...Seçmenler bizi ekonomik açıdan sorumluluk sahibi parti olarak görüyorlar. | Open Subtitles | قرب الديموقراطيون الجدد من المحافظين ينظر الينا الناخبون كمنقذين اقتصاديين |
Ama Seçmenler nasıl denetçi olduğunu öğrenirse, kafa kafaya olmaz daha. | Open Subtitles | لكن لن يكون كذلك إذا ما عَلمَ الناخبون كيف أصبحت السوط. |
Sağlık hizmeti hakkında sorup bu konuda tartışıyoruz fakat Seçmenler sağlık konusunda ne düşünüyor? | TED | نحن نسأل ونجادل حول الرعاية الصحية ولكن كيف يفكر الناخبون حولها؟ |
Cumhuriyetçi seçmenin, kırmızı ya da mavi giyen kadınlara oy verdiğini keşfettik. | Open Subtitles | لقد وجدنا أن الناخبون الجمهوريون يستجيبون أكثر للمرشحة باللون الأحمر أو الأزرق |
İngiliz seçmenleri sola yönelmişti ve Churchill gitti. | Open Subtitles | تحول الناخبون البريطانيون لليساريين وخرج تشرشل من السباق |
Seçmenler sağlığın toplumsal belirleyicilerinin keyif veren bir kelime olduğunu düşünmüyor. | TED | الناخبون لا يرون المحددات الاجتماعية للصحة عبارة جيدة. |
Ama doğal hitabet yeteneğine ve açık sözlü yaklaşımına rağmen Seçmenler Milk'in radikal bakış açısını anlayamadılar. | TED | ولكن بالرغم من موهبته في الخطابة وأسلوبه المتفتح، لم يستطع الناخبون استيعاب أهداف ميلك الجوهرية. |
Ve normal Seçmenler bu sorunun büyük bir parçasıyken aynı zamanda çözümün anahtarıyız. | TED | وبينما يعتبر الناخبون العاديون هم الجزء الأكبر من هذه المعضلة، فنحن أيضًا من نشكّل الحل. |
Seçmenler ölen adamı tercih etti. | Open Subtitles | الناخبون فضلوا الرجل المتوفى فقام جورج دابليو بوش |
Ülkenin dört yanındaki Seçmenler, en önemli makama, kimin geçmesi gerektiğine karar veriyor. | Open Subtitles | الناخبون على عرض البلاد قد قرروا من سيشغل أهم وظيفة |
Haklı olduğunuzu göstermiş oldunuz, fakat korkarım biraz geç oldu. Seçmenler oylarını kullanmışlar bile. | Open Subtitles | وقد تمت برأتك وأخشى إنها تأتي بوقت متأخر، الناخبون أدلوا بأصواتهم |
Ve bu okul önceliklerini öğrenmezse, kasım aylarında gelirsen, Seçmenler sana memnuniyetle öğretir. | Open Subtitles | واذا لم تتأخذ هذه المدرسة أولويات سوف يأتي نوفمبر وسوف يعلمك الناخبون بعضا من غضبهم بكل سعادة |
- Evet. Seçmenler seni tanımıyor. | Open Subtitles | الناخبون لا يعرفونكِ وذلك سيحدد نظرتهم لكِ |
Seçmenler Al Gore'u dilini Tipper'ın boğazına sokuncaya kadar sert biri olarak düşündüler. | Open Subtitles | كان الناخبون يظنون أن آل غور رجل متزمت إلى أن قبّل زوجته تيبر أمامهم بشغف |
Pekâlâ, geçen gece Seçmenler kongrenin yüzde 21'ini ki bunlara Meclis Halk Komitesi'nin 7 üyesi de dahil görevden aldı. | Open Subtitles | حسنا، الليلة الماضية، أطاح الناخبون بنسبة 21? من الكونجرس بما في ذلك سبعة أعضاء من اللجنة الفرعية بمجلس النواب |
Gallup'un bu sabah yaptığı yeni bir ankete göre,.. ...Seçmenler Birgitte Nyborg ve Yeni Demokratlar'a hâlâ büyük ölçüde güveniyor. | Open Subtitles | هذا الصباح أبدى الناخبون ثقتهم بـ بيرغيت نيبورغ |
"Seçmenler, Yeni Demokratlar'la Orta Yol'u ayırt edemiyor. " | Open Subtitles | لايستطيع الناخبون التفريق بيننا وبين المحافظين |
Bu yasalar politik destek görüyor tam olarak insanları hedef aldığı için oy verenlerin görmek ya da bilmek istemediği insanları. | TED | هذه القوانين لها دعم سياسي تحديدا لأنها تستهدف الأشخاص الذين لايريد الناخبون رؤيتهم أو المعرفة عنهم. |
Durup, yüklerinden kurtulma... ve yeni bir hayata başlama düşüncesi oy vereceklerin kulaklarında çınlıyor. | Open Subtitles | فكرة التوقف وخفض همومهم والشروع فى حياة جديدة الآن يمكن أن يجذب الناخبون |
1002 oy kullanan var, çekimser kalan olmamış. | Open Subtitles | الناخبون الحاضرين 1002، بدون وجود أمتناع عن التصويت |
çünkü, onlar da senin gibi, beni ve seçmenleri küçümsüyorlardı. | Open Subtitles | لأنهُم، مِثلُك، قَلَلوا من شأني و الناخبون |