"بأنكم" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunuzu
        
    • siz
        
    • sizin
        
    • olduğunuz
        
    • dair
        
    • diye
        
    • söyledi
        
    • ettiğinizi
        
    • olarak
        
    • hepiniz
        
    • olduğunuza
        
    • olmanız
        
    • aldığınızı
        
    • hepinizin
        
    Bir önemi varsa, bu, bana sizin herkes gibi inişleri ve çıkışları olan bir gencin olduğu gerçek bir aile olduğunuzu gösterdi. Open Subtitles .. إن كان هنالك أيّ شيء ، فهذا يوضح ليّ بأنكم عائلة حقيقيّة .. بكل الصدمات و الكدمّات التي قد يسببها المراهقيّن
    Bu sadece sizin gerçek olduğunuzu ona göstermek zorunda olduğum bir durum. Open Subtitles هذه هي فقط الصفقة التي يجب أن نعملها لتجعله يرى بأنكم حقيقيون.
    siz kızların bildiğinden emin olduğum üzere. Sonra, bir gece, yıllardır görmediğim eski aşklarımdan biri vardı ve oturuyordu tam orada oturma odasında. Open Subtitles كما أني متاكدة بأنكم تعرفون كل ذلك، وفي أحد الليالي كان هنالك أحد من الذين كنت على علاقة به ولم أره منذ سنين
    Xe-Is arkadaşlarınızı aldıktan sonra,... ..bana dik duran suyun çemberinden bir ok atmamı söyledi sizin türünüze bir uyarı olarak. Open Subtitles بعد ذلك اخذ زايوس أصدقائك، أخبرني ان ارمي سهم خلال دائرة الماء الراكد كتحذير إلى قومك اعتقد بأنكم لم تفهموا
    hepiniz burada olduğunuz için çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum. Open Subtitles أنا فقط أريد القول بأنني سعيده جدا بأنكم جميعا هنا.
    Bonnie sizin, tam da bizim takılmamız gereken tarzda insanlar olduğunuzu düşünüyor. Open Subtitles بوني تعتقد بأنكم ذالك النوع من الناس الذي يجب أن نتسكع معهم
    Burada tek başınıza olduğunuzu biliyordum. Yolda başka kimse yok. Open Subtitles علمت بأنكم لوحدكم هنا ، لا يوجد أحد على الطريق
    Asker olduğunuzu hayal etmenizi istiyorum savaş alanında koşuyorsunuz. TED أريدكم أن تتخيلوا بأنكم جنود تجرون في ساحة المعركة
    Gerçekten, bir kez daha hayal etmenizi istiyorum savaş alanında koşan asker olduğunuzu. TED حقيقةَ، ومرة أخرى أريدكم أن تتخيلوا بأنكم جنود تجرون في أرض المعركة.
    Bu dünyayı değerlendirmeye istekli olduğunuzu biliyorum. TED أعرفُ بأنكم جميعًا تواقون لتقييم هذا العالم.
    Tanrı nezdinde önemli olduğunuzu düşünüyorum, tarih önünde önemli olduğunuzu düşünüyorum. Bu evren için önemli olduğunuzu düşünüyorum. TED أؤمن بأنكم مهمين للخالق، أؤمن بأنكم مهمين للتاريخ، أؤمن بأنكم مهمين لهذا الكون.
    Dinleyin, kendinizi utandırmanız umurumda bile değil... çünkü siz buna alışmışsınız, tamam mı? Open Subtitles اسمعوا ، انا لا اهتم بأنكم تحرجوا انفسكم لانكم معتادون على هذا حسناً
    Şimdi, siz ufaklıkların başkalarıyla oyun oynamadığını biliyorum ama sizden tam olarak yedi dakika daha beraber takılmanızı istiyorum. Open Subtitles أعرف الآن بأنكم أيها الأطفال لا تلعبون جيداً مع الآخرين ولكني أريدكم أن تتماسكوا لمدة سبع دقائق إضافية بالتحديد
    Dün geç saatte bir yardım mesajı aldım ve sizin tehlikede olduğunu düşündüm Open Subtitles البارحة تلقيت رسالة إستغاثة علي حبة من الأرز لذا أعتقدت بأنكم في خطر
    En dipteki düşüncelerinizi bildiğiniz; sizin, kendi bilinciniz hakkında yetkin olduğunuz konusundaki güveninizi kırmak istiyorum. TED أريد أن أزعزع ثقتكم بأنكم ستعرفون عقولكم المتوغلة بداخلكم ذلك بأنكم لديكم الصلاحية عن إدراككم
    Alçakgönüllülükten kastım, bilmeye dair bir alçakgönüllülük. Yani bir bakıma, hiçbir şey bilmediğini bilmek demek. TED أعني بالتواضع هنا، التواضع المعرفي. الذي يعني بمعنى أنكم على علمٍ بأنكم لا تعرفون شيئًا.
    siz bu kafayla araba kullanamıyorsunuz diye özel şoförünüz mü sandınız beni, embesiller? Open Subtitles ليس بأنكم متخلفين ولابد أن تقودوا تحت المراقبة لايعني أن تجعلوني سائقكم الخاص
    Bunu merak ettiğinizi düşünme sebebim, bu soru bana tekrar ve tekrar geçtiğimiz yedi ay boyunca soruldu. TED والسبب وراء اعتقادي بأنكم تتساءلون لأنه تم طرح هذا السؤال عديد المرات مرارا وتكرارا خلال الأشهر السبع الماضية.
    hepinizin bilimsel bir dolandırıcılığın kurbanı olduğunuza inanıyorum. Open Subtitles أعتقد بأنكم كنتم جميعاً ضحايا للإحتيال العلمي
    Onların korkuları sizlerin çok yumuşak olmanız ve elinizden geleni yapmayacağınızdı. Open Subtitles كانوا قلقين ، اعتقدوا بأنكم يا رجال عاطفيون جداً لستم مستعدين للحرب بتلك القدرات
    Oralarda bir yerlerde olduğunuzu biliyorum Nefes aldığınızı duyabiliyorum. Open Subtitles أعلم بأنكم هناك. يمكنني سماعكم و أنتم تتنفسون.
    hepinizin istatistikten hoşlandığını biliyorum onun için size biraz rakamlardan bahsedeyim. Open Subtitles الآن ، أعرف بأنكم جميعاً تحبون الإحصائيات إذا فأتركوني أعطيكم البعض

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus