| İnsanların ne yapacağı belli olmuyor değil mi? | Open Subtitles | أنت فقط أليس بالإمكان أن تتحدّث عن الناس أنت تستطيع؟ |
| Bak, ben burada insanların evlerinden bahsediyorum. Sen müzeleri kurtarmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن بيوت الناس أنت تقوم هنا بإنقاذ المتاحف |
| İnsanların hayatına girip onları altüst edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تستمر في التدخل في حياة الناس , أنت تخلط الأشياء |
| Aygır insanların öyle sınırları yoktur. | Open Subtitles | و هورس الناس أنت تعرف ذلك لا مثل لهذه الحدودِ, وزائداً |
| O adam insanların ayakkabılarını çaldı. Sen polissin, peşinden git, yakala onu. | Open Subtitles | ذلك الرجل سرق أحذية الناس أنت شرطي، طارده، اعتقله |
| Sana şunu söyleyeyim bu insanların çoğu asıI bağışçıların ve onu savunursan her beş kişiden biri görevi bırakır. | Open Subtitles | الكثير من هؤلاء الناس أنت مانح رئيسي واحد من كل خمسة منهم سيقفز من السفينة إذا أنتَ دافعتَ عنها في هذا الشأن |
| İnsanların istediği sensin. Bana ihtiyacın yok. | Open Subtitles | أنت ما يحتاجه الناس أنت لست بحاجة إليّ |
| İnsanların aradığı kişi sensin. Bana ihtiyacın yok. | Open Subtitles | أنت ما يحتاجه الناس أنت لست بحاجة إليّ |
| Tanrım, burada insanların hayatlarıyla uğraşıyorsun, Ben. | Open Subtitles | إلهي, هذه حياة الناس أنت تعبث بها , بان |