"الوحيدة لإنقاذ" - Traduction Arabe en Turc

    • kurtarmanın tek
        
    • kurtarmak için tek
        
    • kurtarmamızın tek
        
    - O sırada, şehri kurtarmanın tek yolunun bu olduğunu düşünmüştük. Open Subtitles فى هذا الوقت ، كنا نعتقد أنها الوسيلة الوحيدة لإنقاذ المدينة
    Hayatlarını kurtarmanın tek yolu korkaklığı bırakıp o tekneye binmen. Open Subtitles والوسيلة الوحيدة لإنقاذ أرواحهم هي بأن تتشجّع وتصعد ذلك القارب
    Dünyayı kurtarmanın tek yolu baştan bu dünyanın var olmasını engellemek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ هذا العالم هي منع ما حدث في السابق.
    Gezegeni kurtarmak için tek şansın toparlağı kesecek uydu monteli bir nano-fizyon ışınını içeriyor. TED فرصتك الوحيدة لإنقاذ الكوكب تكمن في شعاع نانو بإمكانه اختراق الفُقاعة محمول على الأقمار الصناعية.
    Hayatını kurtarmamızın tek yolu o kızınkini tehlikeye atmaktan geçiyor. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ حياتك هي بوضع تلك الطفلة في خطر
    Güzel nedimeni kurtarmanın tek yolu yasak ormana girip, altın yüzüğü bulmak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ خادمتك المطيعة.. هو بالذهاب إلى الغابة المحرّمة.. والبحث عن الخاتم الذهبي..
    Riskli, ama hayatını kurtarmanın tek yolu. Open Subtitles عمليّة خطيرة لكنّها الطريقة الوحيدة لإنقاذ حياتك
    John, adayı kurtarmanın tek yolu, giden arkadaşlarını geri getirmek. Open Subtitles الوسيلة الوحيدة لإنقاذ الجزيرة هي بإعادة قومك إلى هنا
    Her şeyi kurtarmanın tek yolu sadece ama sadece şu soruyu yanıtlamak: Open Subtitles والطريقة الوحيدة لإنقاذ الجميع هو أن تجاوبي على السؤال
    Dünyayı kurtarmanın tek yolu onu canlı canlı yiyen parazitleri yok etmek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ العالم هي بتدمير الطفيليات التي تأكله حيًا
    Anlaşmayı kurtarmanın tek yolu bunu kendi ellerimle yapmaktı. Open Subtitles قتلي إيّاك كان الطريقة الوحيدة لإنقاذ الخطّة.
    İçerideki birini kurtarmanın tek yolu bir sırrı açığa çıkarmaktır. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ شخصٍ مِن الداخل هي البوح بسرّ
    Hayat kurtarmanın tek yolu işbirliği. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ الحيوات هي عن طريق التفاوض
    Birlik bizi hedef haline getirmişken, kendi kardeşimi kurtarmanın tek yolu o. Open Subtitles في ظلّ استهداف الاتّحاد لنا، فهو فرصتي الوحيدة لإنقاذ أختي.
    - Patty kurtarmanın tek yolu Barry Kaplumbağa'nın dalgaları arasında ona ulaşman. Open Subtitles باري، والطريقة الوحيدة لإنقاذ باتي هو اذا كنت انتزاع لها بين كل من البقول السلحفاة.
    Hayatını kurtarmanın tek yolu bu olamaz. Open Subtitles لا يمكن أن تكون هذه هي الطريقة الوحيدة لإنقاذ حياتها.
    Yükselticinin elimden alınmış olması... Ailemi kurtarmanın tek yolunun kaybolması komik mi? - Ailen mi? Open Subtitles أن الفائق أُخذ منّي، وأنّي فقدت الوسيلة الوحيدة لإنقاذ أسرتي؟
    Barajı ve kasabadaki insanları kurtarmanın tek yolu barajı besleyen nehri tersine akıtmak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ السد والناس في المدينة هو جعل النهر الذي يغذي تدفق السد في الاتجاه المعاكس.
    Bu senin görevi kurtarmak için tek şansın olabilir, ve kendi kişisel problemlerini çözmek için, hepsi üst üste geldi. Open Subtitles هذه ستكون فرصتك الوحيدة لإنقاذ المهمة وأن تحل مشاكلك الشخصية دفعة واحدة
    Spock, seni geri çekiyorum! Olumsuz, onları kurtarmak için tek şansımız bu. Open Subtitles هذه فرصتنا الوحيدة لإنقاذ هذا الكوكب إذا ثار البركان سينهار
    Arkadaşlarımızı kurtarmamızın tek yolu, oraya önce ulaşabilmek. Open Subtitles الفرصة الوحيدة لإنقاذ أصدقائنا هى بالوصول الى هناك أولا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus