"بإنقاذ" - Traduction Arabe en Turc

    • kurtarmak
        
    • kurtarmakla
        
    • kurtardı
        
    • kurtardın
        
    • kurtarma
        
    • kurtaran
        
    • kurtarıyor
        
    • kurtaracağım
        
    • kurtardığını
        
    • kurtardım
        
    • kurtaracak
        
    • kurtarmayı
        
    • kurtaracağız
        
    • kurtarıp
        
    • kurtarıyorum
        
    İyi de siz ikiniz ilişkinizi kurtarmak istemeseydiniz gelip burada benimle oturmazdınız. Open Subtitles لكنك لن تكون هنا تجلس معي إن لم ترغب بإنقاذ هذه العلاقة
    Oto koltukları ve karın-omuz emniyet kemerlerine baktığımızda ise, söz konusu hayat kurtarmak olunca, kazalar aslında birbirlerine tıpatıp benziyor. TED والذي تجده هو مقعد السيارة وحزام الخاصرة والكتف عندما يتعلق الأمر بإنقاذ الأرواح تتشابه أحداث الوفيات
    İnsanları onlardan kurtarmakla o kadar meşguldüm ki hiç bu açıdan bakmamıştım. Open Subtitles أظنني كنت مشغولاً بإنقاذ الناس منهم، ولم أنظر للأمور من هذه الزاوية.
    Dayanılmazsın. Bu pusula çok hayat kurtardı ve Normandiya çıkartmasında bulundu. Open Subtitles قامت هذه البوصله بإنقاذ أرواح جميع الجنود أثناء هبوطهم من نورماند
    Oteldeki hırsızlık olayında Öğrenci Meclisi'nden herkesi neden kurtardın? Open Subtitles لماذا قمت بإنقاذ أعضاء مجلس الطلبة خلال حادثة الإختطاف في الفندق ؟
    Gazı açmadan önce o kuşu kurtarma zahmetine niçin girmedi? Open Subtitles لماذا تزعج نفسها بإنقاذ الطير قبل أن تنتحر بالغاز ؟
    Subaylar olarak, o kadının hayatını kurtarmak ve bombayı geri almak bizim için bir sorumluluktur. Open Subtitles من ضابط لآخر، لذينا مسؤزلية تقضي بإنقاذ تلك المرأة واستعادة القنبلة
    Senin görevinin dünyayı kurtarmak olduğunu biliyorum ve biraz fırsatçı gözükebilirim, ama bilirsin, hırsızdan bir şey çalmak tam olarak hırsızlık değildir. Open Subtitles أنا أقدر مهمتك بإنقاذ العالم ومن المحتمل بأن أكون انتهازية. لكن, أتعلم بأن السرقة من سارق ليست سرقة.
    Yani bize okul kurtarmak için güçlerini kullanabilirsiniz. Open Subtitles كي تستعملي قواك لتساعدينا بإنقاذ مدرستنا
    İlk günümüz olduğunu biliyorum ...fakat mezun olup insanlığı kurtarmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles الآن أعرف أنّ هذا يومنا الأول فقط لكني لا أَستطيع الإنتظار حتى التخرّج لأبدأ بإنقاذ البشرية
    Bunu savunabilirim. Bu artık kendimizi kurtarmakla ilgili değil. Open Subtitles لا يمكنني الحوول دون ذلك لم يعد الأمر يتعلق بإنقاذ أنفسنا
    Haftanın yedi günü dünyayı kurtarmakla meşgulüm. Open Subtitles حسناً، سبعة أيام فى الإسبوع وأنا مشغولة بإنقاذ العالم
    Bak sen. Dünyayı kurtarmakla o kadar meşgulsün ki kendi evliliğini bile kurtarmaktan acizsin. Open Subtitles حسناً، إذا لم تكن هذه هي المرأة المشغولة جداً بإنقاذ العالم أكثر من إنقاذ زواجها
    Beni bölgedeki bir hastaneye götürdüler ve oradaki iyi hemşireler hayatımı kurtardı. Open Subtitles لقد نقلوني إلى مشفى محلي وكان هناك راهبات جيدات ساهموا بإنقاذ حياتي
    Kore mahallesinde ikizleri kurtardın değil mi? Open Subtitles أنت من قمت بإنقاذ التوأم الكورى اليس كذلك ؟
    -Kendi kıçınızı kurtarma konusunda endişe edin, ben kendiminkini kurtarırım. Open Subtitles اهتم بإنقاذ حياتك وسأهتم بإنقاذ حياة نفسى
    Yokebel ve beni taşlar arasında ölmekten kurtaran bir köle için. Open Subtitles من أجل عبد قام بإنقاذ يوشيبل و إنقاذي من الموت بين كتل الأحجار
    Ve dünya genelinde uydular ve uyarı sistemleri Bangladeş gibi sel eğilimli alanlarda hayat kurtarıyor. TED وحول العالم، فإن الاقمار الصناعية وأنظمة الإنذار المبكر تقوم بإنقاذ الحياة في الاماكن المعرضة للفيضانات كبنجلادش.
    Boğulmak üzere olanları kurtaracağım, der, ilk arkadaş, şelaleden düşmek üzere olanları. TED سيقول الصديق الأول: “سأقوم بإنقاذ أولئك “الذين هم على وشك الغرق” الذين هم في خطر السقوط من الشلال
    Ama en sonunda açar ve Etik'e onu niye kurtardığını anlatır. TED ولكن استطاع فتحه وقام بتفسير لماذا قام بإنقاذ إيثيك.
    Aslında pod'u kurtardım, çoğunu. Open Subtitles لقد قمت حقيقة بإنقاذ السفينة، في الغالب.
    Görüşürüz. Mümkün değil, Marslı. Hayatımı kurtaracak adam sensin. Open Subtitles مستحيل أيها المريخي، فأنت الرجل الذي يستمر بإنقاذ حياتي
    Hayatında bir kez olsun dünyayı kurtarmayı bırakıp kendini düşünmeye başlayacaksın. Open Subtitles لمرة واحدة في حياتك ابدأ بالتفكير في نفسك وليس بإنقاذ العالم
    Paradan tasarruf edeceğiz, gecikmeleri ve bozulmaları önleyeceğiz ve asıl önemli olan, hayat kurtaracağız. TED سوف نقوم بتوفير المال، سوف نقوم بتجنب التأخير والاضطرابات، وخلاصة القول، سنقوم بإنقاذ الأرواح.
    Ona göre, paramı kurtarıp mülkü kaybetme riskimiz var. Open Subtitles بالنسبة له, أننا سننجح بإنقاذ أموالي لكننا سنفشل بإنقاذ التركه.
    Dışarıda insanların hayatlarını kurtarıyorum. Open Subtitles ما أفعله وأنا بالخاجر, هو أنني أقوم بإنقاذ حياة الناس, تعلمين ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus