"بالأسف" - Traduction Arabe en Turc

    • üzgün
        
    • üzülüyorum
        
    • adına
        
    • üzüldüm
        
    • Kötü
        
    • üzgünüm
        
    • üzülüyor
        
    • acıyorum
        
    • acıma
        
    • mahcup
        
    • pişman
        
    • üzülmeyi
        
    • üzülmek
        
    • acıyarak
        
    • acıyorsun
        
    Kendini ne kadar çok üzgün hissetmeyi, sevdiğin konusunda bir fikrim yok. Open Subtitles ليس مهما كم تحب أن تلقي اللوم على نفسك أو تحس بالأسف
    Ne kadar üzgün olduğumu biliyorsun. Biraz güven hak ettiğimi düşünüyorum. Open Subtitles أنتي تعرفين كم أشعر بالأسف ولكنني أشعر بعدم الثقة هنا قليلاً
    Bu çok zor. Lizzy için üzülüyorum. Bunu hak edecek bir şey yapmadı. Open Subtitles هذا أمر صعب,وأننى لأشعر بالأسف من أجل ليزى فقد فعلت القليل لتستحق هذا
    Başa belasın. Karın olacak kişi kimse onun adına üzülüyorum. Open Subtitles أنت مُزعج ، أنا أشعر بالأسف لأجل زوجتك أياً من ستكون
    Meğer o bebek Bailey'nin en sevdiği bebekmiş, ben de çok üzüldüm tabii. Open Subtitles حسناً, لم أعي بأنها كانت دمية بيلي المفضلة وبت أشعر بالأسف حيال ذلك
    Demek istediğim, sanırım eğlendim ama kendimi Kötü hissettim, sanırım. Open Subtitles أقصد,أعتقد أنى حظيت بالمرح, لكنى شعرت بالأسف على ما أظن
    Başına gelenler için üzgünüm fakat bu yaptıkların için mazeret olamaz. Open Subtitles أشعر بالأسف لما مررتَ به لكن ما تفعله لا تسمى عدالة
    Her şey kontrol altındaydı. Şimdi herkes benim için üzülüyor. Open Subtitles كل شيء كان تحت السيطرة والآن الجميع يشعر بالأسف حيالي
    bu kanepeni dört saat, kendini üzgün hissettme, ve sonra dışarı çıkalım. Open Subtitles جالس على أريكتك لأربع ساعات يشعر بالأسف على نفسه وبعدها ينهار نائما
    Yemek molamda onu görmeye gittim ve doktorum bana, göğüs kanseri olduğum için çok üzgün olduğunu söyledi. TED لذلك ذهبت لرؤيتها في استراحة الغداء، وقالت لي الطبيبة أنها تشعر بالأسف لإبلاغي بأنني مصابة بسرطان الثدي.
    Hayır, iki silahın var. üzgün değilsin, suçlusun. Open Subtitles لا ، أنت معك مسدسان أنت لا تشعر بالأسف ، فأنت تسيطر على الموقف
    - Karın buraya döndüğü için üzgün olmalı. Open Subtitles لابد أن زوجتك تشعر بالأسف لعودتكما أي زوجة؟
    Üç yıldan beri uğraşıyorsun. Senin için üzülüyorum. Gerçekten bak. Open Subtitles ثلاث سنين من المحاولة إني حقاً أشعر بالأسف من أجلك
    Şu anda bana çok aptalca geliyor, ben senin için üzülüyorum. Open Subtitles أنت يبدو سخيف جدا غبي لي الآن، أشعر بالأسف من أجلك.
    Onun için çok üzülüyorum. Borç altında olmak ne kadar zordur. Open Subtitles شعرت بالأسف تجاهه إنه لأمر فظيع أن تكون مثقل بتلك الديون.
    O an, onun adına çok üzüntü duydum. Çünkü, o da siyaset hayatının bittiğinin farkındaydı. Open Subtitles ثم غادر القاعه و قد بدا عليه الأعياء و قد شعرت بالأسف الشديد على حالته فى تلك اللحظه
    Senin için üzüldüm. Acıklı bir yaşam sürmüş olmalısın. Normalde ne iş yaparsın? Open Subtitles . أشعر بالأسف إتجاهك ، لا بد أنك تعيش حياة حزينة ماذا تعمل بالعادة؟
    O çocuk için acı çekmiş eminim kendini çok Kötü hissetmiştir. Open Subtitles لقد عانت من أجل هذا الفتى أعتقد بأنّها قد شعرت بالأسف
    Sizi Stralseu'da yeterince eğlendiremediğimiz için çok üzgünüm. Open Subtitles إننى أشعر بالأسف لأننى فشلت فى أن أجعل صاحب الجلاله راضيا فى سترلساو
    - Ted için üzülüyor musun? Open Subtitles كانت لتسألني عن ما قد أكون أخطأت انت تشعر بالأسف حيال تـيد
    Günlerini yeni galaksileri keşfetmeye ve insanoğlunu küresel ısınmadan kurtarmaya çalışarak geçiren her birinize acıyorum. TED أشعرُ بالأسف حقًا لكل شخص منكم يقضي أيامه في استكشاف مجرات جديدة أو في إنقاذ البشرية من الاحترار العالمي.
    Okuluma bela aramaya gelen zavallı ruh için büyük bir acıma duygusu hissediyorum. Open Subtitles أشعر بالأسف الكبير علي الروح المسكينة التي أتت إلي مدرستي تبحث عن المتاعب
    O söylentiler yüzünden onunla konuştuktan sonra mahcup oldum. Open Subtitles بشأن تلك الشائعات .. شعرت بالأسف حقاً لأنني سألته المره السابقه
    Zvenigorod'u duyunca pişman olacaktır. Open Subtitles على الأرجح انه يشعر بالأسف الان اود لو اريه تقتير المال هذا
    Diyorum ki, al şu küreği ve kendin için üzülmeyi bırak aptal kız. Open Subtitles أقول تخطّي المحنة ، أيتها الفتاة الغبية وتوقفي عن الشعور بالأسف تجاه نفسك
    Kendin için üzülmek şimdilik işe yarayabilir, ama seni merdivenlerin üstünden uçurmaz. Open Subtitles الشعور بالأسف على نفسك قد يعمل الآن، ولكن لن يجعلك تتسلقين السلالم
    Marty elini kırmaz, müziği bırakmaz... ve yıllarını kendine acıyarak geçirmezdi. Open Subtitles و لن يكسر مارتي يده بالتالى. لن يعتزل العزف الموسيقى ولن يضيع عمره في الشعور بالأسف على نفسه.
    Sadece kendine acıyorsun. Hepsi bu. Kendine acıyorsun! Open Subtitles انك تشعر بالأسف لنفسك هذا كل ما فى الامر ، الشفقة للنفس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus