Daha da önemlisi berbat bir kart oyuncusu. Bana borcu var. | Open Subtitles | والأهم من ذلك، فهو رديء لاعب بطاقة . انه مدين لي. |
Ben paramı almaya geldim. Bana iki haftalık borcu var. | Open Subtitles | انا جئت فقط للحصول على مالى انه مدين لى بأجر إسبوعين |
Kredi kartı şirketlerine ve vergi dairesine borcu var. | Open Subtitles | انه مدين للأموال الى الشركات المصدرة لبطاقات الائتمان |
Eşim bana her zaman, size borçlu olduğunu, bu borcu ödemesi gerektiğini söylerdi. | Open Subtitles | كان يقول لي دائماً انه مدين لك وانه يجب ان يرده لك مره اخرى يوماً ما |
Onu bir senedir görmedim ama eğer onu görürseniz bana borçlu olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | لم أره منذو حوالي السنة تقريباً لكن إذا وجدته، أخبره انه مدين لي بالمال |
Bu yüzden sana borçlu olduğunu bilmesi iyi olur. | Open Subtitles | واريدك ان تعلم انه مدين لك |
Kısacası bize 900 dolar borcu var. | Open Subtitles | حتى انه مدين لنا بمبلغ 900 دولار. |
Bana borcu var. | Open Subtitles | انه مدين لي بمال |
Bana zar oyunundan beş dolar borcu var. | Open Subtitles | انه مدين لي بـ 5 دولار |
Bana borcu var. | Open Subtitles | انه مدين لي بالمال |
Onlara borcu var. Ne kadar? | Open Subtitles | انه مدين لهم بالمال |
- Bana borcu var. | Open Subtitles | انه مدين لي |
Bize bir borcu var. | Open Subtitles | انه مدين لنا |
Bana borcu var. | Open Subtitles | انه مدين لي |
Bana borcu var. | Open Subtitles | انه مدين لي |
Sana borçlu olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | والان انت تظن انه مدين لك |