| Bu çocuk yalnız geldi, ailesi yok, kendi hayatını kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هذا الولد يأتي لوحده ، بدون عائلة يحاول انقاذ حياته بنفسه |
| hayatını kurtarmaya çalışan biriydi. | Open Subtitles | كان ذلك رجلاً يحاول انقاذ حياته |
| Sonra bir anda kendinizi onun hayatını kurtarmaya çalışırken buldunuz. | Open Subtitles | ثم وجدت نفسك مرغمه على انقاذ حياته. |
| Ben de çocuğun hayatını kurtarmak için kirpik kıvırıcımı boğazına sapladım. | Open Subtitles | وأنا فقط رميت مشبك الشعر أسفل رقبته من أجل انقاذ حياته. |
| Onun hayatını kurtarmak için benimle yaptığın anlaşma bu. | Open Subtitles | مقابل انقاذ حياته . هذا هو الأتفاق الذي قمتي به معي |
| Birinin hayatını kurtarmaya çalışıyorum, Wil... | Open Subtitles | إننى أحاول انقاذ حياته أيضا |
| Onun hayatını kurtarmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | يحاولون انقاذ حياته. |
| - hayatını kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | -كنت تحاول انقاذ حياته |