"النسيم" - Traduction Arabe en Turc

    • esinti
        
    • rüzgar
        
    • meltem
        
    • hava
        
    • Esintiyi
        
    • rüzgarı
        
    • rüzgârda
        
    • meltemde
        
    • Cold Breeze
        
    • Zephyr
        
    • rüzgâr
        
    • Rüzgarda
        
    • Meltemin
        
    • esintiye
        
    • esintiden
        
    Zehirli esinti dumanları bize taşırken, bazı insanlar maske takmak zorunda kalmışlardı. Open Subtitles لأن النسيم يحمل الأبخرة السامة إلينا، بعض الناس كان عليهم إرتداء الأقنعة.
    Ve doğal esinti yeterli olmadığı zaman, çocuklar çarşafları yayıyorlar, fakat sizin bildiğiniz çarşaflardan değil. TED وحينما لا يكون النسيم الطبيعي كافياً، يستخدم الأطفال فقاعات، لكن ليس نوع الفقاعات التي تعرفونها.
    Usul usul, bir rüzgar esiyor usul usul, deva dağıtıyor Open Subtitles ببطء ونعومة كما يهب النسيم ببطء ونعومة كما يعاجنا الدواء
    Dönmesi için ihtiyacı olan rüzgarı üreten bir rüzgar gülü düşünün. TED تخيل طاحونة هواء تنتج النسيم الذي تحتاجه للاستمرار بالدوران.
    ben mükemmelim ruhunuza meltem gibi girer fırtına gibi çıkarım. Open Subtitles ناعم جداً انا انا ادخل مثل النسيم واخرج مثل العاصفة
    Tepemizde gökyüzü, hava ve her yerde su var. Open Subtitles السماء الزرقاء النسيم العليل والمـــاء مـــن حــــولـــــنا
    Mavi gökyüzünü ılık Esintiyi ve güneş ışığını hayal edermiş. Open Subtitles حلمت بالسموات الزرقاء، النسيم العليل وشروق الشمس
    Sanki sert bir esinti onu uçuracakmış gibi. Open Subtitles كان يبدو هشا لدرجة ان بعض النسيم القوى ممكن ان يسقطه ارضا
    Ve sonra ve bir tüy kadar nazik şekilde yanağına düştüğünü bir esinti var. Open Subtitles وبعدها بنعومة الريشة تلمس وجهك أنه النسيم
    Denizden gelen serin esinti, göğsünde ve ensesinde biriken teri yalıyordu. Open Subtitles النسيم البارد المنبعث عن البحر انسلال العرق بين صدره ورقبته
    Sorun değil. İyi rüzgar yapıyor. Burası çok ısındı. Open Subtitles بالعكس ، النسيم ينعشني ان الجو دافيء هنا
    # Ruhumda ipekten bir rüzgar... # ...ağaçlara sırlarımı anlatıyor. Open Subtitles روحي يعانقها النسيم الحريري تفشي بأسرارها إلى الأشجار المنصتة
    Bu şeyle bir titreşim yayabilirsem, belki sistemi sendeletebilirim böylece biraz rüzgar eser. Open Subtitles لو تمكنت أن أنقل نبضة إلى هذا الشيئ يمكنني تعديل النظام ليعطينا بعض النسيم
    Bütün bir hafta boyunca, küçük köpekçik tropik bir meltem gibi esti. Open Subtitles ولكن أحب ذلك الكلب الصغيرِ رائحة النسيم الإستوائي فأكله جيئةً وذهاباً
    Hafif meltem esince gözlerini açar, aşık nektarın aktığını görür ellerine nazikçe alır ve omzunun kenarına sürer, sanki bir çelenk misali. Open Subtitles عندما يفتحه النسيم الخفيف عيناه كما يرى العشيق تدفقات الرحيق
    Eee, şey, muhterem Peder, afedersiniz, şey... - Dışarı çıkıp biraz hava alacak. - Evet. Open Subtitles ـ أسفة ، ستخرج لتستنشق بعض النسيم ـ نعم ، فهي وضع دقيق نوعا ما
    Ha? Gel buraya da biraz Esintiyi içine çek. Seni neşelendirecektir. Open Subtitles تعالي إلى هنا وأشعري بالقليل من هذا النسيم سيروّح عنكِ، تعالي إلى هنا
    Dur tahmin edeyim; çıplaktın kedi hayalarının rüzgârda salındığını görünce de kediliğini yapıp saldırdı. Open Subtitles دعني أخمّن، كنتَ عارِياً، يرى القطّ يداك وهي تُسابق النسيم لتُعاقبه، وبما أنه قطّ، سوف ينقضّ عليك
    Dışarıda, meltemde, engin gökyüzünün altında. Open Subtitles إسمع إنه في الخارج فوق في النسيم تحت السماء المفتوحة جيداً
    Cold Breeze Evleri. Tüm birimler yanıt verin. Open Subtitles شقق النسيم المرجانية" "جميع الوحدات تستجيب
    Ayrıca, Zephyr yüksek irtifa ile başa çıkabilir ama bunun için tasarlanmadı. Open Subtitles زيادة على ذلك، طائرة النسيم العليل تستطيع تحمل الإرتفاع العالي
    rüzgâr kapımı darbeleyip açar, esintide süzülerek içeri giren kim? Open Subtitles ،تيارات الهواء فتحت الباب ومن الذى دخل مع النسيم ؟
    Ruhları Rüzgarda savruluyordu... ve benimkine geçti. Open Subtitles ارواحهم كانت تتحرك مع النسيم و قفزت داخل روحي
    Çayırda, Meltemin hafifçe savurduğu çimenlere iştahla bakan inek. Open Subtitles أن يربى البقر في المرج العشب الذي ينمي النسيم الذي يمر خلاله
    Bulutlu olan duygu ifadeleri bir esintiye kapılmışçasına dolaşıyorlar. TED تلك الملبدة بالغيوم تطفو كما لو أنهم على النسيم.
    Daha büyük böcek ve hayvanları uzaklara taşımak için bir esintiden daha fazlası gereklidir.. Open Subtitles الحشرات الأكبر و الحيوانات تحتاج إلي أكثر من النسيم ليحملهم بعيداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus