Dünya'ya en yakın yıldızlardan biridir, yaklaşık 80 trilyon km uzaklıktadır. | Open Subtitles | وهو واحد من أقرب النجوم الى الأرض مجرد 50 تريليون ميل |
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama Dünya'ya gitmiyoruz. | Open Subtitles | حسنا، أنا آسف لتخييب ظنك نحن لسنا ذاهبين الى الأرض |
Size cevabım, o adamları Dünya'ya güvenli şekilde indirmekle verilecektir. | Open Subtitles | جوابي لك سيدي .. هو أن أرجع هؤلاء الناس الى الأرض سالمين |
dünyaya varmadan bu gemiyi havaya uçurabilir ve hepsini öldürebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك تدمير المركبة قبل وصولها الى الأرض و قتلهم جميعاً |
Sonra toz dünyaya geri döner geçmişteki gibi ve ruh geldiği yere, Tanrı'ya geri dönmeli. | Open Subtitles | ومن ثم سوف يعود الغبار الى الأرض كما كان من قبل; وسوف تعود الروح الى خالقها الذي وهبها. |
Bu yıldan beri, Senyor Armando, iki konuşan maymun geldiği zaman bir bebek dünyaya getirdiklerinde tüm insan soyunun gelecekteki yaşamını tehdit etmişti. | Open Subtitles | في السنة، يا سيد أرماندو التي وصل فيها قردان الى الأرض وأنجبا طفلاً والذي بقائه حيَاً قد يهدَد مستقبل الجنس البشري |
Mekik, gözlemciyi yörüngeye bıraktı ve her hangi bir terslik yaşamadan Dünya'ya döndü. | Open Subtitles | المحطة أوصلت الحمولة بعد 13 دورة و عادت الى الأرض دون حوادث |
Pekala, o zaman, sadece bu şeyi alıp Dünya'ya götürelim. Belki de tek ihtiyacımız olan budur. | Open Subtitles | حسناً إذًا , دعينا نأخذ هذا الشىء الى الأرض , لربما كانت كل ما نريدة |
Bize anlatmadan önce uzun menzilli iletişimi devreye soktum ve Dünya'ya eve döndüğümüzü söyleyen bir mesaj yolladım. | Open Subtitles | قبل أن تُخبرنا , لدى الإتصالات بعيده المدى تعمل الأن و أرسلت رساله الى الأرض لنخبرهم بأننا عائدين الى الوطن |
Yıldızları göklerden çektik ve onları Dünya'ya indirdik. | Open Subtitles | قمنا بسحب النجوم من السماء وجلبناها هنا الى الأرض |
Yüzeye bir kez ulaştı mı da doğruca Güneş'ten Dünya'ya görünür ışık olarak yol almaya hazırdır. | Open Subtitles | وحالما تصل هناك تصبح حرة لكي تطير مباشرة من الشمس الى الأرض كضوء مرئي |
Bu yüzden, yanıp sönen ışıklar Dünya'ya nötrino yağmurundan çok daha sonra ulaşmıştır. | Open Subtitles | ولهذا السبب وصلت ومضة الضوء الى الأرض متأخرة عن أمطار النيوترينو |
Mesafe ayarını sonsuza alıp, Dünya'ya doğru çevirdim. | Open Subtitles | وضعت المدى عند اللّامحدود، ووجهتها الى الأرض |
50 yıl içerisinde Dünya'ya dönüp, herkesi ısıracağız. | Open Subtitles | بعد خمسين عام سوف نعود الى الأرض ونعض الجميع |
Dünya'ya dönecek gücü bulamaman için bu ilizyonu yaratıyor. | Open Subtitles | قام بإنشاء هذا الوهم ليمنعك من العودة الى الأرض |
- Başka bir alanda görevlisin biliyorum Scully, ...ama eğer dünyaya daha yakın bir alanda bizimle çalışmayı sorun etmezsen bize katılabilirsin. | Open Subtitles | ولكن أنت مرحب بك للعمل معنا في هذه القضية اذا لم يكن عندك كانع من العمل في منطقة هي أقرب قليلا الى الأرض |
Böylece dünyaya giren ultraviyole ışınları, deri kanserinin yavaşca çoğalmasını sağlayacak. | Open Subtitles | ستتسرب الأشعاعات ببطء الى الأرض... مما سيزيد خطر الأصابة بسرطان الجلد... |
Bir kişi bile onu dünyaya geri uçurabilir. | Open Subtitles | تلك المركبة مصممة لكي تقل أحد أفراد الطاقم عائدةً الى الأرض. |
Kuzey Carolina büyüklüğünde bir göktaşı doğruca dünyaya doğru geliyor. | Open Subtitles | نيزك بحجم شمال كارولينا ينطلق مباشرة الى الأرض |
Kopar şu çiçeğini de dünyaya geri dönelim. | Open Subtitles | التقطي زهرتك الان ثم نرجع بعدها الى الأرض |
"Binbaşı Titan dünyaya Dönüyor." | Open Subtitles | انا الان ارى نفسي في المجلات القائد تايتان يرجع الى الأرض |