"انسداد" - Traduction Arabe en Turc

• tıkanıklık
• tıkanıklığı
• tıkalı
• tıkanması
• embolisi
• Tıkanma
• kalp
• tıkanmış
• Emboli
• tıkayan
• embolizması
• tıkanıklığınız

Daha fazla karbondioksit alırsın ve solunum yollarında küçük bir tıkanıklık yaşarsın.
وتستنشق ثاني أكسيد الكربون أكثر وتعاني من انسداد في مجرى الهواء.

Yatakları ne kadar yakın olursa olsun, tıkanıklık bulaşıcı değildir.
و مهما كان فراشيهما متقاربين أنا واثق أنه لا يمكن نقل انسداد

-Çocuk şimdi nasıl? Bağırsak tıkanıklığı. Şu anda izliyoruz.
انسداد بالأمعاء، إنها تحت الملاحظة ستكون بخير

muhtemelen bir yönü dışında: şimdi şehir merkezinin gerçekten ne kadar tıkalı ve istilaya uğramış olduğuna dair görsel bir sunumum oldu.
ما عدا من منظور واحد أصبح لدي الآن تمثيل بصري ممتاز عن مدى انسداد و اجتياح قلب المدينة

Başka bir bağırsak tıkanması daha ve başa çıkamıyor.
سحقاً، سحقاً لديه انسداد آخر لا يمكن تعويضه

Kalpte, sağ karıncıkta hava embolisi var.
انسداد الهواء في قلبه، البطين الأيمن

Bağışıklık sisteminin bir parçası olan dalaktaki bir Tıkanma hastayı enfeksiyon riskine sokar.
انسداد الطحال، وهو جزء من الجهاز المناعيّ، يعرّض المريض للإصابة بإنتانات خطيرة.

Rutin bir muayene esnasında ciddi bir kalp sorunu olmasına karşın belirtilerin iyi huylu olmasında dolayı bunun hekimin dikkatinden kaçma ihtimali var mıdır?
هل من الممكن وجود حالة انسداد خطيرة حيث تكون إشارات التحذير بسيطة بدرجة تخدع الطبيب أثناء كشف طبي دوري؟

Dinleyin bayan, tıkanmış tuvalet için tamirciyi arayın, polisi değil.
اسمعي يا سيدة، إن كان لديك انسداد في الأنابيب اتصلي بالسمكري وليس بالشرطة

tıkanıklık gördüğümüz için alt idrar yolları tıkanıklığı teşhisi koyduk.
شخصنا انسداد في الجهاز البولي لأننا رأينا واحداً

Çukurda bir tıkanıklık vardı, o yüzden tuvaletleri boşaltmak zorunda kaldım.
كان هناك انسداد في البئر وكان يجب ان اجري الماء في كل المراحيض

Zatürrenin sebebi bakteri parazit ya da bir çeşit tıkanıklık olabilir.
التهاب الرئة قد يكون سببه بكتيريا طفيليّ أو انسداد من نوع ما

Kemiği kırılıp dışarı çıkmış, yüksek kemik iliği iltihabı ve ölümcül damar tıkanıklığı riski olan yaşlı bir adam için şaşırtıcı derecede istikrarlı.
بالنسبة لشخص كبير معه كسر مضاعف و احتمال عالٍ لإلتهاب العظام و\أو انسداد أوعيةٍ فتاك.. انه مستقر بشكل مفاجئ

Koroner atardamarlarınızdan birinde bulunan tıkanıklığı açmayı başardık ve röntgenlere göre de kalp kası hasarı beklediğimizden düşük.
تمكنّا من فتح انسداد بأحد شرايينك التاجية والأشعة المقطعية تظهر أن تضرر عضلة القلب أقل مما توقعناه

Diğer tahlillerde bir sorun yoktu, hiçbir yerde tıkalı damar görülmedi.
لكن لم تكن أي من الفحوصات الأخرى سلبية، حيث لم توجد أي علامة على انسداد بالشرايين بأي مكان.

..ve tüm otoyollar tıkalı. Umarım bunun için bazı parlak fikirlerin vardır.
انسداد الطرق السريعة، أتمنى أن يكون لديك حلاً لهذا

Hayır. Ayrıca acilde prostat büyümesi, rektum tıkanması ve omurilik zedelenmesi de elendi.
كلاّ، استبعدت الطوارىء تضخم البروستاتا، انسداد القولون، إصابة الحبل الشكويّ

Beyin embolisi. Ciddiymiş.
انه انسداد دماغي وهو خطير

Tıkanma görüldü. Ben de anjiyo olacağım.
ووجدوا انسداد حتى وأنا الحصول على الاوعية الدموية.

Ama eğer hastanemde bir yatak istiyorsan, beş saniye içinde, ya kira çeki ver ya da kalp krizi geçir.
لكن إن أردت سريراً في مستشفاي يجب أن يكون لديك شيك إيجار أو انسداد تاجي في الثواني الـ5 القادمة

Görünüşe bakılırsa, yakıt devresi tıkanmış.
يبدو أنه انسداد في مصفاة الوقود.

Usta şef Sunday, ciddi bir Emboli oluştu.
صنداى , اصبت بانسداد هوائى انسداد هوائى؟

Dışarı çıkmak için ilerlerken bağırsaklarını tıkayan bir şeyi çıkardım ve evet, şimdi kendini daha iyi hissediyor.
حسنا ، كنت في طريقي خلال أحشاءه أنا لا أعرف لا بد انني فتحت له انسداد في الأمعاء نعم ، إنه في مزاج أفضل بكثير الآن

- Akciğer embolizması.
انسداد الاوعيه الرئويه

Burun tıkanıklığınız ?
انسداد بالأنف؟ طفح جلدي؟