"ان تذهب إلى" - Traduction Arabe en Turc

    • gidip
        
    • gitmelisin
        
    Benim yerime İngiltere'ye gidip hem onu hem de belgeleri Elizabeth'in önüne koymalısın. Open Subtitles عليك ان تذهب إلى انجلترا بدلا عني وتضعه هو وهذه الوثائق امام اليزابيث
    En yakın polis karakoluna gidip teslim olmanı istiyorum. Open Subtitles أنا أرديك ان تذهب إلى الأسفل \ لأقرب مركز شرطة و أريدك أن تعترف بأنك عملت ذلك
    Tek yapman gereken borç aldığın kişiye gidip ödemeleri taksitlendirmesini istemek. Open Subtitles كل ما عليك فعله هو ان تذهب إلى الشخص الذي ندين منه المال وتطلب منه بهدوئ اعادة جدولة الدفعات
    İsveç'e gitmelisin. Herkesi buradan çıkarmalıyım. Open Subtitles يجب ان تذهب إلى ال"سويد" يجب ان أخرجككم من هنا
    - Londra'ya daha sık gitmelisin. Open Subtitles يجب ان تذهب إلى لندن اكثر.
    Sizden tek istediğim gidip bir bakmanız. Open Subtitles كل ماأطلبه منك .. ان تذهب إلى هناك وتلقي نظرة
    Belki yapılacak en iyi şey, polise gidip her şeyi açıklamaktır. Open Subtitles .... ربما كان افضل ما يمكنك فعله هو ان تذهب إلى الشرطة و تخبرهم بكل شئ
    Ama gidip gör demiştim Open Subtitles ( لكن أقول ربما يجب ان تذهب إلى ( سام
    Bay Bohm şu anda size verebileceğim en iyi tavsiye evinize gidip tüm bu Aster Şirketi'nin kaçırma olayını ya da her ne ise onu çözene kadar orada beklemeniz olacak. Open Subtitles سيد (بوم) أفضل نصيحة يمكنني تقديمها لك هي ان تذهب إلى المنزل وتبقى هناك حتى أتمكن من ترتيب كل تلك الأمور المتعلقة بـ"استر كوربس" والإختطاف وأي شيء
    Okula gitmelisin Jess. Open Subtitles يجب ان تذهب إلى المدرسه يا (جيس)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus