"المُظلم" - Traduction Arabe en Turc

    • karanlık
        
    • kara
        
    • süslendim
        
    1959 yılında bizim Luna 3 karanlık yüzün, gölge tarafın fotoğraflarını çekmişti. Open Subtitles في العام 1969 قامت الرحلة 3 للقمر، بإلتقاط صورة للجانب المُظلم للقمر.
    Gemilerimizden yalnızca ikisi yıldızlararası uzayın büyük karanlık okyanusuna girme cesareti gösterdi. Open Subtitles سفينتان فقط من سُفننا غامرت في المحيط العظيم المُظلم للفضاء البين نجمي
    karanlık geçmişinin onun olmak istediği adamı tanımlamasına izin vermeyen adam. Open Subtitles الرجل الذى لا يدع ماضيه المُظلم أن يكوّن الشخص الذى يريده
    Genç bir beyin bilimin karanlık yüzü tarafından yok olmuştu. Open Subtitles تم إقتياد عقل شاب إلى الإرتباك والتشتت بسبب العلم المُظلم
    Kötü cadıyı yok etmeye odaklanmalıyız, kara büyüyü geri çevireceğini umarak. Open Subtitles نركّز على القضاء على الساحرة الشريرة في الآمالِ التي تَعْكسُ السحر المُظلم.
    Şafağın süsü ile süslendim... kömür karası hayatına deva... Open Subtitles "في المساء المُظلم مصباحك يُضيئ" "الصباح اللامع يُمطر علي جسدي"
    Aslında karanlık güçlerden faydalanıyor. Open Subtitles إنها تفعل هذا لتتدخل في قوى السحر المُظلم
    Demek istiyorum ki hepimizin içinde pusuda bir karanlık yer vardır bir element vardır. Open Subtitles أعني أنه في داخلنا يَترصّدُ هناك الشكل الحقود المُظلم.
    Ay'ın karanlık Yüzü'nden bahsetti. Open Subtitles طلب منّي تحذيرك، كان يتحدّث بشأن الجانب المُظلم من القمر.
    Bu karanlık ve nemli yerde takılmaktan bıktım. Open Subtitles لقد سئمتُ تقابلنا في هذا المكان المُظلم الرطب.
    O yüzden karanlık tarafımın kendini koruma niyeti olduğu üzerine bahis oynuyorum. Open Subtitles لذا فإنّي أضع رهاناتي على أن شقّي المُظلم لديه إحساس بحفظ الذات من الأذى.
    Geri kalan zamanını bu karanlık tabutta geçirmeye mi niyetlisin? Yoksa ne yaptığını söyleyecek misin? Open Subtitles أتنوِ البقاء في هذا التابوت المُظلم لاِسترجاع ذكرياتكَ الخالية، أم ستبُح لي بما فعلت؟
    Bazen karanlık bir sokak sadece karanlık bir sokaktır. Open Subtitles أحياناً الزقاق المُظلم هو مُجرد زقاق مُظلم.
    Uslu dur yoksa karanlık kuyu fikrini tekrar gözden geçireceğim. Open Subtitles حسنٌ، كوني ودودة أو سأزور الجُبّ المُظلم العميق ثانيةً.
    Şu midendeki karanlık, berbat ağrı. Open Subtitles هذا الألم البغيض المُظلم الموجود في قاع معدتك،
    Şu midendeki karanlık, berbat ağrı. Open Subtitles هذا الألم البغيض المُظلم الموجود في قاع معدتك،
    Benimle tanıştığıda ve birbirimize aşık olduğumuzda hayatın karanlık bir yola girdi. Open Subtitles منذ أن قابلتني ووقعنا بالغرام حياتك ذهبت للطريق المُظلم
    Ama yaşamımızdaki karanlık fasıl nihayet bitti İleriye bakabiliriz. Open Subtitles ولكن هذا الفصل المُظلم في حيواتنا قد أنتهى أخيرًا. وأصبح بوسعنا المُضيّ قُدمًا.
    Bu karanlık tarafı keşfetme şansı bulamadan veya kim olduğumu veya ne istediğimi anlamadan önce seninle tanıştım. Open Subtitles وقبل ان تواتني الفُرصة لأكتشف الجانب المُظلم او اكتشف ماهيتي
    Hayatımızdaki bu karanlık bölüm nihayet biiti. Open Subtitles هذا الفصل المُظلم فى حياتنا قد إنتهى أخيراً
    Ancak, çoğu zaman mizah ile bezenmiş oluyor. kara mizah. Buyurun, bir bakın. Open Subtitles لكن في أغلب الأحيان ممتلئين بالمرح المرح المُظلم , خذ أسمع
    Şafağın süsü ile süslendim... Open Subtitles "في المساء المُظلم مصباحك يُضيئ"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus