Tamam, Lion-O sanırım sana ne olduğunu bize anlatmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | حسناً لاينو اعتقد انه حان الوقت لتخبرنا ما الذي حدث لك |
Dawson, sanırım seni bırakmamın zamanı geldi. | Open Subtitles | داوسون، ل اعتقد انه حان الوقت أن ل ندعك تذهب. |
Babam anneme doğduğum yeri görme zamanı geldi demiş. | Open Subtitles | قال ابى انه حان الوقت لترى امى من اين جاء. |
Ama sanırım artık kendin olma zamanı geldi. | Open Subtitles | و لكن انا اظن انه حان الوقت لكى تكون نفسك |
Ama gerçekten de değiştiysen belki de bunu kanıtlamanın vakti gelmiştir. | Open Subtitles | لكنك لو كنت حقا رجل مختلف ربما انه حان الوقت لتثبت ذلك |
Ben de ona belki artık futbolu unutmasının zamanı geldiğini söyledim. | Open Subtitles | فقلت له ، يبدو انه حان الوقت لننسى كرة القدم |
Ama sanırım artık kendin olma zamanı geldi. | Open Subtitles | و لكن انا اظن انه حان الوقت لكى تكون نفسك |
Sanırım yatsak iyi olur. zamanı geldi... | Open Subtitles | حسناً اعتقد من الافضل ان نذهب للسرير اعتقد انه حان الوقت لــ.. |
Sesinizi duyurma zamanı geldi ve bizler sizi dinlemek için buradayız. | Open Subtitles | انه حان الوقت ليتم سماعكم, ونحن هنا لنسمعكم |
Ve bence ne kadar ciddi olduğumu bilmenizin zamanı geldi. | Open Subtitles | واعتقد انه حان الوقت لتعرفوا كم انا جادة |
Sanırım başkanımızla ufak bir muhabbet çevirmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | أعتقد انه حان الوقت لأذهب وأتكلم مع رئيسنا |
Artık Tommy'nin ekibinin... biraz para problemi yaşamasının zamanı geldi.. | Open Subtitles | انه حان الوقت لطاقم تومي لنقص مشاكل ماليه |
Sanırım hayatımın geri kalanında ne yapacağımı belirlemenin zamanı geldi. | Open Subtitles | أعتقد انه حان الوقت لأكتشف ما افعله بما تبقى من حياتى |
Biliyor musunuz? Bazı hayat derslerini öğrenmenizin zamanı geldi. | Open Subtitles | اتعلمون امر ,اعتقد انه حان الوقت للتعلموا درس بالحياه |
Sanırım şu anda evin batıyor olma ihtimalini düşünme zamanı geldi. | Open Subtitles | اعتقد انه حان الوقت لاعتبار منزلكم بدأ في الغرق |
Zor olsa da; sanırım, hepimizin sorun olmaya başladığını düşündüğü bir şey hakkında, dürüst ve içten bir konuşma yapmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | اعتقد انه حان الوقت لأن نكون صادقين، حديث من القلب الى القلب عن شيء ما الذي جميعنا نشعر انه مشكلة. |
Max dediğim gibi artık iş konusunda ciddileşmemizin zamanı geldi. | Open Subtitles | ماكس، وكما كنت أقول، انه حان الوقت للحصول على امر بجدية حول مشروعنا |
Aslına bakarsanız, benim için devam etme zamanı geldi. | Open Subtitles | في الحقيقة , اظن انه حان الوقت للمضي قدما |
Eğer öyleyse belki de gazı kullanmanın vakti gelmiştir. | Open Subtitles | و إذا كانت كذلك... ثم ربما انه حان الوقت لأستخدام ... الغاز |
Ben de ona belki artık futbolu unutmasının zamanı geldiğini söyledim. | Open Subtitles | فقلت له ، يبدو انه حان الوقت لننسى كرة القدم |