| psikolojik yönlendirmenin, kişiliğini kırmada daha etkili olur diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أن التوجيه النفسيّ سيكون أكثر فعالية في تحليل شخصيته |
| Trafikteki psikolojik sınavların en zorlusu.. | Open Subtitles | أعتقد أن الإختبار النفسيّ المطلق للمرور، |
| psikolojik gelişimin açısından kendi kimliğine sahip olman çok önemli. | Open Subtitles | هويّتك الخاصّة تحسم لكلّ سمة من تطوّرك النفسيّ. |
| Atladığım bir şey varsa çarşamba günü Psikiyatrik değerlendirmede tamamlarız. | Open Subtitles | إن فاتني شيء، فسنناقشه في التقييم النفسيّ الأربعاء المقبل |
| Bu kadın 72 saatlik Psikiyatrik gözetim altında. | Open Subtitles | تلك المرأة قيد الحجر النفسيّ لمدّة 72 ساعة |
| Ya da belki bu akşam içkiyi fazla kaçırmıştır. Özür dilerim. Psikoloji okuyorum ve fazla istekliyim de. | Open Subtitles | أو لعلّه ثمل بإسراف هذه الليلة، معذرةً، فأنا مولعة بالتحليل النفسيّ. |
| Tutuklanmadan birkaç sene önce seni tedavi eden psikiyatrist hani? | Open Subtitles | الطبيب النفسيّ الذي عالجك منذ بضع سنين قبل اعتقالك؟ |
| Tüm bunların psikolojik efektini düşünmemiz gerekir | Open Subtitles | وعرفوا بأن ذلك التأثير النفسيّ سيُؤثر على جميع الناس. |
| Ama psikolojik raporu için düzmece şeyler anlatman... | Open Subtitles | لكن الحقيقة الباقية أنّكِ زورتِ تقريره النفسيّ. |
| psikolojik yönlendirme işe yaramıyor; çünkü yöntemleri çok açık. | Open Subtitles | التوجيه النفسيّ يفشل لأن أساليبه في غاية الوضوح |
| Fiziksel avantajın üstesinden gelmenin tek yolu psikolojik üstünlük kurmaktır. | Open Subtitles | "الشيءُ الوحيدُ الذي يتفوقُ على النفوذِ الجسديّ" "هو النفوذُ النفسيّ -". |
| Onun psikolojik imzası. | Open Subtitles | "دقيق وفعّال" هذا هو توقيعه النفسيّ |
| psikolojik değerlendirmeme göre de.. | Open Subtitles | و برأيي المهنيّ النفسيّ |
| Kurt Bessette'in psikolojik dünyalarına nasıl bir tehditte bulunduğunu bul. | Open Subtitles | (حدد الخطر الذي شكله (كيرت بيسيت على إتزانهم النفسيّ وسوف يظهر القـاتل |
| Psikiyatrik gözetim süresi dolana kadar iş birliği yapmış görünüyor. | Open Subtitles | إنّها تتعاون بما يكفي لتتملّص من الحجر النفسيّ |
| Psikiyatrik testlerin bana hiçbir şey söylemedi. Ama idrar testin söyledi. | Open Subtitles | نتائج اختبارك النفسيّ لم تخبرني بشيء |
| Psikiyatrik gözetime aldığın kadın bu. | Open Subtitles | إنّها المرأة التي وضعتها بالحجر النفسيّ |
| Psikoloji laboratuvarınızı duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ بشأن مختربكَ النفسيّ الخاص. |
| - Psikoloji koğuşu mu? | Open Subtitles | -حين يتم إدخالك للعنبر النفسيّ -العنبر النفسيّ ؟ |
| Christina, bir psikiyatrist birden fazla değerlendirme şansı olduğu halde | Open Subtitles | "كرستينا " ، الطبيب النفسيّ الذي كانت أمامه العديد من الفرص |
| Kocama pek çok tedavi ve terapi uyguladılar ve bunlar için minnettarım. | Open Subtitles | قدّموا له الكثير مِن العلاج النفسيّ و الطبابة و أنا شاكرةٌ لهم على ذلك |
| Şey, onlar... soruşturma yapıyor, görgü tanığı bulmaya çalışıyor, ben de terapiye gidecektim. | Open Subtitles | حسنٌ، .. سيحققون و يحاولون إيجاد شاهد عيان، و أنا سأذهب للعلاج النفسيّ |
| Geçen hafta onu psikiyatriye yatırmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | اضررت لإدخالها الطب النفسيّ في الأسبوع الماضي |