Bu sarı renkli Koruyucu kıyafetli çiftçilerin bir bildikleri olsa gerek. | Open Subtitles | هؤلاء المزارعون اللذين يرتدون الثياب الصفراء الواقية ربما هي فكرة جيدة |
Bu bakteriler ayrıca mercanın Koruyucu katmanı da olan mukus katmanında bulunuyorlar. | TED | وهذه البكتيريا تكمن في الطبقة المخاطية، وهي أيضاً جُزء من طبقة المشعاب المرجانية الواقية. |
Şanslıymış, Çelik yelek hayatını kurtarmış. | Open Subtitles | إنه محظوظ,الصدرية الواقية من الرصاص التي كان يرتديها أنقذت حياتة |
Soyguncularda son teknoloji silah ve Çelik yelek var. | Open Subtitles | السارقون مجهزون بأحدث . تقنيات الأسلحة و الدرائع الواقية |
Acilde çalışıyorum ben. Bir kurşun geçirmez yeleğin altında ne olur bilirim. | Open Subtitles | أعمل في غرفة الطوارئ، اعرف ما يحصل تحت الستر الواقية من الرصاص |
Çok şükür dün gece kurşun geçirmez yeleğim üzerimdeydi,... gizli çalışırken tâbi olduğumuz büro yönetmelikleri. | Open Subtitles | لحسن الحظ، كنت أرتدي سترتي الواقية من الرصاص البارحة طبقاً لتعليمات المكتب عند العمل متخفياً. |
Bekle, bunu kitapta okumuştum. Koruma çemberi! | Open Subtitles | انتظر , لقد قرأت بشأن هذا إنها الدائرة الواقية |
Yeni jenerasyon zırh, hidrojen ve hibrid itici sistemi, sinir sistemi ve 64 çekirdekli işlemcinin kombinasyonundan oluşuyor. | Open Subtitles | الجيل القادم من الدروع الواقية الجمع بين الهيدروجين والكهرباء فى نظام الدفع الهجين شبكة عصبية متكاملة |
Lökositler onları fark ettiği an, vücudun Koruyucu bağışıklık sisteminin devreye girmesi yalnızca dakikalar sürer. | TED | بمجرد أن تكشفها الكريّات البيضاء، لا يستغرق الجسم إلا دقائق ليبدأ الاستجابة المناعية الواقية. |
Koruyucu giysi şart, çünkü bunlar zehirli kimyasallar ve böceklerin yanı sıra insanları da öldürebilirler, | TED | المعدات الواقية مهمة لأن هذه المبيدات هي مواد كيميائية سامة تقتلُ الناس كما الحشرات. |
Koruyucu sünger giyiyorlar. | Open Subtitles | هيا, إنهم يلبسون بعض اللبادات الواقية لن تأذيهم ببعض حركات الكونغ فو البسيطة |
Hatırlat Ah Quen Koruyucu süngerleri getirmeyi unutmasın. | Open Subtitles | ذكرِّي آكون كي يحضر معه بعض اللبادات الواقية غداَ |
Kalanlar da Koruyucu giysi giymek zorunda kalacak. | Open Subtitles | أي شخص آخر يجب عليه أن يرتدى البدلة الواقية |
Koruyucu gözlüklerini takın veya arkanızı dönün. | Open Subtitles | ارتدوا النظارات الواقية ، أو أديروا وجوهكم |
Birileri bize Çelik yelek ve silahlar getirsin. | Open Subtitles | شخص ما يحضر لنا بعض الستر الواقية والأسلحة |
Kimliğinin bilinmemesi, hayatını Çelik yelekten daha iyi korur. | Open Subtitles | السرية تبعد الرصاص أفضل من السترة الواقية |
Telefonları sessize alın. Bagajda Çelik yelekler var, giyelim. | Open Subtitles | هناك السترات الواقية من الرصاص في الظهر. |
Bir keresinde kurşun geçirmez yeleğimi dantelli kocaman bir sutyenle değiştirmişlerdi. | Open Subtitles | اليوم الذي بدلوا فيه سترتي الواقية للرصاصة بحمالة صدر حريرية |
Umarım kurşun geçirmez yeleğini yanında getirmişsindir. | Open Subtitles | ؟ أتمنى أن تكون قد أحضرت سترتك الواقية من الرصاص |
Kurşun geçirmez yeleği giymekle iyi etmişsin. | Open Subtitles | لحسن الحظ أنك كنت ترتدي السترة الواقية من الرصاص |
"Koruma çemberi büyüsü " | Open Subtitles | تعويذة من أجل إبطال مفعول الدائرة الواقية |
Dondurma anında, Koruma sıvısının tamamı konmamış mı? | Open Subtitles | لم تكن عملية التروية للمواد الواقية للبرودة كاملة أثناء التجميد؟ |
Kızımız, genç bir kız olduğunda zırh giymesine... | Open Subtitles | ما رأيك حول ابنتنا ارتداء الدروع الواقية للبدن عندما يصبح |