bana doğru yürüdüğünü duyunca gülümsemeden duramıyorum. | Open Subtitles | عندما اسمعك تسير بإتجاهي لا أستطيع التوقف عن الابتسام |
bana doğru uçan toplar ve çubuklar olmadan. | Open Subtitles | . أي شيء أفضل من كرات طائرة أو عصي قادمة بإتجاهي |
Birinin bana doğru koştuğunu hissettim. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا لكني شعرت بشخص يجري بإتجاهي |
Buraya gelmesini, bana doğru yürümesini... | Open Subtitles | أخبرها بأن تأتي إلى هنا وتسير بإتجاهي مباشرةً ... |
Tamam, arkandan biraz reçine al ve parmaklarının üstüne yerleştir... - ...ve bana uzat. | Open Subtitles | حسناً، اجلب بعضاً من نسغ الشجرة من وراءك، وضعه على أصابعك ومن ثمّ هاته بإتجاهي. |
Biraz evvel, bana doğru yürürken sigara içtiğini gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت تمشي بإتجاهي.. رأيتك تُدخن.. |
Biraz bekleyebilirler. Sadece ayağa kalk ve bana doğru yürü. | Open Subtitles | يمكنهم الإنتظار قفي وأمشي بإتجاهي |
bana doğru geliyor sona da geriye. | Open Subtitles | حسنا,اجذبها بإتجاهي ثم الى الخلف |
* İzlerim yavaş çekim gibi * * bana doğru dönüp, demeni * | Open Subtitles | مراقبة في حركات بسيطة * * وأنت تدور بإتجاهي |
Silahımı çektiğimde,Paul'un silahını bana doğru çevirdiğini hissettim . | Open Subtitles | عندما سحبتُ مسدسي شعرتُ بأن (باول) يصوّب خاصته بإتجاهي. |
Tam bana doğru bakıyordu. | Open Subtitles | كان ينظر بإتجاهي |
bana doğru gelirken. | Open Subtitles | كانت قادمة بإتجاهي |
Ellerini kaldır ve bana doğru dön. | Open Subtitles | يديك على رأسك وامشي بإتجاهي |
Havana'da arkadaşım Miguel ile ve bana doğru yürüdüğünü gördüm | Open Subtitles | ... (في (هافانا) مع صديقي (ميجل و رأيتها تمشي بإتجاهي |
bana doğru durdu. | Open Subtitles | لقد توقفت بإتجاهي. |
Onu bana doğru it. | Open Subtitles | إدفع بها بإتجاهي |
Silahlarını bana doğru tekmele. | Open Subtitles | إركل أسلحتهم بإتجاهي |
Geri geri bana doğru gelin. | Open Subtitles | فلتمشي للخلفِ بإتجاهي |
bana doğru koşuyorlar. | Open Subtitles | انهم قادمين بإتجاهي |