Afrika'nın Fransızca konuşan kesimi, diğer yandan, nadiren göz önüne alınıyor. | TED | البلدان الأفريقية الناطقة بالفرنسية، من ناحية أخرى، نادراً ما تحصل على الإهتمام. |
Ve konuşan kayalar da güneşin altında çok uzun zamandan beri yatıyorlar. | Open Subtitles | والأحجار الناطقة نامت لوقت طويل ناظرةً إلى الشمس |
Ve konuşan kayalar da güneşin altında çok uzun zamandan beri yatıyorlar. | Open Subtitles | والأحجار الناطقة نامت لوقت طويل ناظرةً إلى الشمس |
Yani, konuşan pasta bölümünden kurtulsaydık senaryo işe bile yarayabilirdi. | Open Subtitles | أعني ، السيناريو كان قد ينجح إذا تخلصت من الفطيرة الناطقة |
70 tanesinde Asyalı olan kız veya kadın karakter yoktu. | TED | 70 فيلمًا كانوا خاليين من الشخصيات الآسيوية أو الآسيوية الأمريكية الناطقة من الفتيات والنساء. |
Bize konuşan lamanın nerde olduğunu söylersin ve evinizi yakıp yerle bir ederiz. | Open Subtitles | . أخبرينا أين اللاما الناطقة . وسوف نحرق منزلك حتى الأرض أووة . |
Eğer konuşan köpek espirisini yaparsa onu benden aldı. | Open Subtitles | اذا قال نكتة عن الكلاب الناطقة فأعلمي انه انا التي قلتها له |
Biricik, konuşan beyzbol topundan öğrendiğini söylemeyi de unutma. | Open Subtitles | نعم ولا تنسي أن تنوه بأنك سمعت ذلك من صديقك كرة البيسبول الناطقة |
Pasifik bölgesinin 1 numaralı İngilizce konuşan gazetecisi olarak bugünü kutlamak için New York'a bizi ziyarete geliyor. | Open Subtitles | ستكون الصحفية الناطقة بالانجليزية الأولى في جزر المحيط الهادي تزورنا |
iki gün önce konuşan hayvanların varlığını inanmazdım | Open Subtitles | منذ يومين لم أؤمن بوجود الحيونات الناطقة |
Henüz hiçbir raporda konuşan aslanlar ve uçan maymunlardan bahsedilmedi diye mi? | Open Subtitles | لأنّ وجود القردة الطائرة والأسود الناطقة لم يوثّق بعد، |
O konuşan çalar saatlerden biri değil mi yani? | Open Subtitles | إنها ليست واحدة من تلك الساعات المنبهة الناطقة ؟ |
Buna inanan varsa ona konuşan köpeklerimden satmak isterim. | Open Subtitles | ان كنتم تصدقون ذلك لدي بعض الكلاب الناطقة ارغب ببيعها لكم |
İngilizce konuşan bir misafir gelmeyeli baya olmuştu. | Open Subtitles | وكان مثل هذا منذ وقت طويل لقد كنا في أي شركة الناطقة باللغة الإنجليزية. |
konuşan hayvanlar dünyasının kapısını açan gerçek insan kemiklerinden yapılmış iskelet anahtarın var mı? | Open Subtitles | هل لديك مفتاح مصنوع من العظام البشرية الحقيقية يفتح بابا خلفه عالما من الحيوانات الناطقة ؟ |
Her yıl İngiltere'de yayınlanan edebi eserlerden yalnızca yüzde 4.5'i çeviri ve dünyanın İngilizce konuşan kısmında rakamlar hemen hemen aynı. | TED | وتشكل الكتب المترجمة فقط حوالي 4.5 بالمئة من الأعمال الأدبية المنشورة سنوياً في المملكة المتحدة، وتعتبر الأرقام مماثلة في كثيرٍ من البلدان الناطقة باللغة الإنجليزية. |
Buradaki noktalar, bazı İngilizce konuşan cevrelerin son saatlerden duygularını temsil ediyor. Her nokta tek bir blogcu tarafından yazılan tek bir cümle oluyor. | TED | هذه النقاط هنا تمثل بعض المشاعر الناطقة بالانجليزية في العالم خلال الساعات القليلة الماضية. كل نقطة تمثل جملة واحدة، قالها مدوِّن واحد. |
Hafif takıntılı olduğumuz için oyunları canlı izlemek istedik, ABD'de İspanyolca konuşan ağlardan birinin başlamamız için en iyi yer olduğuna karar verdik. | TED | ولأننا مهووستان بالقدر نفسه، أردنا مشاهدة البث المباشر للمباراة، قررنا أن إحدى الشبكات الأمريكية الناطقة بالإسبانية، هي الأفضل لنا للبدء. |
93'ünde ise repliği olan lezbiyen, biseksüel veya trans kadın karakter yoktu. | TED | و93 خالية من الشخصيات النسائية الناطقة المثلية أو ثنائية الجنس أو المتحولة جنسيا. |
Önümüzdeki yıl seçimlerde sözcüm olacaksın. | Open Subtitles | ستكونين الناطقة الرسمية لحملتي الانتخابية العام القادم |
Burada, İngilizce konuşulan bir elçilikte çalışması dışında size kimliğini açıklayamam. | Open Subtitles | ولا داعي لذكر اسمه، كل ما استطيع قوله، انه يعمل في احدي السفارات الناطقة بالانجليزية هنا |