Bu yüzden sana doğru şeyi yapmana izin verecek teknik detayı söylüyorum. | Open Subtitles | لذا أركن إلى منحكِ الطابع التقني الذي سيجعلكِ تبررين قيامكِ بالأمر الصائب |
Eğer onu gerçekten seviyorsan, doğru şeyi yapması için bir şans tanırsın. | Open Subtitles | إذا حقاً أنت معجبة به، سوف تتراجعين وتعطينه فرصة للقيام بالأمر الصائب. |
Umarım kasayı kontrol ettirmekle doğru şeyi yapmışımdır. | Open Subtitles | آمل أنني قمت بالأمر الصائب عندما طلبت منهم فحص الخزّنه |
Eğer doğru olanı yapmış olsaydım, bugün burada olmazdın bile. | Open Subtitles | إن قمت بالأمر الصائب ذلك اليوم فلن تكون هنا حتى |
Ama her zaman doğru olanı yapmaya çalıştım, bana öğrettiğin gibi. | Open Subtitles | ولكنى حاولت دائما القيام بالأمر الصائب كما علمتنى أنت |
Tıpkı benim gibi doğru olanı yapmalıydı ve mevkiye kabul edilmemeliydi. | Open Subtitles | كانت من المفترض أن تقوم بالأمر الصائب مثلما فعلت أنا و تقوم برفض المنصب |
Neden doğru şeyi yaptığım için tutuklandığımı anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم سبب إعتقالكم لي لمحاولتي القيام بالأمر الصائب |
Çünkü her zaman doğru şeyi yapan adam sensin. | Open Subtitles | لأنك الشخص الذي دائماّ ما يقوم بالأمر الصائب |
doğru şeyi yapmaya çalıştığımı biliyorsunuz. Bunların ardımızda bırakıp aileyi tekrar toparlamaya yardım edin. | Open Subtitles | أنا أحاول القيام بالأمر الصائب هنا بمحاولة لم شمل العائلة |
doğru şeyi yapmaya çalışıp tamamen berbat eden insanlar hakkında azıcık bilgim var. | Open Subtitles | أعرف قليلاً كيف يحاول الناس القيام بالأمر الصائب و أفساد الوضع |
Yani, insanlara doğru şeyi yaptığımı söyleyeceğim. | Open Subtitles | أعني، يجب أن اخبر الناس أنني قمت بالأمر الصائب |
İlk başta yapmam gereken doğru şeyi yapmadım, üzgünüm. | Open Subtitles | ولم أقم بالأمر الصائب في بادئ الأمر. أعتذر. |
Bunu bana söyleyerek doğru şeyi yaptın. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | قمتِ بالأمر الصائب بإخباري، شكراً لكِ |
Onu buraya getirerek doğru şeyi yaptın. | Open Subtitles | "لقد قمتِ بالأمر الصائب حين أتيتِ به إلى هنا." |
Anlaşılan doğru olanı yapmak biraz bekleyecek. | Open Subtitles | أعتقد القيام بالأمر الصائب سيتوجب الانتظار، صحيح؟ |
doğru olanı yapmak için elinde bir fırsat var sonunda. | Open Subtitles | وأخيرًا لديك فرصة للقيام بالأمر الصائب هيا |
Eğer köpeklerle yatarsan, pirelenirsin ve sana söyleyeyim, biz doğru olanı yaptık. | Open Subtitles | ،لو تعاونت مع أناس مشبوهه ،سوفَ ينتهي أمرك بتحمل أخطائهم ،وإني أؤكدُ لكِ .بأننا قمنا بالأمر الصائب |
doğru olanı yaptığına inanıyordu. | Open Subtitles | لقد اعتقد بأنّه يقوم بالأمر الصائب |
Bak, senin yanındayım ama doğru olanı yapmak zorundasın. | Open Subtitles | أنظر ، سوف أقف بجوارك... .. و لكن ، يجب أن تقوم بالأمر الصائب. |
Sence de doğru olanı yapıyorum değil mi Datak? | Open Subtitles | هل تعتقد أنني أقوم بالأمر الصائب أليس كذلك يا "ديتاك" ؟ |
Sadece doğru olanı yaptığını söylemek istedim. | Open Subtitles | أردتُ فقط إخبارك أنك قمت بالأمر الصائب. |