"انه مجرد" - Traduction Arabe en Turc

    • Sadece bir
        
    • Bu sadece
        
    • O sadece
        
    • O daha
        
    • Bu bir
        
    • - Sadece
        
    • Bu yalnızca bir
        
    • Alt tarafı
        
    Buna hiç anlam veremiyorum. O Sadece bir parça genetik bilgisinden ibaret. Open Subtitles هذا لن يشكل أي فرق , انه مجرد جزء من شيفرة وراثية
    - Sadece bir çizik, unuttum gitti. - Dediğine bak ! Open Subtitles انه مجرد خدش, لن أشعر به - انظرى ماذا يقول -
    Bu silah değil, Sadece bir bilgisayar. Open Subtitles انها ليست بندقية ، انه مجرد جهاز كمبيوتر.
    Tanrı aşkına, Alan. Bu sadece hayır amaçIı küçük bir kumar. Open Subtitles بربك يا الن انه مجرد قليل من لعب القمار الخيري
    O daha bir çocuk. Böyle bir tutkuyu nasıl ifade edebilir ki? Open Subtitles انه مجرد صبي، كيف يمكنه التعبير عن مثل هذه العاطفة؟
    Bu Sadece bir tutulma, endişelenecek birşey yok. Open Subtitles قلنا انه مجرد كسوف ولا يوجد شيء للقلق منه
    Bu Sadece bir adam öldürmek, fakat neden canlı gömülür? Open Subtitles انه مجرد شيئ بسيط لتقتل رجلا و لكن لماذا تحرقه حيا ؟
    "Sadece bir köpekti ve onu benden fazla sevmemen gerekiyordu." Open Subtitles لكنه ليس كذلك للأسف انه مجرد كلب ولا يجب عليك أن تحبه أكثر مني
    Komiser o Sadece bir çocuk, Open Subtitles حضرة النقيب , انه مجرد طفل انت لا تريد فعل ذلك
    Hayır, pek sayılmaz. Görünüşe göre, Sadece bir adam. Open Subtitles لا , ليس في الحقيقة اتضح فقط انه مجرد رجل
    Sadece bir grup öğrencinin dini şarkılar söylediği bir şey. Open Subtitles انه مجرد مجموعة من الطلاب يغنون اغاني الانجيل
    Biliyorum Sadece bir rüya ama balayımızda görmem. Open Subtitles اقصد, اعلم انه مجرد حلم لكن, في شهر العسل
    Bu sadece birkaç Amerika vurmak için bir bahane. Open Subtitles انه مجرد عذر لتطلق النار على بعض الامريكان
    - Aman Tanrım! Kan içindesin. - O sadece pancar suyu. Open Subtitles ـ أنت ملطخ بالدمّاء ـ كلا، انه مجرد بنجر
    Yani,biliyorsun, O sadece eski bir bardak içkideki şeker. Open Subtitles إذاً ، انه مجرد شيء للتفكير به في هذا الرأس
    ama diğer yandan... sanırım küçük bir çocuk O daha. Open Subtitles ...ولكن من نواح أخرى اعتقد انه مجرد طفل صغير
    Bu bir teklif, karar vermek gerekli değil. Open Subtitles لم لا تبقى الامور كما هي انه مجرد طلب زواج ليس من المفروض ان يحصل شئ
    Bu yalnızca bir televizyon şovu. Hepsi bu, tamam mı? Open Subtitles انه مجرد عرض تليفزيونى وهذا كل شىء, حسناً؟
    Alt tarafı bir tımarhane. Open Subtitles انه مجرد دار للمجانين اغلب الذين هنا لا يعرفون اين هم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus