"النقص" - Traduction Arabe en Turc

    • Aşağılık
        
    • eksikliği
        
    • eksikliğini
        
    • açığı
        
    • telafi
        
    • kıtlık
        
    • kıtlığından
        
    Ancak, dış müdahale sonucunda gelen değişim insanlar için daha da kötü sonuçlar yarattı. Dünyanın o köşesinde yaşanan felç ve Aşağılık duygusunu derinleştirdi. TED ومع ذلك فإن التغيير الذي جاء عبر التدخل الأجنبي، أوجد للناس ظروفا أكثر سوءا، وعمّق مشاعر الشلل وعقدة النقص في ذلك الجزء من العالم.
    Aşağılık kompleksleri insan zihninde boşluklar açar, ben de onları doldururum. Open Subtitles ،عُقد النقص تترك ثقوبًا بالنفس وأنا أقوم بملئها
    Dişleri ve derisi yoğun D vitamini eksikliği yüzünden büyük ölçüde aşınmış. Open Subtitles و لديه تدهور شديد بالأسنان و الجلد من النقص الشديد بفيتامين د
    Bu somut kanıt eksikliği yüzünden yıllar geçtikçe artan spekülasyonlar olmuştur. TED و بسبب هذا النقص في الأدلة الثابتة كان هناك كم فائض من الجدل و التكهنات على مر السنين.
    Böylece uygun bir enerji politikasının eksikliğini eleştiren bir kamusal konuşma yapmaya karar verdim. TED وبالتالي قررت إلقاء محاضرة عامة منتقدا النقص في السياسات الطاقية الملائمة.
    B12 açığı düzeldi ama kalp hızı daha da yavaşladı. Open Subtitles تم تقويم النقص في فيتامين بي12 لكنّ قلبها يستمر في التباطؤ أكثر
    Aşağılık kompleksleri insan zihninde boşluklar açar, ben de onları doldururum. Open Subtitles ،عُقد النقص تترك ثقوبًا بالنفس وأنا أقوم بملئها
    Benim sınıfsal Aşağılık kompleksi meselemi daha sonra konuşabiliriz. Open Subtitles بامكاننا ان نتحدث عن عقدة النقص الموجودة عندي لاحقا
    Kulağa Aşağılık kompleksi gibi geliyor. Open Subtitles عن ماذا يتحدث ؟ هذا يبدو وكأنه عقدة النقص
    Tam ucuna kadar gelip batırıyorlar. Aşağılık kompleksleri var. Open Subtitles يقتربون، ثمّ يفسدون الأمر إنّهم يعانون عقدة النقص
    Ve öyle büyük bir Aşağılık kompleksim olması gerekiyor ki 21. yüzyılda akıl ve eğitimden korkmalıyım. Open Subtitles و يجب عليّ ان امتلك مثل تلك عقدة النقص ان اخشى من التعليم و الفكر في القرن ال21
    İnsanların haberler için nerelere gittiğini gördüğümüzde, küresel haberlerin eksikliği daha da rahatsız edici oluyor. TED وهذا النقص فى التغطية العالمية مثير للقلق عندما نعرف أين يذهب الناس لمعرفة الأخبار.
    Stratejik plan eksikliği ve bölükleri ikmal etmedeki başarısızlığı paha biçilmez bir fırsatı heba etmişti. Open Subtitles النقص فى خطته الإستراتيجية والفشل فى تجهيز قوّاته بدّد فرصة ثمينة
    Bacakları kalsiyum ve fosfat eksikliği yüzünden yamukmuş. Open Subtitles الساقين مثقلتين نتيجة للكالسيوم الظاهر و النقص في الفوسفات
    Peki geriye kim kaldı? Çalışanlar, işbirliğinin eksikliğini kendi aşırı bireysel çabalarıyla, telafi etmek zorunda kalacaklar. TED إذاً من بقي؟ الموظفين، المجبرين على تعويض النقص في التعاون من خلال جهودهم الفردية الجبارة.
    Fiziksel kanıt eksikliğini görmemeleri için jüriyi gaza getirmişsiniz. Open Subtitles لقد خدعتِ هيئة المحلفين في حالة جنونية لتغطية النقص في الأدلة المادية
    Belki yaşamak için bu kimyasal eksikliğini gidermeye ihtiyacı vardır. Open Subtitles لربّما يحتاج للإعادة ملئ هذا النقص الكيميائي للبقاء.
    Eh, sana açığı telafi etmek için yollar düşündüm varsayalım. Open Subtitles حسنا، أفترض بأنكم فكرتم بطرق لاستكمال النقص
    Tüm açığı kapatmayacaktır, ama... Open Subtitles .. لن تغطي النقص و لكن
    Eğer minnettar iseniz, yeterlilik duygusuyla hareket edersiniz, kıtlık duygusuyla değil, ve o zaman paylaşmak istersiniz. TED إن كنت شاكرا، ستعيش بمعنى الاكتفاء وليس بمعنى النقص و الحاجة. وستكون لديك الرغبة في المشاركة.
    Gelecek yüzyılda, Hindistan su kıtlığından en çok zarar görecek olan ülke olabilir. Open Subtitles الهند تعتبر من أكثر الدول معاناة من النقص في كمية المياه خلال القرن القادم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus