"باعتذار" - Traduction Arabe en Turc

    • özür
        
    • özürle
        
    • özrü
        
    Bunun önemli olduğunu düşünmüştüm. Sanırım bana bir özür borçlusun, Barbara. Open Subtitles ظننت أنه سيكون مهمًا أظن أنك تدينين لي باعتذار , باربرا
    Yüksek irtifa meteoroloji uçağı değildi bir casus uçaktı tüm bunları biliyoruz ve Birleşik Devletler'den bir özür bekliyoruz. Open Subtitles وإنها ليست طائرة بحثية ،لإستطلاع الطقس ولكنها كانت طائرة تجسس ونحن نعلم كل ذلك وطالب باعتذار من الولايات المتحدة
    Cesedin döşeme boyunca patinaj yapmasına üzülmekle birlikte galiba sana bir özür borçluyum. Open Subtitles أعذريني، ولكن من طريقة اندفاع الجسم على الارض اعتقد انني أدين لكِ باعتذار
    Ne karın ağrısı bir sınıf! Baba, sana bir özür borçluyum. Open Subtitles يا له من ألم في الفصل أبي أنا أدين لك باعتذار
    Sanki muhbirine bir özür borçluymuşum gibi hissediyorum. Evi berbat ettim. Open Subtitles أشعر بأننى أدين لمرشدك هذا باعتذار لقد تقيأت فى الشقة كلها
    Bana ismimi öğrenme zahmetine girmediğiniz için bir özür borçlusunuz, Sayın Başkan. Open Subtitles انت تدين لي باعتذار لانك لم تتجشم العناء لتعلم اسمي سيدي الرئيس
    Kahramanın bu kızın zavallı ailesine bir özür ve büyük bir tazminat borcu olurdu. TED وسيكون بطلنا الخارق مدين لعائلة الفتاة باعتذار وشيك برقم ضخم على سبيل التعويض
    Seni rahatsız ettik ise, sanırım bir özür borçluyuz. Open Subtitles إذا كنا إزعاجا لك، وأنا أعتقد أننا مدينون لك باعتذار.
    Tüm erkeklerin, beraber yaşadıkları kadınlara karşı bir özür borçlu olduğu varsayımıyla yaşıyorum. Open Subtitles نوعا ما أتعايش مع فرضية أن جميع الرجال يدينون باعتذار للنساء الذين يعيشون معهم
    Jefferson, anlaşılan sana bir özür borçluyum. Open Subtitles حسنا، جيفرسون، يبدو أنني مدين لك باعتذار.
    Eğer Bart, Avustralya'da halkın önünde özür dilerse, suçlamaları geri çekecekler. Open Subtitles سيسقطون التهم عن بارت إذا قام باعتذار عام في استراليا
    Bize bir özür borçlusun. - Yeni şeyim. Open Subtitles ـ أعتقد إنك تدين لنا باعتذار ـ ملابسي الجديدة
    Ama bunu anlamaya çalışırken birine özür borçlu olabilirsin. Open Subtitles لكن بينما تحاول معرفة هذا تدين لأحداهم باعتذار
    Babana bir özür borçluyum gibi hissediyorum, ama niye bilmiyorum. Open Subtitles أشعر أنني أدين لأبيك باعتذار لكني لا أعرف السبب
    Rahatsız edici fetişlerin bir kenara, ahmak gibi davrandığım için sana bir özür borçluyum ama bunu ödemesi gerekenin oğlum olmadığnı düşünüyorum. Open Subtitles بدون مقدمات، أدين لك باعتذار بسبب تصرفي بحماقة لكن لا أعتقد أن ابني من عليه تحمل الضرر بسبب ذلك
    Sanırım, özür dilemem gerek. Open Subtitles هذا لا يعني اني لم اراقبك اعتقد باني ادين باعتذار
    Bu yüzden özür dileyin ya da dilemeyin, sizi affediyorum. Open Subtitles لذا، سواء باعتذار أو دون اعتذار سأستمر في حياتي
    özür dilemem gerekecek, kaynak sağlamak için sıkıcı bir organizasyon düzenleyeceğim ve bu arada da reytinglerimiz zirveye ulaşacak. Open Subtitles سيكون عليّ القيام باعتذار.. استجداء بعض التّبرعات وخلال ذلك سيخترق معدّل مشاهدينا السّقف.
    Ama şimdi kitabı okudum ve en azından sana bir özür borcum olduğunun farkına vardım. Open Subtitles والآن عرفت مافي الداخل واعتقد اني مدينة باعتذار مشويات على الأقل
    Sağımda oturan hanıma özür borçluyum. Open Subtitles أظنّ أنّني أدين باعتذار للمرأة الجالسة إلى يميني
    Baba, bu da basit bir özürle halledi- lecek sorunlardan biri değil mi? Open Subtitles أبي، هل هذا واحد من المواقف التي يمكن حلّها باعتذار بسيط
    Bir özrü hak ediyorum. - özür dilerim! Open Subtitles أول الأشياء , أولاً إنني أطالب باعتذار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus