"الوجهِ" - Traduction Arabe en Turc

    • yüz
        
    • yüzüne
        
    • yüzü
        
    • suratlı
        
    • Suratına
        
    • yüzüme
        
    • surata
        
    • suratı
        
    • yüzünün ifadesi
        
    Onu kurtarmak, beden ve ruh, saçma, gereksiz yüz gerdirmeler ve tuhaf baldır operasyonları. Open Subtitles لتَوفيره، جسم وروح، مِنْ مصاعدِ الوجهِ الغير ضروريةِ المشوّهةِ وعجل مضحك يَزْرعُ.
    Tatlım, eğer ikinci adın Tıp Doktoru değilse, yüz maskelerine ve yumuşak mindrlerine geri dön ve ameliyatları bana bırak. Open Subtitles بعد اسمِكَ، تمسّكْ بتجميل الوجهِ والوساداتِ المنفوشةِ وإتركْ الإجراءاتَ الطبيةَ لي. لا تَدْعُني حبيبىَ، كوينتن.
    Bir gecede yüzüne hiç 500 yumruk yedin mi? Open Subtitles هَلْ ضَربتَ أبداً في الوجهِ 500 مرةَ فى الليل؟
    İsmi biliyorum ama yüzü hatırlamıyorum. Open Subtitles أَعْرفُ الاسمَ لَكنِّي لا أَستطيعُ تَذْكير الوجهِ.
    O sümüklü fare suratlı Meadow Wood İnşaat piçleri o O.Ç ler** için cehennemde yer var mıdır? Open Subtitles الذي يُدمّرُه لبِناء a مركز تسوّق صغير! أولئك الذين يَبْكونَ، لقطاء جرذِ الوجهِ مِنْ ملكياتِ خشبِ المَرْجِ!
    Kıyafetleri siyahtı, şeytan Suratına benzeyen bir maske takıyordu. Open Subtitles يرتدى زيَّاً أسود، قناع مخيف، شيء شيطانِ ذو الوجهِ الشيطانيِ.
    Bugün yüzüme top geldi. Open Subtitles حَصلتُ على الضربةِ في الوجهِ بالكرةِ اليوم.
    Şu surata iyi bak, şapşal çünkü daha önce, bir erkeğin gidebileceği en güzel yere gidemeyen birinin suratı olmayacak. Open Subtitles نعم، نعم، يُصبحُ a نظرة فاحصة في هذا الوجهِ , sucka, ' يُسبّبُه آخر مَرّة هو سَيَكُونُ وجهَ a رجل الذي مَا إلى المكانِ الأعظمِ a رجل يُمْكِنُ أَنْ يَذْهبَ.
    Çok tatlı bir suratı var. Open Subtitles هي تُحْصَلُ على مثل هذه الوجهِ الصَغيرِ الحلوِّ.
    Nedir bu yüzünün ifadesi? Open Subtitles لماذا تقومي بعمل ذلك الوجهِ الغريبِ؟
    Bağırma,bölme alay ve yüz ifadesi takınılmıyıcak. Open Subtitles لا يُمكِنُ أَن يكون هناك صُراخ، لا مقاطعُه، لا سخرية ، ولا تصرف بـ الوجهِ.
    yüz kılları olmadan, Diego Gonzalez PhD., mikrobiyolog. Open Subtitles من دونِ شعرِ الوجهِ فإنَّ إسمهُ هو دييغو غونزاليز
    Bu güzel yüz, adamın aklını çeldi ve ölüme yolladı. Open Subtitles هذا الوجهِ الجميلِ أغرى رجل إلى موته
    Yağmur ormanı çamuruyla yüz bakımı yaptırmak. Open Subtitles a إشتركَ في تجميل الوجهِ طينِ غابة الأمطار الإستوائيةِ.
    Annenin yüzüne bakıp "Hoşça kal, zehirli yaratık. Open Subtitles أَعْرفُ كَمْ بشدّة هو أَنْ يَنْظرَ في الوجهِ والرأي أمِّكَ:
    Kevin, turtamla yüzüne vurmamı sağlamaya mı çalışıyorsun? Open Subtitles كيفين، أنت مُحَاوَلَة للحُصُول عليي لضَرْبك في الوجهِ بفطيرتِي؟
    Beyzbol sopasıyla yüzüne vur. Open Subtitles ضربةها في الوجهِ مَع a wiffle مضرب كرةِ.
    Öyle bir yüzü yapabildiğimi bile bilmiyordum. Open Subtitles أنا لَمْ أَعْرفْ حتى أنا يُمْكِنُ أَنْ أَجْعلَ ذلك الوجهِ.
    - Hatırlayamıyorum, ama bu yüzü biliyorum. Open Subtitles - أنا لا أَستطيعُ تَذْكير، لَكنِّي أَعْرفُ ذلك الوجهِ.
    O fare suratlı heriflerle savaşmak için buradayım. Open Subtitles l'm هنا لمُحَارَبَة المعركةِ الجيدةِ، لتَشويف أولئك الكفرةِ جرذِ الوجهِ
    Suratına ateş etsem bile memnun olur o. Open Subtitles لأنه سَيَكُونُ سعيدَ إذا ضَربتُه في الوجهِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus