Şöför söyle ona bu benim arabam. Nerden inmek istersem oradan inerim. | Open Subtitles | أيها السائق قل لها إنها سيارتى ويمكنني النزول من أي جانب أشاء |
Genişleyerek inen merdivenle ilgili yazılar okudum sadece, ama anladığım kadarıyla o merdivenlerden balo elbiseleriyle inmek hanımların hoşuna gidermiş. | Open Subtitles | لقد قرأت فقط حول السلالم المتتالية ولكن أنا أفهم أن السيدات يحببن النزول عليه. في حفلة موسيقية بالثياب الخاصة بهم. |
Kapıyı açık Bırak. aşağıya inmemiz gerekebilir. | Open Subtitles | لقد فزت عليك ، اترك هذا الباب مفتوحاً أننا سنحتاج النزول للأسفل |
aşağıya inebilesin diye hepsi boşaldı mı diye kontrol ettim. | Open Subtitles | تحتَّم أن أتأكد من انقشاعهم جميعًا ليتسنّى لك النزول للأسفل. |
Birinin suyun altına inip köpek balıkları da floresan mı diye bakması gerekiyor. | TED | كان يتوجب على أحدهم النزول والتحقق ما إذا كانت القروش تتوهج أم لا. |
Düşünebildiğim tek şey, "Aşağı inmek istemiyorum Aşağı inersek, kendimi asla affedemem." idi. | Open Subtitles | كل ما إستطعت التفكير به لا اريد النزول إذا عدنا لن اسامح نفسي |
Tamam, patron. Bak aşağılara inmek için can atan senmişsin. | Open Subtitles | انظر, انت الشخص الحريص على النزول إلى امر اسفل الجسم |
Fakat aşağıya inmek küçük yavrular için büyük bir mücadele. | TED | لكن النزول قد يشكل تحدياّ للدياسم الصغيرة. |
Başvurduğumuz bir diğer yöntem ise denizaltı veya uzaktan kumandalı cihazlarla su altına inmek. | TED | الطريقة الرئيسية الاخرى هي النزول الى اسفل بغاطسات ومركبات تشغل عن بعد. |
- Bu tekneden inmeliyiz. - Demek tekneden inmek istiyorsun? | Open Subtitles | ـ يجب علينا النزول من هذا القارب ـ هل تريد أن تنزل من هذا القارب؟ |
Babanı Bırak, canım. | Open Subtitles | يجب عليك النزول يجب عليك تركه يذهب صغيرتي |
Beden almayı Bırak buraya gelmemize bile izin verilmiyor. | Open Subtitles | لقد تمّ إعطائكِ أوامر صارمة بعدم النزول إلى هنا ناهيكِ عن تلبس كائن بشري |
Bırak dizüstü bilgisayarı da bu dizin üstüne geç. | Open Subtitles | النزول أن الكمبيوتر المحمول و الحصول على رأس هذه اللفة. |
Benden aşağı inip o sabah giriş yapan yeni hastalardan birini değerlendirmemi istedi. | TED | طلبت مني النزول وتقييم إحدى المرضى الجدد التي قد وصلت مبكرًا من اليوم. |
Hadi be dostum, Çekil arabamın üstünden. | Open Subtitles | قف، قف، هيا يا رجل. النزول شاحنتي. |
Solumdan bir ile başlıyorum, numarası gelen aşağı iner. | Open Subtitles | سنبدأ الترقيم من يساري برقم واحد إذا أتى رقمك يجب عليك النزول |
Bu çamurlu çukurda cesetleri yığmak için daha derine girmek zorundaydık. | Open Subtitles | واضطررنا النزول الى الحفرة الموحلة لنصف الجثث فيها |
Bırakın beni Bırakın | Open Subtitles | اللعنة قبالة! النزول لي! انزل لي... |
Ebeveynler çocukları için dehşete düşmüştü, ve topluca tekneden inmeyi reddettiler. | TED | الأهل كانوا خائفين بشدة على ابنائهم ورفضوا جميعاً النزول. |
Pizza Hut derdim ama gondoldan inmeme yardım ederken gördüğüm karın kaslarına dayanırsam sanırım Hut Güneş Gözlükleri'ndesin. | Open Subtitles | سأخمن أنه محل بيتزا لكن اعتماداً على معدتك المتموجة رأيتها عندما ساعدتني على النزول من قارب الجندول |
- Eğil. | Open Subtitles | النزول. |
Deli olmalısın." Onun yerine yere doğru eğilir ve beş tane taş alır ve çoban çantasına koyar devamında devle karşılaşmak için dağdan aşağı inmeye başlar. | TED | و بدلا من ذلك ينظر إلى الأرض و يلتقط خمسة أحجار و يضعهم في حقيبته ويبدأ في النزول من على جانب الجبل ليقابل العملاق. |
Bunu görebilmek için çok daha küçük bir ölçeğe hücre ölçeğine inmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | و لكي نشاهد هذا. سنحتاج النزول إلى مقياس اصغر بكثير إلى المستوى الخلوي. |
Kalk. Düşerken biraz dikkatli ol. | Open Subtitles | انهض عليك ان تكون حذراً قليلاً عند النزول |
Arabadan inebilir misiniz, lütfen, efendim? | Open Subtitles | هل تمانع النزول من سيارتك ، رجاءً سيدي ؟ |