"الوَقت" - Traduction Arabe en Turc

    • zamanı
        
    • Zaman
        
    • zamana
        
    • zamanımız
        
    • zamanım
        
    • Sürekli
        
    • durursun
        
    Ve Allah için, zamanı geldiğinde onunla şansımı deneyeceğim. Open Subtitles أما بالنِسبَةِ للَه، سأُغامِرُ بِفُرَصي معهُ عِندما يَأتي الوَقت
    Patsy şarkıcı, yemek yapacak zamanı olmuyor. Open Subtitles باتسي مُغَنيَة. ليسَ لديها الوَقت للطَبخ
    Ama biraz Zaman lazım, bazı kardeşleri kendi safıma çekmeliyim. Open Subtitles لكني أحتاجُ لبضِ الوَقت لأستميلَ بعضَ الأُخوَة الآخرين إلى جانبي
    Dünyadaki tüm zamana sahip. Open Subtitles تَرى، هو عِنْدَهُ كُلّ الوَقت في العالمِ.
    Bütün bu kişilere ulaşmak için zamanımız yok. Open Subtitles ليسَ لدينا الوَقت للاتصالِ بكلِ هؤلاء الأشخاص يا رجُل
    Olanları düşünmek için delikte çok zamanım oldu, ve verdiğim kararlardan birisi de işimiz bitti. Open Subtitles كانَ لديَّ الكثير من الوَقت في الانفرادي للتفكير و أحدُ الأمورِ التي قررتُها أنَ ما بيننا انتهى يا إلهي، ما الذي فَعلتُه؟
    Tamam. Ama beni Sürekli aramayı kesmen lazım. Open Subtitles عليكَ أن تتوقفَ عن الاتصالِ بي طوال الوَقت
    Ağlayıp durursun hep Open Subtitles تبكي طول الوَقت
    İşin sırrı... uyuşturucu alırken geçirdiğin zamanı başka bir işle doldurman gerekiyor. Open Subtitles الحَل أن تَملئَ الوَقت الذي كُنتَ تستخدمهُ لتعاطي المخدرات في عملِ شيءٍ آخَر
    Şimdiye kadar kaybettiğin zamanı düşünüyorsun ve daha yatman gereken kalan zamanı ve daha ne kadar ömrünün kaldığını. Open Subtitles تبدأ بالتفكير في الوَقت الذي ضَيَعتَه و الوَقت الباقي من محكوميتَك و الوقت الباقي لتعيش
    Saatleri çalar çalmaz, "Sence de yolda izleyeceğimiz gösterinin zamanı gelmedi mi?" diyip dururlar. Open Subtitles يُعبأون ساعاتِهم قائلين: "ألا تعتقدون أنه حان الوَقت لنُغادر؟"
    O Zaman, hamile olduğumu bilmeni istedim. Open Subtitles أردتُ إخْبارك بأنّني كُنْتُ حبلى في ذَلِك الوَقت.
    Biz bu tip olaylarla her Zaman karşılaşıyoruz. Open Subtitles لاتقلق. نُعالجُ هذا النوعِ مِنْ الشيءِ كُلّ الوَقت.
    O Zaman Japonya ile herhangi bir rekabet yoktu. Open Subtitles في ذَلِك الوَقت لم يكن هناك أيّ منافسة مِنْ اليابان.
    O zamana kadar bu bilgi bu odadan dışarıya çıkmasın. Open Subtitles حتى ذلكَ الوَقت يجبُ أن تبقى هذه المَعلومة سِريَّة
    Biraz zamana ihtiyacim var, bilirsin, sinirimin yatismasi için. Open Subtitles أحتاجُ لبَعضِ الوَقت تَعلَم، لكي أُعيدَ غَضَبي إلى مَكانِهِ الصَحيح
    Bu zamana kadar kalbimi onarmam çok uzun sürdü, ama Muhterem Nahi, benimle beraber dua ederek, bana çok yardım etti. Open Subtitles تَطَلَّبَ مِني كُل ذلكَ الوَقت ليُطاوِعَني قَلبي لكن الجَليل ني، ساعدََني في ذلكَ كثيراً يَدعوا مَعي، و يُمَجِّد الرَب
    Bütün lanet alfabeyi geçecek kadar zamanımız yok. Open Subtitles ليسَ لدينا الوَقت لاستعمال الأبجدية كُلها
    Sana bir gün açıklarım. Artık bir sürü zamanımız var... Open Subtitles أنا سَأُوضّحُه إليك يوماً ما الآن نحن سَيكونُ عِنْدَنا كُلّ الوَقت
    zamanımız var, o noktaya gidebiliriz. Open Subtitles لدينا الوَقت. نحنُ فى طريقنا إلى هذا.
    Müdür Glynn, Giles kelepçelenmeden içeri sizi almamamı söyledi. Bekleyecek zamanım yok. Open Subtitles ما لَم يكُن جايلز مُقيَّداً - ليسَ لدي الوَقت للانتظار -
    Söyleyebileceğim birçok şey ve söylemek için bir sürü zamanım var. Open Subtitles لدي الكثير لأقولَه و الوَقت الكثير لذلك
    İtmeye devam et. Sürekli sağına güvenme. Open Subtitles عليكَ أن تَستمِر باللَكم لا تَعتَمِد على اليَد اليُمنى طوالَ الوَقت
    Ağlayıp durursun hep Open Subtitles تبكي طول الوَقت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus