"باسمه" - Traduction Arabe en Turc

• adını
• adına
• ismini
• adıyla
• ismi
• ismiyle
• adı
• isminin
• adının
• Soyadını
• adınaymış

Aynısı arkadaşıma da oldu. Adam adını bile söylememiş.
نفس الشيء حدث لصديقتى كوني انه حتى لم يخبرها باسمه

Edemem. Size tam bir tanım verdim. Size adını söyledim.
لايمكنني , أعطيتك وصفاً دقيقاً , أخبرتك باسمه

Tanrının adına kan dökmesini istediği tek adam ben değilim.
لَستُ أولَ رجل يطلبُ منه الله أن يُزهقَ الدّمَ باسمه

Önceden güvenlik görevlisiymiş kendi adına kayıtlı 9mm silahı varmış ama silahlı koruma ruhsatı ve taşıma izni de yokmuş.
كان يعمل حارساً أمنياً عندها كان لديه سلاح من عيار تسعة مليمترات مسجل باسمه لكنه لم يكن مرخصاً كحارس مسلح

Ama binalardan birine ismini verecek adamın sen olduğunu biliyordum.
أعلم أنك كنت دائماً الرجل الذي كان سيَبني مبنى باسمه

Bu terim takma adıyla George Orwell olarak bilinen Britanyalı Eric Blair'den sonra türetilmişti.
سُمى هذا المصطلح نسبة للكاتب إريك بلير المعروف باسمه المستعار جورج أورويل.

Evet Teyze, sen daha iyi bilirsin, baska bir baba ismi, tümünü o ödyecek.
نعم يا عمتي، و إلا سينقل عمي كل ممتلكاتك باسمه

Hanım, eğer onun adını açıklamazsan yeleğine günahkar zinanın bu simgesini takacaksın.
أيتها السيدة ، لو لم تصرحي باسمه ، سترتدين هذا الرمز دلالة الزنا

adını yüceltelim. Namını onurlandıralım. Siz de katılın.
،فلنناشد، باسمه الشريف أن تتنحيا وتصرفا أنصاركما

İstediğin bu olsaydı gitarcı çocuğu tekrar görür ya da ona adını verirdin.
لو رغبتِ، لكنتِ أردتِ رؤية عازف الجيتار مجدداً أو تناديه باسمه

İbranice ve Rusça olanları bile okunuş açısından onun adını veren anagramlar.
حتّى الكتب العبريّة والروسيّة متزاحمة لفظيّاً باسمه

Onun adını fısıldamak umudu yeniden ateşleyebilir, ve umut düşmanlarımızın sahip olmasına izin veremeyeceğimiz bir şey.
الهمس باسمه يمكن ان يبعث الامل , والامل هو شئ ما لا يمكن السماح به

Belediye başkanı ile onun adını bir sokağa verilmesini konuşacağım.
لقد تحدثت مع المحافظ بشأن تسمية أحد الطرق باسمه.

Bakın bayan, mülk onun adına kiralanmış.
انظري.. انظري يا سيدتي،أوراق الملكية مسجلة باسمه

Nextel telefonunu kazara kendi adına kaydettirmeyecek kadar zeki olduğunu anladım.
حسنا ادركت انه ذكي جدا لكي يكون قد سجل جهاز الاتصال ذلك باسمه عن طريق الخطأ

İsmini bir ceylana vermiş olacak kadar meşhur olan Bay Thompson kim peki?
من السيد ثومبثون الشهير هذا حتى يسموا غزالا باسمه

Üzgünüm, ama ismini söylesene... daha iyi nasıl sesleneceğimi bilmiyorum.
إذا لم تخبريني باسمه فأنا لا أعرف اسماً آخر أفضل من هذا لأناديه به

Hiç konuşmadan iki yıl geçti, derken bir gün, size ismini söylüyor.
،عامين دون كلام وفي يوم واحد أخبرك باسمه

Size onun kardeşi olduğunu.. hiç söylemedim. Ama siz ona adıyla hitap ettiniz.
أنا لم اقل لك بأنه كان أخاه لكنك دعوته باسمه

Ona ismi ile hitap ettiklerini hatırlamıyorum ama herkes yetkili kişi sanki oymuş gibi davranıyordu.
لا اعتقد ان اي احد ناداه باسمه و لكن من الطريقة التي كان الكل يتصرف بها

Ve odanın içinde dolandı, ve sonra lokantayı terk ederken, neredeyse her tanıştığına ismiyle hitap ediyordu.
ثم يدور في انحاء الغرفة، ويعدها، وبينما هو على وشك الخروج، يدعو كل من قابله تقريباً باسمه الأول.

Çiçeklere onun adı veriliyor, dağlara onun sloganları yazılıyor.
حتى الازهار قد سميت باسمه ، و تم نحت شعاراته على الجبال.

Son sözleri köyün onuru ve kendi isminin anısı için marş söylenmesini istemesi olmuş.
كانت اخر كلماته تكريما للقرية وطلب النشيد ألا تنشد باسمه

Onun adının kayıtlarında yer aldığı, bir kent, bir mahalle, bir hastahane, hastalık veya bir basketbol takımı yoktu.
ماكنش هناك مدينة,أبرشية او مستشفى،فريق البيسبولَ أَو سجنَ يحتفظ باسمه فى مكان ما

Hollanda'dan Henri, Flemenkçe Soyadını telaffuz etmeyi denemeyeceğim, yaban öküzleri üzerine çalışıyor.
هنري من هولاندا، باسمه العائلي الهولاندي الذيسأتفادى النطق به، ويعمل على الأُرْخُص.

Hayat sigortası adamın adınaymış.
كانت ثقة الحياة باسمه