"بأنَّه" - Traduction Arabe en Turc

    • o
        
    • söyledi
        
    İkmiz de biliyoruz ki sende o cesaret yok. Pardon. Çok hassas tetikmiş. Open Subtitles كلانا يعلمُ بأنَّه ليست لديكَـ الجرأة الكافية آسفة, إنَّ هذا لزنادٌ خفيفٌ بالفعل
    Lance söyle o anda beni görmeye gelmezse, Open Subtitles إخبري لينس بأنَّه إن لم يأتي لمقابلتي الآن
    Ona bakıp durdum ve masanın o tarafında bir gün ben olabilirim dedim. Open Subtitles لقد إستمريتُ بالنظر إليه مفكراً بأنَّه كان من الممكنِ بأن أكون أنا مكانه على هذه الطاولة اليوم
    Kız, adamın biraz paranoyak olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد ذكرت أخته بأنَّه كان مصاباً قليلاً بجنونِ الشكـ والإرتياب
    Onu görür görmez, içgüdülerim kötü biri olduğunu söyledi bana. Open Subtitles بمجرد رؤيته، غريزتي تنبئني بأنَّه سيئ
    Debbie plânındaki pürüzdü o da halletti. Open Subtitles والذي يعني أيضاً بأنَّه قد تتبع أثر كريستي وكان يتوقعُ تواجدها لمفردها
    Pekâlâ o zaman söyle bana lütfen Afro'ydun o zaman. Open Subtitles حسناً, إذاً أخبرني رجاءاً بأنَّه كان لديكـ شعر آفرو
    Yani nasıl uygun görürseniz protokolü o şekilde değiştirme yetkiniz olduğuna inanıyorsunuz? Open Subtitles إذاً, أتعتقدين بأنَّه لديكـِ السلطة المطلقة التي تخولكـِ من تغيير القواعد متى ما رأيتِ ضرورة الأمر؟
    Ve o sırada o uçak robot bombayla ona doğru geldi. Open Subtitles وقال بأنَّه يجبُ عليه أن يجمعَ أغراضهُ ويرحلَ بسرعة وحينها أتى ذلكـ الجهازُ المجنونُ
    Muhtemelen sizin için transfer ettiği parayı o ayarladı. Open Subtitles من المرجحِ بأنَّه هو من أسس الحساباتِ التي قد تم تحويلُ الأموالِ لها
    o her şey ben hiçbir şeyim diyebilirsin. Open Subtitles يمكنك القول بأنَّه كلَّ شيء لست أنا عليه
    Sanırım bu o. Yakalamamı ister misin? Open Subtitles أعتقد بأنَّه هو هل أقوم بالإمساك به؟
    Sadece olacak demek... o sizin gözlük olmadan gözlerini görmek güzel. Open Subtitles ... كنت سأقولُ فقط بأنَّه لمن الرائع أن يتسنى لي رؤية عيناكَ بدون النظارات
    Yani Davis dışarı alır - onlar o milyonlarca oturuyor düşünüyorum onlardan çaldı söyledi. Open Subtitles إذاً, لقد خرج "دايفيس" من السجن وإعتقدوا بأنَّه غارقٌ في الملايين الذي قامَ بسرقتها منهم
    Tutuklandı beri o Adrian Davis konuşulan söylemiştir Open Subtitles هل تتذكرين عندما قال " ستانفل " بأنَّه لم يتحدث قطٌ مع " آدريان دافيس "
    o Taliban'ı yardım bir Batılı olduğunu. Open Subtitles بأنَّه شخصٌ "غربيٌ" يساعد " حركةِ طالبان "
    Baban kısa bir süre önce bana hala rüyalarında annesini ve babasını gördüğünü söyledi. Open Subtitles أبوكَ أخبرَني منذ عهد قريب... بأنَّه ما زالَ يَحْلمُ... بأمِّه وأبِّيه
    Ama zorunda olduğumu da söyledi mi? Open Subtitles و لكن هل أخبرتك بأنَّه كان رغمًا عنِّي؟
    Ama Kabir, siz ikinizi bir araya getirmenin mucize olduğunu söyledi. Open Subtitles و لكن (كبير) قال بأنَّه كان من الصعب جعلكما على وفاق
    Adamın Angelo senin için bir alıcı bulduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قال فتاك # آنجلو # بأنَّه قد حظيَ بمشتريٍ لك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus