"بائعي" - Traduction Arabe en Turc

    • satıcısı
        
    • satıcıları
        
    • satan
        
    • satıcılarını
        
    • satıcılarının
        
    Bir lisin satıcısı, ConAgra ya da başka şirketten bir adam, bilmiyorum. Open Subtitles احد بائعي الللايسين في اجتماع مع شخص من كيناغرا أو شركة أخرى
    Burada hiç para kazanamam. Çok fazla ot satıcısı var etrafta. Open Subtitles لن أجني المال هنا ,ً فهنالك الكثير من بائعي الحشيش
    Bankacılar,paraşütcüler, araba satıcıları, savurgan gençler. Open Subtitles المصرفيين, المظليين, بائعي السيارات أبناء المبذرين.
    Bu piyango satıcıları zayıf insanlar ve korumasız sakatlar ve genç kadınlar ve diğerleri... Open Subtitles الذين يتعاملون مع بائعي الانصيب هم أشخاص ضعيفون .. وأشخاص مرضى، أو معاقين، ونساء صغيرات، وهكذا.
    Eşiniz Walter'ın dünyada en çok satan ressam olduğu doğru mu? Open Subtitles أذن, هل صحيح بأن زوجكِ والتر هو من أفضل بائعي اللوحات في العالم؟
    Gece yarısı muhafızı sokak satıcılarını rahatsız ediyomuş. Open Subtitles حامي الليل احب مطاردة بائعي المخدرات في الشارع.
    Araba satıcılarının bizi nasıl çektiklerini biliyorsundur? Open Subtitles أتعرف كيف يحصل علينا بائعي السيارات ؟
    Yani artık kendinizi kâğıt satıcısı olarak değil kâğıt da satan, yazıcı satıcısı olarak düşünün. Open Subtitles لذا لا تعتبروا أنفسكم بائعي ورق بعد الآن ولكن بائعي طابعات والذين يبيعون الورق
    Bunların hepsi ikinci el bir araba satıcısı olduğunuzu gösteriyor. Open Subtitles هذا يعني أنكما ستكونان بائعي سيارات مستعملة
    Tanıdığın uyuşturucu satıcısı var mı? Open Subtitles هل تعرف أي بائعي مخدرات؟
    Onlar polis değil. Sürat teknesi satıcıları. Open Subtitles ليسا شرطيان، إنهما بائعي زوارق الطاقة الفريدة.
    80'lerde siyah bir kadınla, finansal müzakereye girmek tam anlamıyla bir şok olabilirdi ama her ne idiyse, annemin, bu araba satıcıları üzerinde arabayı neredeyse bedavaya verene kadar çalışmasını izlerdim. TED ربما تمثلت الصدمة الكبيرة في تفاوض إمراة سوداء في ثمنينات العمر بشأن الأمور المالية ولكن على كل حال هذا ما حدث كنت أشاهد والدتي تعمل مع بائعي السيارات هولاء كثيراً حتى أنهم تقريباً كادوا سيتخلون عن السيارة بشكل مجاني
    Yanında, uyuşturucu satıcıları olduğu sanılan iki ceset daha vardı. Open Subtitles بالقرب من بائعي مخدرات
    Zombilere beyin satan bir suç ağının kurbanlarıydılar. Open Subtitles كانوا ضحايا شبكة من بائعي الأدمغة للزومبي
    Kanunsuz Vertigo satan adamlardan hoşlanmıyor. Hala satacak bir zulası olduğunu iddia eden birini tanıyorum. Open Subtitles الحارس الليليّ يمقت بائعي "دوار"، أعرف رجل يزعم أنّ لديه مخزونًا يبيعه.
    Maalesef, bu durum bu ürünlerin satıcılarını rahatsız etmiyor çünkü gördüğünüz gibi açıkça bu onlar için iyi bir tüketici tabanı. TED مع الأسف، يبدو ذلك قليل الأهمية لعموم بائعي هذه المنتجات، لأنه، وكما رأيتم، بشكل واضح، هذه "قاعدة مستهلِك" جيدة!
    Sokak satıcılarını hiç görmedin mi? Open Subtitles -حقا؟ ألم تر بائعي الهوت دوج من قبل، جميعهم هكذا
    Birisi bilet satıcılarını öldürüyor. Open Subtitles شخص ما يقتل بائعي البطاقات.
    Sürekli gözümde, eli silahlı, maskeli rakip uyuşturucu satıcılarının onun zulasını bulmak için gecenin bir yarısı sizin eve daldıklarını geliyor. Open Subtitles لقد ظللت أتخيل بائعي مخدرات أعداء... رجال مقنعين مع بنادق يقتحمون منزلك في الليل
    İnsanlar yer fıstığı satıcılarının aileleri olduğunu düşünürse, çok üzücü olur. Open Subtitles لا تنادني بـ"أبي". لو ظنّ الناس أنّ بائعي المكسرات لديهم عائلات، سيكون هذا محزنا جدّا.
    Esrar satıcılarının Anayasası mı? Open Subtitles دستور بائعي المخدرات ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus