"الورقةِ" - Traduction Arabe en Turc

    • kağıt
        
    • kağıdı
        
    • gazeteyi
        
    • gazetede
        
    • kağıda
        
    • Kağıdın
        
    Görmüştüm. Fakat o kağıt parçasında yazanlar umurumda değil. Open Subtitles لقد رأيتُها لكنّي لا ألقي بالاً بما تحتويه هذه الورقةِ
    Bu kağıt parçaları oğlumuzun makineye bağlı yaşamak istemediğini söylüyor. Yapacak bir şey yok. Sahip olduğumuz tek şey o. Open Subtitles هذه الورقةِ تنصٌ على أنَّ ولدُنا لا يُريدٌ العيشِ بواسطةِ آلة إنّها كلِّ ما نملكٌ
    Hayır, sağlam taş gibi, agresif de kağıt. Open Subtitles لا، متينة مثل صخرة وعدوانية مثل الورقةِ.
    Bak, tek yapman gereken elindeki kağıdı sıkıca tutmak... Open Subtitles كما ترى، كُلّ ما تحتاج أَنْ تَفعلَه هو أن تحكم إمساك الورقةِ
    Seni yazan şu gazeteyi merak ediyorduk, Teena. Open Subtitles مُتَعجِّب حول هذه الورقةِ بأنّك في داخلها، أسمكَ تينا
    Hayır sadece sabah gazetede gördüğüm bir şey. Open Subtitles لا، فقط شيء رَأيتُ في الورقةِ هذا الصباحِ.
    Onları kağıda da dökmelisin, anladın mı? Open Subtitles تَحتاجُ لإنْزالهم على الورقةِ أيضاً، أَفْهمت
    Kağıdın emdiği ve Kağıdın liflerini yumuşatan salyayı kullanabilirsin Open Subtitles تَستعملُ لعاباً هو مُنغَمِسُ إلى نسيج الورقةِ ويُليّنُ أليافَه.
    Şu incecik duvara bak, kağıt gibi. Open Subtitles إنظرْ إلى هذا، هذا drywall، هي مثل الورقةِ.
    kağıt üzerinde görebileceğimiz bir planları filan var mı? Open Subtitles هَلْ هم لَهُم a خطة؟ أَو شيء على الورقةِ
    Parçalanmış bir sürü kağıt var. Open Subtitles حَصلتْ على الكثير مِنْ الورقةِ هنا قطّعَ لa جرذ.
    Aslında işte bir paket kağıt sadece senin için dostum. Open Subtitles في الحقيقة، هنا a رزمة الورقةِ فقط لك، رفيق.
    Bir tomar kağıt 50 dolar ve arabanın anahtarı. Open Subtitles A حشوة الورقةِ... 1.50$ وa مفتاح سيارةِ.
    Bana bu kağıdı ve birkaç da yeni kurşunkalem verdi. Open Subtitles أعطاَني هذه الورقةِ وبَعْض الفحمِ.
    O kağıdı yerine kaldır. Open Subtitles ضِعْ تلك الورقةِ تَدْعمُ.
    Selam Red, gazete okuyorsun, şu iyi eski gazeteyi. Open Subtitles يا أحمر، قراءة الورقةِ، تلك الورقةِ القديمةِ الجيدةِ.
    Çünkü sefil hayatını sürdürmen için bu gazeteyi işletmiyorum. Open Subtitles لأنني لَنْ أُديرَ هذه الورقةِ... ... للإنْقاذالذييُتْرَكُ وجودِكَ المداهنِ.
    Yolun yarısındayken gazetede, grubun ücretsiz konserlerle ne kadar asilce bir geri ödeme yağtığını okuduk. Open Subtitles في المنتصف، رَأينَا في الورقةِ هذه المقالةِ الطويلةِ حول كيف أن الفرقة كَانتْ تُعودُ
    Bugünkü gazetede resminizi gördüm. Open Subtitles لَمْ أَرى صورتَكَ في الورقةِ اليوم؟
    Bak, çocuk kağıda kan bakteriyofajı tedavisinin kimyasal temellerini yazmıştı. Open Subtitles انظري، ما كتبه الولد على الورقةِ... ... هوالتأسيسالكيميائي والذي أَنا مُتَأَكِّد منه ُ... ... أنهعلاجلكاملجنسالهيموفيج.
    Kağıdın bir geleceği olmadığını mı demeliydim yoksa? Open Subtitles أَو يَجِبُ أَنَّني لَنْ أَقُولَ أي مستقبلِ في الورقةِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus