Düşünce ve davranışları yönlendirme uzmanı. | Open Subtitles | بارع في التلاعب بالأفكار و السلوك وسط مدينة ساكرمنتو |
- Her şeyin uzmanı, gerçek bir ukala. | Open Subtitles | إنه بارع في كل مجال، شخص يعرف حقاً كل شيء. |
Yaptığı işte iyi. Gerçekten böyle düşünüyorum. | Open Subtitles | كلا، مهلاً، إنه بارع في ما يفعله. |
- Seni kullanmasa başaramazdı. Gördüğün gibi o konuda iyi. | Open Subtitles | ما لم يكن قد استغلّك، فهو بارع في هذا |
Bir orkideyi canlı tutabilen tek kişidir, ayrıca çok iyi Çin yemeği pişirir. | Open Subtitles | انه الشخص الوحيد الذي يستطيع ابقاء السحلب حي اجل و هو بارع في طبخ الطعام الصيني |
Bak, ben bu işte iyiyim tamam mı? | Open Subtitles | انظري، أنا بارع في هذا، اتّفقنا؟ |
Evet, karısını öpmek için beş saniye bulamama konusunda çok başarılı. | Open Subtitles | فهو بارع في عدم إيجاد خمس دقائق يقبل فيها زوجته |
Ne kadar iyi çaldığın değil çalarken nasıl hissettiğin önemlidir. | Open Subtitles | الفكرة ليست حول كم أنت بارع في العزف إنها حول كيفية احساسك حول ما تعزفه جرّب هذا |
- Aslında mekanikte çok iyiyimdir. | Open Subtitles | فأنا عادةً بارع في هذة الأمور الميكانيكية |
Firmanın toparlayıcısı olduğun hakkında mı, Yoksa işinde iyi olduğun mu? | Open Subtitles | حول حقيقة أنك تحل مشاكل الشركة؟ أو أنك بارع في ذلك؟ |
- Bu konuda iyidir. | Open Subtitles | . إنه بارع في ذلك دائماً |
Düşünce ve davranışları yönlendirme uzmanı. | Open Subtitles | بارع في التلاعب بالأفكار و السلوك |
Düşünce ve davranışları yönlendirme uzmanı | Open Subtitles | بارع في التلاعب بالأفكار والسلوك |
Düşünce ve davranışları yönlendirme uzmanı. | Open Subtitles | بارع في التلاعب بالأفكار و السلوك |
Düşünce ve davranışları yönlendirme uzmanı. | Open Subtitles | بارع في التلاعب بالأفكار والسلوك |
- Birazcık. - Bu işte iyi olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قليلا ألم تقل إنك بارع في فتح الخزنات ؟ |
Bu işte iyi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تحسب نفسك بارع في ذلك؟ |
Bu konuda iyi olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | من الواضح أنك بارع في هذا المجال |
Bu konuda iyi misindir? | Open Subtitles | هل أنت بارع في هذا؟ |
Madem ki başka sebep yok bu işte çok iyi olduğum için burada bulunduğumu varsayalım. | Open Subtitles | بما أنه لا يجب أن أكون هنا لنفترض فقط أني بارع في هذا |
Bu işte iyiyim. | Open Subtitles | أنا بارع في هذا |
Ya işinde çok başarılı ya da tek yapması gereken aynaya bakmak. | Open Subtitles | إما أنه بارع في عمله, أو كل ما كان عليه أن يقوم به هو النظر إلى المرآة. |
Ve hepimiz senin bu işlerde ne kadar iyi olduğunu biliriz, değil mi? | Open Subtitles | وكلنا نعرف كم أنت بارع في الخدع أليس كذلك؟ |
Bir şeyleri onarmakta iyiyimdir. Her zaman öyleydim. | Open Subtitles | أنا بارع في إصلاح الأشياء لطالما كنت بارعا |
Firmanın toparlayıcısı olduğun hakkında mı, Yoksa işinde iyi olduğun mu? | Open Subtitles | أنك تحل مشاكل الشركة؟ أو أنك بارع في ذلك؟ |
Bu konuda iyidir. | Open Subtitles | إنه بارع في ذلك. |
Kamp yapma konusunda ve kaya gibi şeylerden ateş çıkartmada oldukça iyi. | Open Subtitles | إنه بارع في التخييم ويجيد إشعال النار من الصخور وما شابه |
İhtiyacın olursa Jason'dan yardım iste. Karmaşık sistemlere girme konusunda oldukça iyidir. | Open Subtitles | اطلب المُساعدة من (جيسون) لو احتجتها، فهُو بارع في اختراق الأنظمة المُعقدة. |