"الوقت الراهن" - Traduction Arabe en Turc

    • Şimdilik
        
    • şu an
        
    • şu anda
        
    • şimdi
        
    • Bu arada
        
    • Şu
        
    • sırada
        
    • şuan
        
    Ama Şimdilik hepimiz arkadaşlarımıza hoşça kal demek zorunda kalacağız. Open Subtitles لكنه يتوجب علينا كلنا أن نودع أصدقاءنا في الوقت الراهن
    Şimdilik size kalacak bir yer vereceğim ayaklarınız üzerinde durana kadar. Open Subtitles ،سأعطيكم مأوى في الوقت الراهن إلى غاية الوقوف على أقدامكم ثانية
    Şimdilik onları buraya uygun hâle getir, yemek ver ve dinlenmelerini sağla. Open Subtitles رعاية لهم في الوقت الراهن. كوك لهم وجبة، ثم السماح لهم بقية.
    şu an elçilikte silahlı kişiler 60 kişiyi rehin almış durumdalar. Open Subtitles لدينا ستون في السفارة, بمسدسات موجهة نحو جماجمهم في الوقت الراهن
    Meclis üyesi Tenzin, şu an biraz meşgulüm. Bekleyebilir mi? Open Subtitles عضو المجلس تينزين ، أنا حقاً مشغول فى الوقت الراهن
    Anlıyorum ama, sabretmek şu anda benim için bir seçenek değil. Open Subtitles كلا، أنا أفهم لكن الصبر ليس أحد خياراتي في الوقت الراهن
    Sen de biliyorsun ki kilise bunun altından kalkamaz. Hele de şimdi. Open Subtitles تعرف مثلى تماماً ، بأن الكنيسة لايمكنها مواجهة هذا فى الوقت الراهن.
    - Evet, şey... Onun için yokum. En azından Şimdilik. Open Subtitles أنا رحلت عنها هي في الوقت الراهن على كل حال
    Bunu söylemek bana acı veriyor ama bence Şimdilik o en iyi yerde. Open Subtitles ويزعجني أن أقول ذلك ولكن أعتقد أنه في أفضل مكان في الوقت الراهن
    Şimdilik sadece yurtdışında çalışabiliyor olsam da İranlı bir kadın olmaktan, İranlı bir sanatçı olmaktan gurur duyuyorum. TED وإنه لشرف عظيم أن تكون امرأة إيرانية وفنانة إيرانية، حتى لو أن تعمل في الغرب فقط في الوقت الراهن.
    Şimdilik işin yok değil mi? Open Subtitles ليس لديك شئ فى الوقت الراهن ، أليس كذلك ؟
    Sanırım Şimdilik en iyisi sizi gözaltında tutmak. Open Subtitles أعتقدُ بأنّه من الأفضل إذا نَبقيك محجوزاً في الوقت الراهن
    Şimdilik bırakalım da sözde zaferinin tadını çıkarsın. Open Subtitles في الوقت الراهن دعها تستمتع بما تظنه انتصارها
    İnsanların hakkım ne düşündükleri şu an hiç umurumda değil. Open Subtitles لا يهمني كثيرًا ما يظنه الناس عني في الوقت الراهن
    Annem ölmeden önce cesur olmamı söylemişti. şu an kendimi hiç öyle hissetmiyorum. Open Subtitles أمرتني أمّي أن أكون شُجاعة قبل وفاتها، ولا أشعر بالشجاعة في الوقت الراهن.
    Hem riskli hem de şu an elimizde daha büyük bir balık var. Open Subtitles ومن تسديدة بعيدة، ونحن لدينا اكبر الأسماك لجمهورية يوغوسلافيا الاتحادية في الوقت الراهن.
    şu an biraz ayrı düşmüş durumdayız ama biraz tuhaf davranıyordu. Open Subtitles نحن منفصلين قليلاً في الوقت الراهن لكنها تتصرف بغرابة بعض الشيء
    Bak, sana ağır bir yük yüklediğimin farkındayım ama, dürüst olmak gerekirse... ..şu anda kime güvenebileceğime emin değilim. Open Subtitles إسمع، أدرك أنّ هذا كثير لألقيه عليكَ ولكن، لنكن صادقين لستُ متأكداً بمن أستطيع أن أثق في الوقت الراهن
    şu anda etrafta polis yok ama kısa bir süre içinde olacak. Open Subtitles لا يوجد هناك أي شرطة في الوقت الراهن ، لكنهم سوف يأتون
    Dava yükümüzü yeniden gözden geçirdik ve şu anda çok dolu olduğumuzu gördük. Open Subtitles مجدداً استعرضنا القضايا المعروضة لدينا ووجدنا أن جدول أعمالنا ممتلئ في الوقت الراهن
    Pekala, bu kadar yeter. şimdi, işine dönmelisin. Open Subtitles حسناً، هذا يكفي في الوقت الراهن راقبي نفسكِ
    Bu arada senin için yapabileceğim bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك شيء أستطيع فعله لك في الوقت الراهن ؟
    Bu sırada, senin gibi hayırsever birinin şehirde kedileri kepçelemek, çorbaları kısırlaştırmak gibi gönüllü işler yapıyor olmasının imkanı yok. Open Subtitles في الوقت الراهن لا توجد طريقة لمحسنة مثلك الا تكون تتطوع في كل أنحاء المدينة
    şuan da benim için pek bir şey ifade etmiyor. Open Subtitles فى الوقت الراهن ، فإن شعورها ذلك لا يساوى شيئاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus