Ve sanırım bu Şu anda farklı hükümetlerde yaşanan yasallık krizinin arkasındaki sebep. | TED | بكل بساطة. وأعتقد لحد كبير أن هذا هو سبب الأزمة .. الشرعية في مختلف الحكومات في الوقت الحالى. |
Şu anda ise başka biri olmak istiyor. | Open Subtitles | حسنا ولكن فى الوقت الحالى هو يريد ان يكون شخص آخر |
Maalesef, patronumun kimliği Şu an için gizli kalmak zorunda. | Open Subtitles | هوية رب عملى يجب أن تظل سرية فى الوقت الحالى. |
Özür dilerim. Şu an aklımda çok fazla şey var. | Open Subtitles | أنا أسف ، لدى الكثير فى رأسى فى الوقت الحالى |
Bu perde Şimdilik işini görür ama yakında bu sorunu hallederiz. | Open Subtitles | هذا بالتأكيدوضع مؤقت فى الوقت الحالى, لكننا سنكتشف شيئاَ أخر بالخارج. |
Kürsüden inebilirsiniz. Şimdilik bu kadar. | Open Subtitles | يمكنك ان تنزل هذا كل شىء فى الوقت الحالى |
Bu arada, burada bir iyi haber/ kötü haber durumumuz var. | Open Subtitles | فى الوقت الحالى لدينا بعض الأخبار الجيده والسيئه بخصوص الموقف هنا |
şuan sindirim için enerji harcayacak durumda değilim. | Open Subtitles | فى الوقت الحالى ليس لدى الطاقة ولا قوة الاعصاب لهضم الطعام. |
Şu anda meteliksiz olduğunu söylüyorsun aslında. | Open Subtitles | ما تحاول قولة حقاً أنه فى الوقت الحالى , أنت فقير |
Şu anda polisin işi, seni cinayetten suçlu bulmakmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | - فى الوقت الحالى يبدو ان عمل البوليس هو اتهامك بالقتل |
Şu anda tutuklanmaması çok önemli. | Open Subtitles | والأمر المهم الأن هو ألا يتم إعتقاله فى الوقت الحالى |
İyi. Ve Şu anda iş arkadaşlarımızdan biriyle dışarıda. | Open Subtitles | انها بالخارج فى الوقت الحالى مع أحد مرافقينا |
Şu anda bunu yapmak zorunda olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفه على جعلك تقوم بهذا فى الوقت الحالى |
Şu an dışarıda. Ama yemeğe gelecek. | Open Subtitles | إنه بالخارج فى الوقت الحالى سوف يعود للعشاء |
En azından benim Şu an için lanet olası bir işim var değil mi? | Open Subtitles | على الأقل فلدى عمل ملعون فى الوقت الحالى, أليس كذلك ؟ |
- Daha iyi bir muamele bekliyorum. - Şu an için başka şansın yok. | Open Subtitles | أنا أتوقع معاملة أفضل حسنا ، فى الوقت الحالى ليس لديك خيار |
Şimdilik yeter. Önemli olan toplar. | Open Subtitles | هذا سيكفى فى الوقت الحالى فالاسلحة هى ما يهم |
Şimdilik daha fazla yazamayacağım çünkü gerçekten yoluma devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | لن أكتب المزيد فى الوقت الحالى لأننى حقاً أريد أن أصل بسرعة |
Ama, Şimdilik, her ikiniz de dinlenmelisiniz. | Open Subtitles | و لكن فى الوقت الحالى ، كلاكما يحتاج للراحة |
Sen de Bu arada kimseyi öldürmemeye çalış, olur mu, boksör? | Open Subtitles | سوف اهتم بة فى الوقت الحالى فقط حاول الا تقتل احدهم |
Bu arada bu konuda hiç kimseye bir şey söylemeyin. | Open Subtitles | -فى الوقت الحالى ، لا تذكرى شيئا من ذلك لأحد |
Bu arada, cüzdan işini de öğrenmelisin. | Open Subtitles | فى الوقت الحالى يجب ان تتعلم كيف تسرق المحافظ |
Belki sen de şuan için mükemmelsin ve bunu bozmak istemiyorsun. | Open Subtitles | ربما أنت مثالياً فى الوقت الحالى و ربما أنت لا تريد أن تدمر هذا |
Ama bu sırada en azından kendini meşgul tutmaya çalışmak isteyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | ولكن فى الوقت الحالى لقد ظننت أنك تريدى أن تبقى نفسك منشغله |