Subtitles أتى في الموعد المحدد لكنكِ تأخرتِ قليلًا
    Endişelenmemesini, eşyaları topladığımızı ve her şeyin vaktinde... yapıldığını söyle. Open Subtitles قل له لا داعي للقلق وأننا نقوم بحزم الأمتعة وأن كل شيء في الموعد المحدد
    Ve o anda benim yaz aşkım tam vaktinde kendini gösterdi. Open Subtitles والحق في ذلك الحين، أدلى بلدي الرومانسية الصيف ظهوره، والحق في الموعد المحدد. يبدو مظلات صفراء إلى أن شعبية كبيرة هذا العام
    Düğün! Asla vaktinde yetişemeyiz. Open Subtitles الزواج، لن أصل في الموعد المحدد
    Dördünüzün de tam vaktinde senelik toplantıya katılmanız takdire şayan. Open Subtitles إنه ليشرفنى أربعتكم أمامكى فى حضور هذا الاجتماع السنوي... ... فى الموعد المحدد.
    Alfa ekibi, burası Bravo. programa uygun gidiyoruz. Open Subtitles يافريق هذا برافو تماماً في الموعد المحدد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus