"بائعة" - Traduction Arabe en Turc

• satıcısı
• satış
• satıcı
• satan
• seks
• kaşarı
• satıcıyım
• satıyorum
• pazarlamacı
• tezgahtarım

Shakuntla, şehir gangsterleri tarafından haraca bağlanmış bir pazar satıcısı.
شاكنُتلا , بائعة في السوق المحلية مرهوبة من عصابات الشوارع

Bence hem Susan Boyle hem de bu Şanghay'daki sebze satıcısı "diğerleri"ne aitler.
و لذلك اعتقد أن كلتا سوزان بويل بشنغاهاي و بائعة الخضار هذه في شنغهاي كلاهما ينتميان إلى الآخر.

Noelden iki gün sonra açılacak. satış elemanı ve yetiştirilecek alıcı olacağım.
سيفتحون في اليوم التالي ليوم العطلة وسأكون بائعة وأتدرب على الشراء أيضاً

Karlarla. Ne kadar iyi bir satıcı kadın olduğumu söylemiş miydim?
الأرباح، هل ذكرت لكم كم انا بائعة ماهرة ؟

Erkek elbiseleri satan bir işe başlayabilirim.
يُمكنني أن أحصل على وظيفة بائعة لملابس الرجال

Duymuşsunuzdur, bunun satıcısı bu hafta trajik şekilde öldü.
كما تكونون قد سمعتم، بائعة هذه القطعة قد ماتت بشكل مأساوي هذا الأسبوع.

Kızım ben yardım ederek yılın satıcısı olmadım.
لأن يا أختاه، لَم أحصل على بائعة العام بتلك الطريقة

İtiraf etmeliyim ki şarap satıcısı olmanı çok seksi buluyoruz.
أنّنا نعتقد أنّه مثيرٌ جدّاً أنّكِ بائعة نبيذ.

İki numaralı cadı bir ilaç satış elemanı kayıtlarda DUI cezası var.
الساحر رقم اثنين بائعة صيدلانية لديها سجل بسبب القيادة تحت تأثير الكحول

Birkaç soru sorup, eve gönderdiler. satış elemanıyım ben alt tarafı.
طرحوا عليّ بضعة أسئلة وأرسلوني إلى المنزل، أنا بائعة بسيطة

Ben de satış elemanıyım o yüzden bütün numaraları bilirim. Zahmet etmeyin.
أنا بائعة أيضاً, لذا أنا أعرف كلالخدع,لا تتعبينفسك.

satıcı kızın birini kovdurmaya çalışıyordum. Çok uzun sürdü.
كنت أحاول طرد بائعة و إسغرق الامر وقتاً طويلاً

Sue'yu iyi bir satıcı yapan şey itiraz kabul etmemesi sanırım.
اعتقد ان جعل سو بائعة جيدة لانها لاتقبل بالرفض.

Dün pazarın oradaki bir satıcı, 40'lı yaşlarında Hasidik birinin zorla bir araca bindirildiğini görmüş.
بلاغ من بائعة بسوق الخضروات أعطى وصفاً لرجل حسيدي في الأربعينات تم سحبه إلى داخل سيارة أمس

Erkek elbiseleri satan bir işe başlayabilirim.
يُمكننى أن أحصل على وظيفة بائعة لملابس الرجال

Hiç kullanmayacağı ürünler satan bir kozmetikçi...
..سواءً كانت من بائعة المستحضرات التجميليه

Bir seks işçisinin bakış açısına göre, politikacılar mantıklı davranmıyor.
هذه وجهة نظر بائعة الهوى اذا السياسيون يقومون بخيارات لا عقلانية

Spor salonu kaşarı Amy.
كان ايمي بائعة الهوى صالة الألعاب الرياضية.

Ben sadece bir satıcıyım. Herkes gibi anlaşmaları tutan bir patronum var.
أنا مجرد بائعة لديّ رئيس، كالجميع

Pardon. Ben Linda' yım. Gümüş satıyorum.
آسفة ، أنا ليندا وأنا بائعة فضية

Sırf sana "ahmaklıktan ahmaklığa koşan pazarlamacı" diye mi yapıyorsun bunu?
فقط لإنه قال بائعة من أحمق لأحمق

Bir tezgahtarım diye benden yararlanabileceğinizi mi düşündünüz?
فقط لأني بائعة بمتجر تعتقد أنه يمكنك فرض نفسك عليّ؟