Demek istediğim, annem ve onun özel arkadaşına ne olduğuna baksana. | Open Subtitles | أعني، انظري لما حدث لوالدتي و صديقها المُميّز |
Lütfen biri bana söyleyebilir mi, bu çocuğun bu kadar... özel olmasını sağlayan nedir? | Open Subtitles | أيمكن من فضلكم أن يخبرني أحد ما الشيء المُميّز لدى هذا الشخص؟ |
İtiraf ediyorum merak içindeyim. Bunun içinde bu kadar özel olan ne var? | Open Subtitles | يجب أن أعترف أنّي فضوليّة ما الذي يُوجد بالداخل المُميّز بشدّة؟ |
Ben daha çocukken Druid'ler bana özel bir yerden bahsetmişti. | Open Subtitles | حينما كنتُ صغيرًا، أخبرني الدرويديّون عن ذلكِ المكان المُميّز. |
Bu akşamın özel içkisi: "Suçiçeği" | Open Subtitles | طبقنا المُميّز هذا المساء هو ''الصّندوق الصّغــير'' |
Bir aile kurmalarına yardım etmesi için çok özel çocuklar arayan müstakbel aileler. | Open Subtitles | آباء مُحتملين يبحثون عن ذلك الطفل المُميّز لمُساعدتهم على تكوين عائلة. |
York, özel çorbanın içinde sarımsak var mı? | Open Subtitles | هل الحساء المُميّز فيه أيّ ثوم؟ |
Bu özel günde dileğimdir senin için. | Open Subtitles | أمنيتي لك في هذا اليوم المُميّز. |
Seksapel suç değil ya! Dünyaca ünlü gizem yazarı Richard Castle'ı bu kadar özel yapan nedir? | Open Subtitles | ما الأمر المُميّز جداً حول الروائي البوليسي (ريتشارد كاسل)؟ |
Bu bizim özel günümüzdü. | Open Subtitles | كان يومنا المُميّز. |
Onu özel kılan şey ney? | Open Subtitles | إذن ما المُميّز حولها؟ |
O yastık kılıfı, tek özel eşyamdı. | Open Subtitles | المخدّة، كانت شيئي المُميّز. |
Bu bizim özel bebeğimiz olacak. | Open Subtitles | هذا سيكون طفلنا المُميّز |
O bloğun özel yanı ne? | Open Subtitles | -ما المُميّز حول تلك الجادّة؟ |