"الوحيدين الذين" - Traduction Arabe en Turc

• tek kişi
• bir tek
• tek kişiler
• yegane
• eden tek
• olanlar sadece
• yalnızca

Dünyalarını ters düz edebilecek kadar güçlü olan tek kişi onlar.
- إنهم الوحيدين الذين يملكون القوة لتحويل عالمهم رأساً على عقب

Yani bu gerçekleri bilen tek kişi polislerdir, yada katil.
إذن الوحيدين الذين كانوا يعرفون تلك الحقائق هم نحن أو القاتل

Bu oyunları oynamaktan bir tek kutunun üzerindeki insanlar hoşlanıyor.
الوحيدين الذين يحبون اللعب بهذه الألعاب هم الذين على العلبه

Ya bir şeyler bildiğini düşünen tek kişiler biz değilsek?
ماذا لو أننا لسنا الوحيدين الذين نظن أنها تعلم شيئاً؟

Anladığımız zaman bu bizi ayıltan gerçek oldu. Biz İmparator adına kullanılan yegane köleler değildik.
نحن ادركنا اننا لسنا العبيد الوحيدين الذين يتم استخدامهم تحت اسم الامبراطور

Görünüşe göre sinyalin öldüğünü fark eden tek biz değiliz.
يبدو أننا لسنا الوحيدين الذين لاحظوا إنقطاع هذه الإشارة

Saklanmış silahlara sahip olanlar, sadece Athosya'lılar değil.
الأثوزيين ليسوا الوحيدين الذين يخفون مخابئ للسلاح

yalnızca o araçların elektronik etkinliğe sahip olacağı söyleniyor ama bu doğru değil.
يدعون أنهم سيكونوا الوحيدين الذين يملكون سيارات كهربائية فعالة، لكن هذا غير صحيح.

Gördüğüm tek kişi, sizsiniz.
أنتم يا ناس هم الأشخاص الوحيدين الذين رأيتهم

Dışarıda malzeme arayan tek kişi biz değiliz.
لسنا الوحيدين الذين نبحث عن الإمدادات هناك.

Ajan David'in ortalıkta avlandığının farkında olanlar, bir tek biz değiliz.
نحن لسنا الوحيدين الذين نعلم أن العميله دافيد تتصيد فى الجوار

Değişecek olan bir tek bizler değiliz, daha çok şu Akira için umut besleyen vatandaşlar değişecek.
نحن لم نكن الوحيدين الذين سيغيّرونه، إلاّ أنّ بالأحرى، أولئك المواطنون منيتمنّىأكيرا.

Beni dinleyin, bana yardım edebilecek bir tek siz varsınız.
استمعوا لي, أنتم الوحيدين الذين يستطيعون مساعدتي

Teyla ve Ronon'ın test edilenler arasında negatif çıkan tek kişiler olmasının bir sebebi olduğunu biliyorum,..
أن تايلا و رونن الأشخاص الوحيدين الذين كانت فحوصاتهم سلبية حتى الآن

Tüm programı gören tek kişiler her seviyede oynayacak kadar yeteneği olanlardı:
الأشخاص الوحيدين الذين رأو البرنامج كاملا هم من يملكون المهارة الكافية للعب من خلال جميع المستويات

Bundan sonra Bob ve ben, bu davayı konuştuğun yegane insanlar olacağız.
أنا وبوب يجب أن نكون الاشخاص الوحيدين الذين تتحدث اليهم بهذا الشأن من الآن فصاعدا

Fakat gerçek şu ki, kozlar oynandığında ikiniz güvenebileceğim yegane dostlarım oldunuz.
ولكن الحقيقة هي عندما تسوء الأمور أنتما الصديقين الوحيدين الذين يمكنني الإعتماد عليهما

Ama onlar Afganistan'ı terk eden tek savaşçılar değillerdi.
لكنهم لم يكونوا المقاتلين الوحيدين الذين غادروا أفغانستان

Bize inanmadıkları için 50.000 dolarlık ödülü iade eden tek kuruluş olduk. ve açıkçası Tilonia'nın yalınayak mimarlarına çamur atmaya çalıştıklarını düşündük.
وكنا نحن الوحيدين الذين أعادوا الجائزة التي تبلغ 50،000$ لأنهم لم يصدقونا وكنا نظن أنهم كانوا يطعنون في مهندسين بيرفوت في تايلونيا

Bu laboratuvara giriş izni olanlar sadece Richard ve bendim.
أنا وريتشارد الوحيدين الذين ندخل المختبر

Seni sevebilecek olanlar sadece ikimiz değiliz.
لسنا الشخصين الوحيدين الذين يمكن أن نحبك

Irak'tan bir şeyler kaçırmayı bilen yalnızca onlar değil.
ليس هم الوحيدين الذين يسـتطعون تهريب الأموال خارج العراق