Ama ısı suda, havadan daha hızlı bir şekilde dağılır. | Open Subtitles | لكن الحرارة تتبدد من المياه بأسرع مما تفعل مع الهواء |
Sadece daha hızlı davranırdım efendim. | Open Subtitles | إذا كان هناك شىء ياسيدى , أعتقد أنه كان على القيام بهذا بأسرع مما فعلت |
Ada düşündüğümüzden daha hızlı batıyor anlamına geliyor. | Open Subtitles | يعني أن هذه الجزيرة تغرق بأسرع مما تصورنا |
Sanırım bundan sonra, ailemizi genişletmek işini Devonshire'da umduğumdan daha çabuk başlatmalıyım. | Open Subtitles | أظننا سنبقى فى المنزل فى ديفونشير من الان فصاعدا لنبدأ فى تكوين عائلة بأسرع مما توقعت |
Belki öyledir ama düşündüğünden daha çabuk yere çakılırsan, hiç şaşırma. | Open Subtitles | لكن لا تكوني متفاجئة إذا سقطت بأسرع مما تتصورين |
Takma kafana. Senden daha çabuk halledebilirim. | Open Subtitles | لا يهم، يمكنني أن أفعل ذلك بأسرع مما يمكنك |
Hata ettim, seni daha hızlı bulmalıydım. | Open Subtitles | لقد أخطئت و كان ينبغي أن أعثر عليكِ بأسرع مما فعلت |
Bunun dışında, senden daha hızlı bir jokey bulmam gerekecek. | Open Subtitles | وإلا، سأجد لي فارس جديد بأسرع مما تستطيعين البصق |
Son zamanlarda çok koşmaya başladım. Her zaman olduğumdan daha hızlı olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كنت أركض كثيراً مؤخراً محاولاً أن أفعل بأسرع مما فعلت أبداً |
Kişisel DNA devriminin etkilerini tahmin etmek güç olabilir, ama bir şey kesin: Devrimler geriye gitmez ve DNA teknolojisi şu anda bile düşünebileceğimizden daha hızlı yayılıyor. | TED | قد تكون نتائج ثورة الحمض النووي صعبة التنبؤ، لكن شيئاً واحداً مؤكد: لا تعود الثورات للوراء، وتقنية الحمض النووي تنتشر سلفاً بأسرع مما نتخيل. |
Koşuyordum her koşuşumdan daha hızlı. | Open Subtitles | ... كنت أجري بأسرع مما جريت يوماً والآن، حان وقت التوقف |
Düşünün şuradan nehre atlamak istesem, tam şelalenin sınırından, su, yüzebileceğim hızdan daha hızlı akıyor. | Open Subtitles | تخيل أنني قررت القفز في النهر... هناك فقط عند حافة الشلال. الماء يتدفق بأسرع مما يمكن أن تسبح. |
Planım düşündüğümden daha hızlı sonuç veriyor. | Open Subtitles | مذهل. خطتي تنجح بأسرع مما ظننت |
Dünya'mdakinden çok daha hızlı koşuyor. | Open Subtitles | إنه يركض بأسرع مما كان على أرضي |
- daha hızlı. - Tam gaz gidiyorum. | Open Subtitles | أسرع أسير بأسرع مما يمكنني |
O hâlde ilhamın düşündüğünden daha çabuk gelebilir. | Open Subtitles | أجل، حسناً، ربّما يأتيك الإلهام بأسرع مما تعتقد |
Gezegenimiz umduğumuzdan daha çabuk bozulma gösteriyor. Bu, daha bir başlangıç. | Open Subtitles | هذا الكوكب يتدهور بأسرع مما نعتقد |
Saldırı şartları beklediğimden daha çabuk oluştu. | Open Subtitles | لقد إنتهت بأسرع مما إعتقدت |