Yaşarsın ama daha fazlasını istiyorsan biriyle çalışmalısın. | Open Subtitles | وتستطيع النجاة ولكن اذا كنت تريد اكثر من ذلك يجب ان تعمل مع شخص آخر كما ان لدي طريقة حياتي التي اعمل بها |
Ulusal Güvenlik için çalışmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك ان تعمل لدى ارض المنزل للحماية الامنيه |
Gerçekten, bizimle çalışmalısın, kardeşim. | Open Subtitles | انا اتكلم بجد, انت يجب ان تعمل لنا يا اخي الغير |
Baba, neden böyle hep gecenin köründe çalışmak zorundasın? | Open Subtitles | لماذا ينبغى عليك ان تعمل لساعه متاخره كل ليله ؟ |
Belki de Bayan Oglethorpe için çalışmak istemiyorsun. | Open Subtitles | يجوز انك لا تريد ان تعمل من اجل مدام اوجليثورب |
Eğer araştırma yapmak istiyorsan, herşeyi kitabına uygun yapmak zorundasın. | Open Subtitles | اذا كنت تريد ان تعمل تحقيقا في الموضوع, كل شيء يجب ان يسير حسب التعليمات |
Amer tahtındaki hakkını geri kazanmak için yalnız çalışmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تعمل وحدك لتحصل علي حصتك الخاصه بالعرش |
Haline acımak kolaydır Mutluluk için çalışmalısın | Open Subtitles | البؤس سهل سيركوز يجب ان تعمل على الحظ معها |
- Okulda çok çalışmalısın. - Evet, biliyorum. | Open Subtitles | يجب عليك ان تعمل بجد فى المدرسة نعم, انا اعرف |
- Okulda çok çalışmalısın. - Evet, biliyorum. | Open Subtitles | يجب عليك ان تعمل بجد فى المدرسة نعم, انا اعرف |
Şekilden şekle gireceğine daha önemli birisi olmaya çalışmalısın. | Open Subtitles | ربما بدل من كل هذا الزعل تحاول ان تعمل لتكون اكثر اهمية |
Onları sakinleştirebildim ama benimle birlikte çalışmalısın. | Open Subtitles | لقد تمكنت من التحدث معه ولكن يجب ان تعمل معى |
Çok sıkı çalışmalısın çünkü seninle olmak istiyorum. | Open Subtitles | وأنت عليك ان تعمل جاهداً لأنني أريد أن أكون معك |
İfadesiz suratın üzerinde daha çok çalışmalısın, ahbap. | Open Subtitles | ينبغي ان تعمل على قناع وجهك يا صديقي |
Lanet olası İsa aşkına Nichols tekniğin üzerinde çalışmalısın. | Open Subtitles | يا للهول يا نيكولس عليك ان تعمل باسلوبك |
Ona karşı gelemezsin. Onunla birlikte çalışmalısın. | Open Subtitles | لا تقدر ان تعمل ضده لابد ان تعمل معه |
Ama sen de çalışmalısın. | Open Subtitles | ولكن ينبغي عليك ان تعمل ايضاً |
Bu nedenle kayıt için mücadele ediyorsun bu boktan dükkanda, daimi bir iş yerinde çalışmak yerine.. | Open Subtitles | لهذا السبب وضعت مٌحاسب في متجر محلّي بدل ان تعمل في وظيفة ثابته |
Bu fiyaskonun ardından Oscar'la çalışmak kötü olmayacak mı? | Open Subtitles | ألن يكون من الصعب ان تعمل مع اوسكار بعد هذه الحادثة؟ |
Genelde biz sadece çalışmak için istiyoruz yazılımları. | Open Subtitles | بشكل عام: نحن نرغب ان تعمل البرامج بشكل جيد |
yapmak zorundasın! Paranı aldıysan yapmak zorundasın. | Open Subtitles | اذا كنت تريد استلام المال انت بحاجه ان تعمل بالمقابل |
Neden bu boku yapmak zorundasın? | Open Subtitles | لماذا عليك ان تعمل كل هذا الهراء؟ |