"بأسرع من" - Traduction Arabe en Turc

• daha hızlı
• daha çabuk
• kadar hızlı
• uzun süre bassana

Görünüşe göre, kumsaldaki yumurtalar, yırtıcı hayvanlardan daha fazla korunur ve denizdeki soğuk sularda olacağından daha hızlı gelişirler.
يبدو أن وضع البيض على الشاطئ أكثر أمناً من الضواري ويتطور بأسرع من تطوره في المياه الباردة في البحر

Karşındakinden daha hızlı silah çekip, ateş etmelisin.
يجب عليك اولا ان تسحب المسدس بأسرع من الشخص الآخر

Doktorlar düzeldiğini söylüyorlar. Beklenenden daha hızlı.
يقول الأطباء بأنها تتعافى بأسرع من المتوقع.

Kapalı yer ve sıcaklığa bakılırsa, ...vücudu normalden daha çabuk çürümüş görünüyor.
وفقًا للمكان المغلق ودرجة الحرارة فمن الأرجح أن تحلل الجثة تم بأسرع من المعدل الطبيعي

Acı, düşündüğünden daha çabuk geçer.
ألمك سوف ينتهي بأسرع من ماتتصور

Ne yaptım zannediyorsun? Hiç bu kadar hızlı koşmamıştım.
جريت بأسرع من أي وقت مضى لي في حياتي ، ما رأيك؟

Ama fizikçiler nesiller boyu hiçbir şeyin ışık kadar hızlı hareket edemeyeceğine inandılar.
ولكن للأجيال، ويعتقد علماء الفيزياء أن لا شيء يمكن _ التحرك بأسرع من الضوء.

Sert ve uzun süre bassana !
إستيقظ إجعله يقوم بأسرع من ذلك

Ancak, ulusumuz herkesin tahmininden çok daha hızlı bir şekilde büyüdü.
على أي حال أمتنا نمت بأسرع من أي من توقعاتنا

Aslında daha hızlı da yapardım da, suşi siparişi vermem gerekti.
حسنٌ , كنت سأنهيه بأسرع من ذلك، لكن كان علي بأن أطلب بعض السوشي.

Bir kır tavşanından daha hızlı gelmezsen başka bir polisi ararım ve ondan sonra bu iş nerelere kadar uzar bilemem.
"والآن، إن لم تأتِ إلى هنا بأسرع من الأرنب البريّ فسأتصل بشرطيّ آخر" "وحينها لا يمكننا التنبّؤ بمآل هذا الأمر"

Mümkün olduğunca hızlı gideceğiz, ama daha hızlı değil.
سنذهب بأسرع ما يمكننا وليس بأسرع من ذلك

Işıktan daha hızlı yol alabilirler mi?
هل يستطيعون السفر بأسرع من الضوء؟

Hayır, bu doğru değil. Sadece seni Sammy'nin çok sakar olduğu ve senin bir kadını gülümsetebileceğinden daha hızlı seni zor duruma düşürebileceği konusunda uyarmak istedim.
هذا ليس صحيحاً ، فقط كنت اريد ان احذرك من ان سامى) يمكنة الوقوع فى المتاعب بأسرع من جعلك اغلب النساء يبتسمن)

daha hızlı olsak iyi olur, tamam mı?
يجب أن نعمل بأسرع من هذا.

Onların atları kadar hızlı değil.
ليس بأسرع من خيولهم