"الوقت معاً" - Traduction Arabe en Turc

    • birlikte zaman
        
    • beraber vakit
        
    • Birlikte vakit
        
    • beraber zaman
        
    Kız arkadaşının böyle birlikte zaman geçirmemize ses çıkarmayacağından emin misin? Open Subtitles أانت متاكد أن صديقتك لن تغضب لأننا نقضى الوقت معاً هكذا؟
    {\1c00FFFF}Bize birlikte zaman geçirme şansı verecek. Open Subtitles سيعطينا هذا الفرصة لقضاء بعض الوقت معاً, تعلم؟
    Çünkü beraber vakit geçirip yeniden bağ kurmaya çalışmak istiyorum. Open Subtitles لأنني أحاول قضاء بعض الوقت معاً و نحاول اعادة التواصل
    İşlerin çok yoğun, beraber vakit geçirme şansımız olur. Open Subtitles لديك جدول أعمال مزدحم وسنقضي بعض الوقت معاً
    Birlikte vakit geçirebileceğimiz bir yer biliyorum. Open Subtitles فكرت أن نخرج سوياً أعرف مكاناً يمكننا أن نمضى فية بعض الوقت معاً, موافق ؟
    Birlikte vakit geçirdik ayrıntılar üzerinde çalıştık ve olaylar birbirini izledi. Open Subtitles لقد قضينا الكثير من الوقت معاً نعمل على التفاصيل وأعتقد أن أمر واحد يقود إلى الأخرون
    Böylece seçimler bittiğinde beraber zaman geçiririz. Open Subtitles عندما تنتهي الإنتخابات سنقضي بعض الوقت معاً.
    Odanı kız kardeşinle paylaşabilirsin. birlikte zaman geçirme fırsatı pek yakalayamıyorsun. Open Subtitles يمكنك مشاركة غرفة مع أختك، فأنتما لا تحصلا على فرصة لقضاء المزيد من الوقت معاً
    Çünkü, Sam, birlikte zaman geçirmemiz için çabalıyorum. Open Subtitles لنمضي المزيد من الوقت معاً هذا كوني غير ميت ..
    İkinizin birlikte zaman geçirmesi yüzünden güvensiz hissetmemin aptallık olduğunu düşündüğüme inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنني ظننتُ أنه من الغباء أن أشعر بعدم الثقة لقضائكما كثيراً من الوقت معاً انظري ..
    Zaten birlikte zaman geçirmeliyiz. Seni beladan uzak tutmaya çalışıyorum. Open Subtitles و علينا إمضاء بعض الوقت معاً فأنا أحاول إبعادك عن المشاكل
    Bu süre boyunca olabildiğince... birlikte zaman geçirmeliyiz. Open Subtitles لذلك يجب علينا ان نقضي اكبر قدر ممكن من الوقت معاً
    İşlerin çok yoğun, beraber vakit geçirme şansımız olur. Open Subtitles لديك جدول أعمال مزدحم وسنقضي بعض الوقت معاً
    kızlar, bu harika beraber vakit geçirirseniz anlaşacağınızdan emindim. Open Subtitles يا رفاق، هذا لطيف جداً علمت أنه بعد إمضاء بعض الوقت معاً ستتفقان
    Şu sıralar pek fazla beraber vakit geçiremedik, ama açık olmak gerekirse de yeterince yakındık. Open Subtitles أعلم أننا لم نقضي الكثير من الوقت معاً هذه السنة لكن ظننتنا قريبتان بما فيه الكفاية
    Bunun bizim için önemli olduğunu düşünüyorum bilirsin işte, Birlikte vakit geçirmemizin. Open Subtitles إنني حقاً فقط أفكر بأن ذلك مهماً بالنسبة لنا حتى نتمكن كما تعلمين من قضاء بعض الوقت معاً
    İş haricinde de biraz Birlikte vakit geçirmek güzel olur diye düşündüm. Open Subtitles اتوقع انه سيكون جميل اذا قضينا بعض الوقت معاً خارج العمل
    Birlikte vakit geçirebilmenize sevindim. Open Subtitles و أنا مسرورةٌ مِنْ إمضائكما بعض الوقت معاً
    Yani, beraber zaman geçirelim diye kamyonette uyuyordun. Open Subtitles كنت نائماً في السيارة السلم حتى نقضي الوقت معاً
    Tek başına yaşadığın için kafan biraz karışık olabilir ve işte tam bu yüzden beraber zaman geçirmeliyiz. Open Subtitles ربما أنت مرتبك لأنك تمر بها وحدك و لهذا علينا ان نقضي هذا الوقت معاً
    Düşündüm ki... sen ve ben beraber zaman geçirebiliriz... o yüzden sana okuyabileceğim bir kaç kitap getirdim. Open Subtitles أنت وأنا بإمكاننا قضاء بعض الوقت معاً لذا أحضرت عدة كتب بإمكاني قراءتها عليك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus