Ona hiçbir yerde ulaşamıyorum. Köşkte, cep telefonunda. | Open Subtitles | فلا يمكنني الوصول إليها، لا عن طريق المنزل أو الهاتف النقّال |
Henüz cep telefonundan onunla konuştuk. Neden? | Open Subtitles | فلقد تحدّثنا إليها قبل قليل بالهاتف النقّال. |
İşin garip tarafı, cep telefonunu aradın, ofis telefonunu değil. | Open Subtitles | الغريب أنّك اتّصلت بهاتفها النقّال لا بهاتف مكتبها |
cep telefonundan denedim ama direkt telesekretere geçti. | Open Subtitles | لماذا تتصل بي هنا؟ ،حاولت الإتصال بهاتفك النقّال وحوّلني على البريد الصوتي |
Kayıtlara göre, saat 1:05'te Jarvis kişisel cep telefonuyla bir arama yapmış. | Open Subtitles | تُظهرُ التسجيلاتُ استخدامه لهاتفه النقّال لإجراء مكالمة الساعة 1: 05 ظهراً. |
cep telefonunu açık bırak ve her zaman seni izlediğimi bil. | Open Subtitles | اترك هاتفك النقّال مفتوحًا واعلم أنني دائما أراقبك |
cep telefonumu aldılar, bana ulaşmak için evi arayan olursa, lütfen onlara burada olduğumu söylemeyin. | Open Subtitles | لقد أخذوا هاتفي النقّال لذا قد يحاول البعض الاتصال بالمنزل من فضلك لا تخبريهم أنني هنا |
Son 24 saatte bankamatik kartı veya kredi kartını kullanmadı ayrıca cep telefonunu da açmadı. | Open Subtitles | لم يستعمل بطاقة إئتمانه أو يشغّل هاتفه النقّال في آخر 24 ساعة. |
Özür dilerim Eli, seni cep telefonumdan aramak zorundayım. | Open Subtitles | آسف يا إيلاي. سوف أكلمك من هاتفي النقّال |
İntihar olduğuna ikna olduk ama cep telefonunu bir türlü bulamıyoruz. | Open Subtitles | نحن مُقتنعون أنّه انتحار، لكنّنا لم نجد هاتفها النقّال. |
Muhtemelen cep telefonlarının frekanslarını bozduk. | Open Subtitles | لقد قمنا بالتشويش على الترددات المنبعثة من الهاتف النقّال |
Telefon kayıtlarını inceledik, hem ev ve hem cep telefonlarını-- numaranız orada yoktu . | Open Subtitles | بحثنافيتسجيلاتهاتفه،سواءالمنزلي، أو الهاتف النقّال .ورقمك لم يكن موجوداً |
Telefon hatları daha hazır değil ben de cep telefonuyla meşguldüm, bilirsiniz, bir problemi çözmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | خطوط الهاتف لم تصل هنا بعد وكنتُ مشغولا على هاتفي النقّال أحاول التعامل مع المسألة |
İşin garip tarafı, cep telefonunu aradın, ofis telefonunu değil. | Open Subtitles | الغريب أنّك اتّصلت بهاتفها النقّال لا بهاتف مكتبها |
Dalgıçlar cüzdanını ve cep telefonunu buldu. | Open Subtitles | الغوّاصون وجدوا حقيبتها و هاتفها النقّال. |
Onu cep telefonundan ararım. Bana numarasını verebilir misiniz? | Open Subtitles | سأتصل بهاتفه النقّال هلّا اعطيتيني رقمه لو سمحت؟ |
Hâlâ cep telefonumu yanımda taşımak hoşuma gidiyor mesela. | Open Subtitles | ما زلت أحبّ حمل هاتفي النقّال أنّى ذهبت أيضًا. |
Tüm cep telefonu görüntüleri Conway'in kampanya web sitesinde. | Open Subtitles | كل لقطات الهاتف النقّال متوفرة على موقع حملة كونواي |
cep telefonum olmadan iki gün yaşayamazdım. | Open Subtitles | ما كنت لأصمدَ يومين دون هاتفي النقّال |
Pekâlâ. Ceketini, cüzdanını ve cep telefonunu ver. | Open Subtitles | أعطني معطفك ومحفظتك وهاتفك النقّال. |