"المُدعى" - Traduction Arabe en Turc

    • davalı
        
    • Sanık
        
    • denen
        
    • sanığı
        
    • davalıyı
        
    • davalının
        
    Bu duruşma Yargıç Harrison Creary'nin Halka karşı Gwyneth Van Zanten davasında davalı ve savunma avukatı aleyhine önyargılı davranıp davranmadığını belirleme duruşmasıdır. Open Subtitles هذه جلسة استماع لتحديد ما إن كان القاضي هاريسون كريري متحيزًا ضد المُدعى عليه ومحامي الدفاع في قضية الشعب ضد غوينيث فان زانتن
    davalı salınmadan önce pasaportunu teslim edecektir. Open Subtitles المُدعى عليه سوف يقوم بتسليم جواز سفره قبل إطلاق سراحه
    Bu tahkimde davalı Simon Fassel'i sorgulamaya çalışıyordum. Open Subtitles كنتُ أحاول استجواب سايمون فاسل وهو المُدعى عليه في هذا النزاع
    Sanık, şerifin silahını aldı, ...bir tanığı öldürdü sonra da kendini öldürmeye çalıştı. Open Subtitles وقد أخذ المُدعى عليه سلاح المأمور وقتل أحد الشهود ثم حاول إطلاق النار على نفسه
    Motel temizlik görevlisiyle konuştum ve Malvo denen bu adamın The Lucky Penny jetonları bıraktığını söyledi. Open Subtitles (لذا نحدث للخادمات , وقالوا أن هذا المُدعى (مالفو ترك خلفه بعض العُملات مِن متجر العملات القديمة
    Veya sanığı, birinci derecede cinayetten, ...merhamet tavsiyesi olmadan ölüm cezasıyla jüri kurulu hükmüyle, suçlu bulabilirsiniz. Open Subtitles أو يمكنكم ان تقرروا أن المُدعى علية مذنب بالقتل عمداً .. بدون توصيات بالرحمة هذا القرار يحمل فى طياتة حكماً بالموت
    Seleflerimin aksine, suçlu olduğuna tam olarak kanaat getirmeden davalıyı mahkûm etmem. Open Subtitles على غير عادة من سبقوني، لا أقدم دعوى بدون اعتقاد جازم أن المُدعى علي مذنب
    Sayın Yargıç, davalının açıkça iddia ettiğine göre şu anda suçlama serbestliğimiz var. Open Subtitles سيدي القاضي، لقد صرّح المُدعى عليه بكل وضوح بادعاء ولنا الآن مطلق الحرية للطعن في شهادته
    davalı üniversitede misafir bir öğretim görevlisini tehdit etmiş. Open Subtitles المُدعى عليها هددت الضيف المتحدث في الجامعة
    Bayan Florrick, Bay Gardner, ...eğer davalı da Rainey'in yalan söylediği konusunda ısrar eden bir tweet atmış olsaydı, ...aynı derecede sinirlenirdim ve o da kendisini parmaklıkların arkasında bulurdu. Open Subtitles سيدة فلوريك، سيد غاردنر لو كان المُدعى عليه كتب تغريدةً يصر فيها أن ريني تكذب
    Sayın Yargıç, davalı sözleşmenin bütün olarak zorlayıcı olmadığını belirtiyor. Open Subtitles ،حضرة القـاضـي أنّ المُدعى ينص أنّ هذا العقد ككامل ليس قسري
    davalı, tanığa sorunuz var mı? Open Subtitles أيها المُدعى عليه، هل لديكَ أيّ سؤال للشاهد؟
    Cinayet suçundan, davalı Han Cheol-min'i suçsuz buluyorum. Open Subtitles ...أجد أن المُدعى عليه بتهمة القتل غير مذنب
    Demek istediğin davalı Todd Bratcher mi? Open Subtitles تقصدين المُدعى عليه تود براتشر؟
    Dedektif Hardy, davalı Broadchurch karakolunda gözaltındayken bu yaraları nasıl aldı? Open Subtitles أيها المحقق (هاردي),كيف المُدعى عليه تمّت إصابته بينما كان بحمايّةِ شرطةِ"برودتشرتش"؟
    Sanık, bir avukat talebinde bulunmuş. Open Subtitles لقد طلب المُدعى عليه حضور محاميه
    Krook denen bir adamda, Leydim. Open Subtitles الرجُل المُدعى (كروك)، سيادتكِ.
    Veya sanığı birinci dereceden cinayetten. Open Subtitles او يمكنكم ان تقرروا ان المُدعى عليه مذنب بالقتل عمدا
    Daha çılgın olanı bu acil duruşma, ...öyle ki hemen davalıyı buraya getirmek için herkesi topladı. Open Subtitles والأكثر جنونًا هو عقد جلسة الاستماع الطارئة هذه والتي لم تكن سوى حيلة لنقل المُدعى عليها إلى هنا
    davalının talebini kabul ediyorum. Dava düştü. Open Subtitles انا اوافق على طلب المُدعى عليهم، تم رفض القضية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus